Uzungöl´de Su Mekanları ve Bir Balık Yolu Projesi

Uzungöl´de Su Mekanları ve Bir Balık Yolu Projesi

Antalya Bilim Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Dekanı hemşerimiz Prof.Dr.Necati Ağıralioğlu´nun kaleme aldığı " UZUNGÖL TURİZMİNDE SU MEKANLARI VE BİR BALIK YOLU PROJESİ? adlı araştırma yazısını sizlerle paylaşıyoruz

/resimler/2018-7/12/0921071829976.jpg  

UZUNGÖL TURİZMİNDE SU MEKANLARI

VE

BİR BALIK YOLU PROJESİ 

1.GİRİŞ

Uzungöl ve vadisi giderek artan bir şekilde yerli ve yabancı gezginleri yöreye çekmektedir. Uzungöl yaklaşık 1200 metre rakımdadır ve yukarısındaki havza alanı 153,6 kilometrekaredir (Bakınız Tablo 1). Çaykara topraklarının yüzölçümü 573 kilometrekare olduğuna göre toplam ilçe topraklarının yüzde 27´si Uzungöl vadisindedir. Uzungöl vadisinin ana deresi Haldizen Deresidir. Bu derenin 1400 metre rakımındaki Muldat Deresi kavşağında havza alanı 98,2 kilometrekare olup ilçe topraklarının yüzde 17´si kadardır. Bu havzada sadece Demirkapı ve Arpaözü mahalleleri ile onların yaylaları bulunmaktadır. Havza Özel Çevre Koruma Alanı ve SİT Alanı ilan edilmiştir. Bu geniş alan turizm açısından daha verimli değerlendirilmelidir. Bunun için bazı çalışmalar yapılması gerekir. 

Tablo 1 Haldizen Deresinde bazı kesitlerde rakım ve havza alanları

            Dere adı ve Kesiti

 Rakımı, m

Alanı, km2

Haldizen Deresi-Uzungöl Çıkışı

1200

157,60

Haldizen Deresi- Muldat Deresi kavşağı

1400

98,20

Haldizen Deresi- İpsil Deresi Kavşağı

1700

62,66

Haldizen Deresi-Aşağı Mahalle Kavşağı

1800

48,39

Demirkapı Deresi- Yayla Köprüsü

2070

24,39

2.UZUNGÖL VADİSİ TERCİH SEBEPLERİ

Tatil ve piknik için insanların Uzungöl´ü tercih etmelerinin sebepleri çeşitlidir. En önemlileri, yazın serin iklimi ve yeşil bitki örtüsü yanında Uzungöl´ün kendisi, etraftaki çam ormanları, yaylalar ve vahşi dağlar, göller ve derelerdir. Aslında insanları tatilde ve piknikte cezbeden suyun dinlendirme vasfı dolayısıyla sumekânlarıdır. Haldizen vadisinde buz gibi ve tertemiz suları olan dereler, göller, şelaleler ve pınarlar ve yazın kar yığınları insanları çekmektedir. İnsanlar bu derelerin sesini dinlemek, onların akışını seyretmek, serinliğini hissetmek suya erişmek ve ona dokunmak, hatta hiçbir kirlilik kaynağı bulunmayan soğuk sularından avuç avuç içmek ister.

3.HAVZADA SU MEKÂNLARI

Yüzlerce pınardan başka havzanın gürül gürül akan coşkun dereleri, krater gölleri ve Ağustos ayında bile erimeyen kar yığınları vardır. Bu derelerin en bariz vasfı alabalık yetişme şartlarının uygun olmasıdır.

Alabalıklar su üzerinde uçuşan ve su yüzeyine konan sinek ve böcekler, toprak solucanı ve küçük balıklarla beslenir. Alabalığın farklı türleri vardır. Bilindiği gibi kırmızı benekli alabalıklar soğuk ve temiz sularda yaşarlar. Mevsime göre derelerde aşağı ve yukarı göç ederler. Kırmız benekli bir alabalık resmi Şekil 1´de gösterilmiştir.. Lezzeti çiftlik balıklarınınkine hiç benzemez. Bu alabalık türü Türkiye´de sadece belirli yerlerde yetişebilmektedir. Bunlardan biri de Haldizen Deresi ve kollarıdır./resimler/2018-7/12/0923059019658.jpgŞekil 1 Kırmızı benekli alabalık  

Haldizen Deresi vadisinde 8 dere bulunmaktadır. Doğudan batıya doğru bunlar kısaca aşağıda açıklanmıştır. Bu derelerin hepsi doğdukları dorukların karlarından beslenir ve çoğu üzerlerindeki göllerden adlarını almışlardır. 

1-İpsil Deresi: 2960 metrelik tepeden doğan bu dere Arpaözü Mahallesi topraklarının içinden geçerek 1700 metre rakımda Haldizen Deresine katılır. 

2-Küçükyayla Deresi: 3321 metre rakımlı tepeden doğar, sarp kayalıklardan ve kar yığınlarının altından akarak Derebaşı Düzlüğüne gelir. Buzlu Göl bu dere üzerindedir. Derebaşı Düzlüğünden ve Küçükyayla içinden geçerek Aşağı Mahallenin aşağısında 1800 metre rakımında Demirkapı Deresine karışır. Derede bol olan alabalıklar Derebaşı Düzlüğüne kadar çıkabilir. Oradan sonraki kayalıklardan düşen şelalelerden yukarı çıkamaz. 

3-Demirkapı Deresi: Bu dere, Trabzon´un en yüksek yeri olan (3376 metre) Demirkapı Tepesinden doğar. Suyu en bol olan ana deredir. Pir Ömer Gölü, Karagöl ve Küçükgöl bu dere ve kolları üzerindedir.  Derede bol alabalık yetişir. Balıklar Demirkapı üst düzlüğüne kadar çıkabilir. 

4-Batır Deresi: Batır (Bahadır, Badır) Deresi, 3335 metre yükseklikteki Batır Dağından doğar. Kale Dağı ve diğer dağların ve küçük bir gölün sularını toplayarak Batır Düzünden bir şelale ile aşağı iner. 2250 metre rakımında Demirkapı Deresi ile birleşir. Balıklar Batır Düzüne kadar çıkamaz. Ancak 2400 metreye kadar çıkabilir. Çünkü orada yüksek ve kayalardan oluşan bir şelale vardır. 

5-Sarıçiçek Deresi: 3158 metre rakımlı Kayışkıran Tepesinden doğan bu dere Sarıçiçek Gölünden aşağıya doğru yüksek birkaç şelaleden düştükten sonra Mezit Çayırındaki Mezit (Mezid, otu büyümüş, artmış) Düzüne iner. Mezit Çayırının üst tarafından daha yukarıya balıklar geçemez. 

6-Aygır Gölü Deresi: 3010 metre yükseklikteki Haldizen Tepesinden doğan bu dere Aygır Gölünden geçerek, 2150 rakımında Balık Gölü Deresi ile birleşir. 

7-Balık Gölü Deresi: 3071 metre yüksekliğindeki tepeden doğan bu dere Balık Gölüne akar, oradan basamak basamak inerek 2010 rakımında Demirkapı Deresi ile birleşir (Şekil 2). Bu derede ve Balık Gölünde kırmızı benekli alabalıklar boldur. Gölde suyun üstünde bulunan ve uçuşan kelebek ve sinekleri yakalamak için sudan çıkıp havaya zıplayan balıkları her an seyretmek mümkündür. Bu balık oynaması gölün manzarasına ayrı bir güzellik katar.katar./resimler/2018-7/12/0930061544286.jpgŞekil 2 Demirkapı Deresi

8.Muldat Deresi: 3160 metre rakımlı tepeden doğup Karagölden ve Muldat Yaylasından geçer ve Muldat Deresi kavşağında Haldizen Deresine katılır.

Görüldüğü gibi bütün bu dereler Haldizen Deresine akar.

Bu göllerden yalnız Balık Gölüne balıklar çıkabilir.

Alabalıklar kirliliğe karşı çok hassastır. Aşırı ve kaçak avlanma ve kirlenme yüzünden Türkiye´de bazı derelerdeki alabalıkların nesli tükenmiştir.

Bu sekiz dereye karışan bazı küçük dereler de vardır. Ayrıca havzada yüzlerce soğuk su pınarı mevcuttur.

Uzungöl vadisi su kaynaklarının ve özellikle derelerinin deterjan ve diğer her türlü kirlilikten korunması şarttır. Yoksa bir süre sonra turistler kaçar ve bindiğimiz dalı kesmiş oluruz.

Bu dereler üzerindeki sadece Aygır Gölü ve Balık Gölüne araba ile ulaşılır. Diğerlerine ulaşılamaz.

4. BİR BALIK YOLU PROJESİ

Batır Boğazındaki şelaleden dolayı Batır Deresindeki Batır Düzüne balıklar çıkamamaktadır. Hâlbuki bu boğaz yörenin en soğuk yerlerinden biridir ve Batır Dağından yaz boyunca buz gibi soğuk sular akar. Batır Düzüne balıkların çıkabilmesi için Batır Deresinin bir kısım sularının Batır Düzündeki 2500 metre rakımlı noktadan yaklaşık yatay bir yatakla Demirkapı Deresine katılması mümkündür. Şekil 3´deki haritada bu güzergâh A ve B noktaları ile gösterilmiştir. Burada A Batır Düzündeki su alma yerini B ise Demirkapı dersindeki Arkbaşı´nı göstermektedir.

Bunun için sadece bir iş makinesi ile 2 kilometre uzunluğunda bir kanal açılması yeterlidir.  Haldizen Deresinde 2250 metre rakımlı kavşak noktasından yukarıya göç eden balıklar 2400 metre rakımlı noktadan sonra yapılacak kaplamasız bir yatakla Batır Düzüne ulaşabilir (Şekil 4). Bu kanal kesinlikle betonla kaplanmamalı, tabii malzemeden olmalı ve yatağın içine balıkların barınabilmesi için iri taşlar yerleştirilmelidir (Şekil 5). Bu balık yolunun bazı kesitleri geniş tutularak akım hızları düşürülebilir./resimler/2018-7/12/0932046998939.jpg Şekil 3 Yörenin Haritası/resimler/2018-7/12/0932427468475.jpgŞekil 4 Bir balık yolu projesi şeması/resimler/2018-7/12/0933194969193.jpgŞekil 5 Doğal bir balık yolu resmi

Gelişmiş ülkelerde son zamanlarda pek çok yayın ile akarsulardaki balık geçitleri ve yolları üzerinde durulmaktadır. Hatta 1970´li yıllarda yaptıkları enerji maksatlı küçük barajları ortadan kaldırarak balıkların aşağı ve yukarı göçleri sağlanmaktadır.

  • 5. TARİHİ BİR TESİSİN CANLI TUTULMASI

Haldizen havzasının insanları eskiden hayvancılıkla geçinirdi. Çünkü rakım çok yüksek olduğundan yörede sadece arpa, buğday ve patates yetiştirildi.

Havzanın güneyi yüksek ve karlı dağlarla çevrilir. İpsil, Küçükyayla ve Haldizen derelerinin kuzey kısımları yazın hayvan otlamasından korunur ve bu çayırlarda yetişen otlar biçilip evlere taşınarak kışın hayvan yemi olarak kullanılırdı. Bunun için Küçükyayla Deresi Güney yamacında Kayınlık, Haldizen Deresi Güney-Batı kısmında Mezit Çayır ot bakımından çok değerliydi.

Mezit Çayırının verimini daha da artırmak için Demirkapı Deresinden Arkbaşı´nda, su Ark Deresine çevrilmiş ve Büyükyayla hizasından yeniden bir kanalla Demirkapı Deresine yönlendirilmişti. Derenin iki kenarına iki taş duvardan kenar ayak yapılarak üstünden sular Mezitbaşı´na götürülürdü. Bu suyolu Şekil 3´te B-C-E-F- G noktalarını birleştiren güzergâhtır. Burada B Arkbaşı´nı, G ise Mezitbaşı´nı göstermektedir. Buradan çeşitli arklarla Mezit çayırları sulanırdı.

Ayrıca her yıl 1000 büyük baş ve yaklaşık 1500 küçükbaş beslenen Büyükyayla´nın gübreleri de bu sulama kanalına aktarılırdı. Bu gübreleme için Şekil 3´teki C-D-E güzergâhı da devreye girerdi. Burada D Büyükyayla´nın kuzeyindeki en yüksek noktayı göstermektedir. Güz gelip yayla boşalınca her evin aşağısında 5-10 metre uzunluğunda yığın haline gelen hayvan gübrelerine yayla başından ark suyu çevrilerek bütün yaylanın gübreleri su ile birlikte Mezit çayırlarına verilirdi.

Çayırların verimin artırdığı için bu tesisin her yıl bakım ve onarımı yapılırdı.

Küçük bir emekle canlandırılacak bu sulama ve gübreleme tesisini gelen yerli ve yabancı gezginlerin görmesini sağlamak uygun olacaktır.

6. SONUÇ

Bu çalışmada Uzungöl vadisinin su kaynakları değerlendirilmiştir. 

-Burada havzadaki su kaynaklarının deterjan ve diğer kirliliklerden korunması,  

-Yörede bulunan ve insanların büyük ilgisini çeken göllerine belli standartta ulaşım yolunun (araba yolunun) sağlanması,  

-Bir balık yolu projesinin gerçekleştirilmesi,   

-Tarihi Sulama ve gübreleme tesisinin canlandırılması, üzerinde durulmuştur. 

Bizim nesiller bunları gerçekleştiremezse, gelecek nesillerin yapacağına inanıyorum.

Ancak bunlar bir en evvel devreye sokulursa, turizmin ve dolaysıyla Türkiye´nin gelişmesine erken katkı sağlanmış olur. Geç kalınırsa, altın yumurtlayan tavuğu kesmiş oluruz. 

KAYNAKLAR

Ağıralioğlu, Necati, Altunkaynak,  Abdüsselam, ve Özger, Mehmet,  Konaktepe Barajı ve HES I-II Projesi Balık Geçitleri Tasarım Raporu, İTÜ  İnşaat  Fakültesi, Temmuz  2015.

Ağıralioğlu, Necati; Bir İnceleme ve Gözlem:" UZUNGÖL VADİSİ", Çaykara Gündem Gazetesi,  6.7.2015.  

Kanık, Hilmi; Yedi Göller´de Arap Rüzgârı, Çaykara Gündem Gazetesi, 10.7.2018.

www.caykaragundem.com



Ahmet Mutluoğlu
16.07.2018 14:07:18
Elinize, zihninize sağlık Sayın Hocam. Sizin de vurguladığınız gibi ülkemizin şu an olması gereken nokta en az yüz milyon tursit...Bu projeler oralara ulaşıp geçmek için çok yol gösterici olacaktır inşallah.

İlginizi Çekebilir