Demirkapı Köyü, iki Can dostu Çinarını ağlıyor

Demirkapı Köyü, iki Can dostu Çinarını ağlıyor

Gurbet ve sıla kavramı biz Çaykara?lı insanımızın bitmez tükenmez acısıdır.

Toprağın yetersiz, çalışabilinecek iş ortamın bulunmaması insanımızı gurbet ellere mahkûm etmiştir. 

Sıladan gurbete, Gurbetten Sılaya, zaman ne çok çabuk geçiyor değil mi? 

Hayat mı çok kötü, yoksa onu bizler mi bu hale getiriyoruz bu dünyada! 

Göç ettiğimiz büyük şehirlerde, çıkarsız kimse kimseye selam dahi vermez olmuş günümüz dünyasında.. 

Oysaki nerede o eski sıcacık komşuluk ilişkileri, yardımlaşmalar, karşılıklı sohbet eşliğinde içilen bir bardak çayın tadı.. 

Hatta kırk yıl hatırı olan bir fincan kahvenin bile artık hatırı kalmaz olmuş..

Ağırlaşan yaşam şartları koşuşturmacalar arasında her şeyi, en yakınlarımızı bile unutuyoruz bu Dünyada..

Hayat denen değirmen çarkında neler öğütülmüyor ki!
 

Zaman gelir, kimi Annesini, Babasın, kimi doğup, Çocukluğunu yaşadı köyünü, kimi çobanlık ettiği yaylaları, kimi var ki hayatını, dostluğunu, sevgisini, anılarını ve her şeyini paylaştığı can arkadaşını arar. 

Zaman nasıl geçer bu yürek yıpranışlarıyla, nerede ise bir yüz yıl..Birbirlerinden hiç ayrılmadıkları, gurbette dahi aynı yerde kaldıkları mekan İstanbul. 

Sık sık olmasa da arada bir görüşüyorlardı büyük şehrin çilekeş yaşamında?

Her yaz geldiğinde; Doğup büyüdükleri, Tertemiz havasını, suyunu özledikleri, geçmişte bıraktıkları anıları tazelemek ve yaşamak için her gün rüyalarını süsledikleri, Köylerine gitme heyecanı sarardı kendilerine, orada rahat ederler, orada gerçek sohbetler ve dostluklar kurarlardı?. 

Hani bir söz var ya; `` Orda bir köy var uzakta, gitsek de gitmesek de o köy bizim köyümüzdür`` diye? İşte o köy, Çaykara, (Haldizen) Demirkapı köyüdür?.  


Yedikleri, içtikleri ayrı gitmeyen, tarih kokan iki koca çınarlardan bahsediyoruz? Çaykara?nın, Demirkapı köyünden Zekeriya ABANOZ (89) ve Adil ALKAN (83) 

Hayatta yaşadıkları birlikteliklerde yaşadıkları anıları geride bırakarak 2 ay ara ile aramızdan ayrıldılar. 

Zekeriya ABANOZ 2012 Mart ayında İstanbul?da vefat etti. Yoğun kar ve kış şartları, ne yazık ki onun hayatta iken gurbet ellerde hep özlem duyduğu ve azda olsa sıla hasretini yaz aylarında giderdiği en sevdiği köyüne, Demirkapı?ya getirilemedi. Gurbet ellerde, bu kez sonsuz sıla hasreti çekecek şekilde, garip mazlum hüzünle, İstanbul Eyüp Mezarlığına defnedildi. 


                    
Rahmetli; Zekeriya ABANOZ (89) ve Adil ALKAN (83)  


İ
şte Adil ALKAN için beklide en zor günler başladı.. 
?Düşünüyorum da mutluluk ne denli hızla gelip geçti yanımızdan. Acılı bir sevginin kavuşulmaz özlemi kanatıyor yüreğimi şimdilerde. Sonu gelmeyen yangınların acıları kuşatıyor sıtmalı gecelerimi. Birlikte yürüdüğümüz her kaldırım taşından can kırıklarımı topluyorum her gece rüyalarımda? Artık her yerde, ellerim bomboş, ay bulanık ve bütün mevsimler güz. Her elimi attığım yalan? Ölüm arifesinde adını heceliyorum Zekeriya ABANOZ kardeşim, şimdi canım yanıyor,benim için sözün bittiği an..Ayrılıksa ölüm..Ayrılığa, hasretliğe dayanamam arkandan geliyorum", dercesine...

Ar
kadaşını kaybettiği daha 2 ay olmuştu ki, o da İstanbul?da  vefat ediyor, hasretlik çektiği köyüne Demirkapı?ya getirilerek özlediği topraklarda son yolculuğuna 22 mayıs 2012 ?de defnediliyor.
 

Hayat bu işte, yaşadıkları sürece hiç ayrılmadıkları bu dünyada ölüm onları ayırdı ama Zekeriya ABANOZ köyünden uzakta gurbet diyarında İstanbul?da, Adil ALKAN ise doğup büyüdüğü vatan toprağı dediği Demirkapı Köyünde. 

Bu şekilde bir ayrılığın olması, Demirkapı köylülerini ve tüm dost ve sevenlerini üzüntüye boğdu. Kendilerine rahmet, yakınlarına başsağlığı dileriz..




Haber: Çaykara Gündem




Anahtar Kelimeler:

İlginizi Çekebilir