Çiğ ve Çaykara

Çiğ ve Çaykara

İstanbul Teknik Üniversitesi İnşaat Fakültesi Hidrolik Ana Bilim Başkanı öğretim üyesi Çaykaralı hemşerimiz Prof. Dr. Necati Ağiralioğlu yazdı ?Çiğ ve Çaykara?

İstanbul Teknik Üniversitesi İnşaat Fakültesi Hidrolik Ana Bilim Başkanı öğretim üyesi Çaykaralı hemşerimiz Prof. Dr. Necati Ağiralioğlu Çaykara´nın önemli sorunu olan çiğ felaketi ile ilgili yaptığı araştırma ve inceleme yazısını yayınlıyoruz. /resimler/2016-9/11/1627434435246.jpg1.GİRİŞ

Çaykara´da mahalle nüfusları 1970´den beri göçlerden dolayı azalırken özellikle 2000 yılından sonra ilçenin yazlık olarak kullanılması giderek yaygınlaşıyor. Bunun sonucunda mahalle nüfusları yazın geçici olarak artıyor. Yüksek mahalleler, mezralar ve yaylalarda nüfus tam tükenme noktasına gelmişken, buralar birden yazlık ve turistik mekânlar haline gelmiş bulunuyor. Bu mekânlarda bazı yeni imar alanları açıldı ve barınma ve konaklama tesisleri yapılıyor. Bu yüksek yerlerde yapılan bazı tesisler ve insan faaliyetleri çığ felaketi açısından yüksek bir tehlike altındadır. Genel açıdan bu felaketi açıklamak, zararlarını belirtmek, ondan korunmak ve ilçe yönünden gerekli tedbirlerin alınmasını sağlamak için bu yazı hazırlanmıştır. 

2. ÇIĞ FELAKETİ

Çığ düşmesi; deprem, sel, toprak kayması, yanardağ patlaması gibi sonu büyük felaketlere yol açabilecek doğal afetlerden biridir.

Çığ, genellikle bitki örtüsü olmayan engebeli, dağlık ve eğimli arazilerde, vadi yamaçlarında tabakalar halinde birikmiş olan kar kütlesinin harekete başlaması ve yamaçtan aşağıya doğru hızla kayması olarak tanımlanır.

Kısaca çığ, bir kar, buz ve kaya kütlesinin dağın yamacından hızla aşağıya düşmesidir. 

Şekil 1´de görüldüğü gibi çığ alanı üç bölgeye ayrılabilir: 1. Başlangıç bölgesi, 2. Akma hattı, 3. Durma bölgesi./resimler/2016-9/11/1628408967741.jpgŞekil 1 Çığ alanı bölgeleri 

3. ÇIĞIN SEBEPLERİ

Çığın meydana gelme sebepleri aşağıda sıralanmıştır.

1.Yoğun kar yağışı:  Bu durum önceden yağmış olan kar yığınlarına ek bir ağırlık yükler.

2. Dik eğimler: Çığ daha çok 30 derece ve daha dik eğimlerde meydana gelir.

3. Ağaçların kaldırılması: Ağaçlar çığın oluşmasına ve aşağıya yuvarlanmasına engel olur.

 Ağaçların kesilmesi çığ kütlelerinin yamaçtan aşağıya yuvarlanmasına sebep olur.
4. Sıcaklık yükselmesi: Ani sıcaklık yükselmesi ve ona bağlı olarak karların erimesi, ilkbaharda çığa sebep olur.

5. Yoğun yağmur: Şiddetli ve yoğun yağmur yamacı ıslatarak kaygan hale getirir ve çığ oluşmasını tetikler.

6. İnsan Faaliyetleri: Kayak gibi kış sporları çığ oluşmasını tetikleyebilir.

Çığ meydana gelme riskini belirlemek için daha ayrıntılı bazı ölçüler tespit edilmiştir. Bunlar Tablo 1´ de gösterilmiştir. Bunlar 4 grupta incelenebilir: 1. Yağış durumu, 2. Sıcaklık Durumu, 3. Rüzgar durumu, 4. Gökyüzü Örtüsü. Tabloda çığ risk durumu, 1. Büyük risk, 2. Belirsiz risk ve 3. Az risk şeklinde gruplanmıştır. Belirlemede kullanılan bazı değerler tabloda gösterilmiştir. 

Tablo 1 Çığ riski belirleme parametreleri

1.YAĞIŞ

 

Göstergeler

Büyük risk

Belirsiz risk

Az risk

Yeni Kar miktarı

24 saatte 30 cm veya daha fazla

24 saatte 30 cm´den az

Yeni kar yağışı yok

Kar yığılma hızı

6 saat sürede 2,5 cm/saatten fazla

2,5 cm/saatten az

Yeni kar yağışı yok

Fırtına gidişatı

Soğuk başlar, ılık biter

Ilık başlar, soğuk biter

Sıcaklık -7 derecelerde.

Yağmur

Yağmur var

Yağmur yok

Yağmur yok

2.SICAKLIK

Artan sıcaklıklar

Sıcaklık 12 saatte eksi derecelerden başlayarak 8 dereceden fazla artar

Sıcaklık 12 saatte 8 dereceden daha az artar

Sıcaklık günlerce yavaş artar, fakat donma derecesinin üstüne çıkmaz.

Azalan sıcaklıklar

-

Sıcaklık -10 ile -4 derce arasında kalır

Daha düşük sıcaklıklarda bir artış olur.

Yağmur/ kar seviyesi

Çığ başlama noktasında veya daha fazla

Çığ başlama seviyesi altında

Sıcaklıklar bütün çığ noktasının oldukça altında

Ilık sıcaklıklar

24 saatten fazla çığ başlama seviyesi, donma noktasının üstünde

12-24 saat kadar çığ başlama seviyesi, donma noktasının üstünde

-

Soğuk sıcaklıklar

Uzun süre -10 derecenin altında

Sıcaklıklar -4 ile -10 arasında kalıyor.

-

3.RÜZGÂR

Rüzgâr hızı

9-27 m/s

9 m/s´den az

Hafif, 7 m/s´den az

Rüzgâr yönü

Sabit

Değişişken

Değişken

4. GÖKYÜZÜ ÖRTÜSÜ ve GÜNEŞ IŞINMASI

Gece gökyüzü örtüsü

Gökyüzü açık ve sıcaklık -7 dereceden az.

Bulutlu, Parçalı bulutlu, ılık sıcaklık.

-

Gündüz gökyüzü örtüsü

Gökyüzü açık veya parçalı ince bulutlar var

İnce tabaka

-

           

4. DÜNYANIN EN BÜYÜK ÇIĞ FELAKETLERİ

Çığ düşmesi felaketiyle tarihin birçok döneminde birçok ülkenin insanı hayatını kaybetmiştir.

Dünyada en çok ölüm olan 5 çığ felaketinin yeri ve yılı Tablo 2´de gösterilmiştir.

Tablo 2 Dünyada en çok ölü olan çığ felaketleri

Ölü sayısı

Yeri

Yılı

20,000

          Peru

1970

10,000

          İtalya

1916

          4,000  

          Peru

1962

310

          Afganistan

2015

265

     Avusturya-İsviçre

1951

Dört yıl önce (2012) Pakistan´ın Himalaya bölgesinde meydana gelen çığ felaketinde 138 kişi ölmüştü  (Şekil 2 )./resimler/2016-9/11/1630168344578.jpgŞekil 2 2012 Pakistan çığfelaketinden bir görüntü 

5.TÜRKİYE´DE ÇIĞ FELAKETLERİ

Türkiye´nin özellikle kuzey-kuzeydoğu ve doğu kesimlerinde, çığ olayına uygun topografik ve meteorolojik şartlara sahip dağlık alanlar mevcuttur. Ortalama yüksekliği 1000 m´yi geçen ve çığ oluşumuna uygun alanların yüzölçümü bu bölgeler içinde çok yüksek bir yüzdeye sahiptir. Dağlık alanların, Türkiye yüzölçümünün yaklaşık 1/3´ünü oluşturduğu düşünülürse, çığ olayının meydana geldiği alanların yayılımının ne kadar büyük olduğu anlaşılır. Bu bölgelerde meydana gelen çığlar, yerleşim yerlerini, yolları, turistik tesisleri ve diğer bütün devlet yatırımlarını tehdit etmektedir. Çığ olayının yerleşim yerlerine etkisi her afet türü gibi sosyal ve ekonomik açıdan olmaktadır.

 İller esas alınarak 1900-2013 yılları arasında Türkiye´de meydana gelen çığ sayıları ve ölü sayıları Şekil 3´ da gösterilmiştir. Şekilden çığ felaketinde ölenlerin en çok olduğu ilin 30-60 kişi ile Trabzon ve Bayburt sınırında olduğu görülmektedir./resimler/2016-9/11/1631170845683.jpgşekil 3 Türkiye´de çığ afet haritası (Çığda ölenlerin sayısı ve çığ olay sayısı)

Türkiye´de en büyük çığ felaketi, 1993 yılında Bayburt Üzengili´de (Aşkanas) meydana gelen ve 59 kişinin ölümüne sebep olan olaydır.
157 çığ düşmesi olayı sonucu 443 kişinin hayatını kaybettiği 1992 yılı ülkemizin en fazla kayıp yaşadığı yıl olarak kayıtlara geçti. 1976 yılında 23 olayda 261 kişi, 1993 yılında da 60 olayda 133 kişi hayatını kaybetti. En fazla çığ düşmesi olayı ise 159 olay ile 2007 yılında yaşandı. Özellikle 2000´li yıllardan sonra olay sayısında yaşanan artış dikkat çekiyor. 2006´da 104, 2008´de ise 144 çığ tespit edilmiştir.
2009 yılında Trabzon Zigana Dağında meydana gelen çığ felaketinde 10 dağcı vefat etmişti (Şekil 4). 

/resimler/2016-9/11/1632146003099.jpgŞekil 4 25 Ocak 2009 Zigana Dağında meydana gelen çığda 17 dağcıdan 10´u vefat etti. 

2016 yılında Van´da meydan gelen çığ yığınlarının kaldırılma çalışmaları Şekil 5´de gösterilmiştir./resimler/2016-9/11/1633037722833.jpgŞekil 5 Van´da yola düşen bir çığ kütlesinin temizlenme çalışmaları, 12 Nisan 2016 

6. ÇAYKARADA ÇIĞ FELAKETLERİ

Çaykara´da sel ve toprak kayması gibi bazen çığ felaketi de yaşanmaktadır.

Çaykara 574 kilometrekare yüz ölçümü ile Trabzon´un Maçka´dan sonra en geniş ikinci ilçesidir. Bununla birlikte Çaykara Trabzon ilinin en yüksek ve en dik arazilerine sahiptir.Çaykara´da 1000 metreden yüksek yerlerde topoğrafya ve bitki örtüsüne bağlı olarak kış aylarında çığ meydana gelebilmektedir. Özellikle Uzungöl Vadisi ve Karaçam Vadisi ilçenin çığ açısından en tehlikeli yerleridir. 

Geçmişte kar yığınlarının bol olduğu ve özellikle kar erime mevsimlerinde bölgenin yüksek yerleşim yerlerinde pek çok çığ düşmesi olmuş, bu çığlar sebebiyle zaman zaman evler yıkılmış ve yolcu olan, yük taşıyan, odun toplayan insanlar bazen yük hayvanları ile birlikte çığ altında kalarak ölmüştür. Fakat bunların çoğu o zamanlar iletim ve haberleşme imkânsızlığı yüzünden basına intikal etmemiştir.

1950-1960 yılları arasındaki çocukluk yıllarımda Çaykara´da yaşanan bazı çığ hadiselerini hatırlıyorum. Bir ilkbahar günü komlara çıktığımızda Ali Amcanın Eğridere - Kukula Suyu´nda bulunan komunun çığ yüzünden yerinde yeller estiğini gördüm. Demirkapı ?da bir yaz yaylaya çıktığımızda Mustafa Amcanın oldukça yeni olan evinin yerinde olmadığını gördük. Demirkapı´da evinin biraz uzağında, çığ yatağında sahibi tarafından yeni yaptırılan dükkan ve daha yukarısında yapılan ev ancak bir iki yıl ömürlü olmuş ve meydana gelen çığ ile yıkılmışlardı. Demirkapı´da Zarife isimli bir kızın bir grupla birlikte iş için Derindere´ye gittiği gün, çığ ve taş düşmesi sonucu öldüğünü annesinin ağıtlarından ve babaannemle yaptığı sohbetlerinden hatırlıyorum. 
Çaykara´da en son 2015 yılında meydan gelen çığ felaketinden bir resim Şekil 6´da gösterilmiştir. /resimler/2016-9/11/1633510379957.jpgŞekil 6 Çaykara´da çığ felaketi  (10 Ocak 2015, 5 kişi öldü, Kavlatan mevkii ) 

7.  ALINABİLECEK GENEL TEDBİRLER

Çığ tehlikesine karşı alınabilecek tedbirler fertlerin alabileceği ve kurumların alabileceği tedbirler şeklinde sınıflandırılabilir. Ayrıca çığ oluşmasını önlemek ve çığdan korunmak şeklinde de gruplandırma mümkündür.

Kurumların alabileceği tedbirler şöyle sıralanabilir.
1. Eğimin çok bulunduğu yerler yeterince ağaçlandırılmalıdır.

2. Çığ olma olasılığı kuvvetli olan yerlerde perdeleme yapılmalıdır.

3. Kış sporları çığ alanlarından uzak yerlerde yapılmalıdır.

4. Çığ bölgelerinden geçerken gürültü çıkarılmamalıdır.

5. Kara ve demir yolu ulaşımı çığ alanlarının uzağında yapılmalıdır.

6. Yerleşim yerleri çığ alanından uzaklara konmalıdır.
Ayrıca kurumlar tarafından, 1. Çığ Tehlike Haritaları hazırlamak, 2. Çığ Risk Haritaları hazırlamak, 3. Çığ Afeti Zararların Azaltma Çalışmaları yapmak, 4. Çığ Tahmin ve Erken Uyarı Sistemleri kurmak gibi uzmanlık çalışmaları yapmaktadırlar.

Çığların önlenmesi için çığın başlangıç bölgesinde, akma ve durma bölgelerinde alınabilecek tedbirler birbirinden farklıdır.

Başlangıç bölgesinde uygulanabilen tedbirler, 1. Teraslama, 2. Yeniden Ağaçlandırma 3. Şaşırtmacalı Kazıklar, 4. Tripod (Üçayak), 5. Kar Çitleri, 6. Kar Ağları, 7. Kar (Rüzgâr) Perdeleri, 8. Rüzgâr Çatılarıdır.

 Akma ve durma bölgelerinde uygulanabilen tedbirler ise, 1. Saptırma Duvarları, 2. Durdurma Duvarları, 3. Çığ Barajları, 4. Mahmuzlar, 5. Geciktirme Yapıları ve Çığ Kapanı, 6. Çığ Tünelleri ve 7. Bina Güçlendirme Teknikleridir. Şekil 7´de bir çığ tüneli görülmektedir. Bunların ayrıntısına burada girilmeyecektir.

Öte yandan Türkiye´de Afet Ve Acil Durum (AFAD) Yönetimi Başkanlığı tarafından çığ öncesinde, çığ oluşabilecek alanlarda, çığ sırasında, çığ sonrasında fertlerin alabileceği tedbirler internet ortamında yayınlamaktadır.Bu bilgi kaynaklarından bazı pratik bilgiler sağlanabilir. 

/resimler/2016-9/11/1634358818324.jpgŞekil 7 Bir çığ tüneli 

8.ÇAYKARA´DA BEDDUALI ORMANLAR

 Çaykara´da çığ ve taş düşmelerini önlemek için 3 tane beddualı orman oluşturulmuştur.

Bunlar: 1. Ataköy Beddualı Ormanı, 2. Çambaşı Beddualı Ormanı, 3. Demirkapı Beddualı Ormanıdır. Bu konuda 1999´da yazılan bir yazımı aşağıya aktarıyorum (Ağıralioğlu, 1999):

?Ormanın her türlüsüne pek çok yerde rastlamak mümkündür. Ama beddualı ormanlar galiba sadece Çaykara´da vardır.

Çaykara´da arazilerin eğimi genellikle dik ve denizden yükseklikleri fazla olduğundan, bol yağışların da etkisi ile sık sık toprak kay­maları, taş ve kaya yuvarlanmaları ile seller meydana gelir. Bu arada kışın çığ düşmeleri olur. Bu tehlikelere karşı en etkili tedbir ağaç­landırma olmakla birlikte, acaba bu Çaykara´daki beddualı ormanlar ne ola ki?

Çaykara´da bilinen üç tane beddualı orma­nın bir tanesi Çambaşı ile Yukarı ve Aşağı Kumlu köylerinin yukarısındaki yamaçtadır. İkincisi Ataköy´ün yukarısında bulunur. Üçüncüsü ise Demirkapı Köyü-Aşağı Mahalle´nin yu­karısında yer alır. Ormanların ilk ikisinde ıhla­mur, gürgen ve çam ağaçları hâkimken, diğe­rinde yükseklik fazla ve iklim daha sert oldu­ğundan daha çok çam ve kayın ağaçları mev­cuttur.

Karadeniz sahilinden Solaklı Vadisine girip Çaykara´ya doğru ilerlerken ilk karşınıza çıkan tepe Çambaşı Beddualı ormanıdır. Demirkapı´da Beddualı Ormanın yanındaki yamaçlardaki ormanlar 60 yıl önce tüketilmiş, orada 2000 metrenin üstündeki arazilerde sadece Beddualı Orman korunabilmiştir (Şekil 8).

Bu ormanların sahipleri yoktur. Hiçbir za­man korucuları da olmamıştır. Buralarda, ağaçlar büyür, yaşlanır, kurur, devrilir ve yerde çürüyerek ötekilere gübre olur. Fakat bu or­manlardan hiçbir kimse ne bir ağaç, ne bir dal ve ne de bir yaprak alabilir. Hatta kurumuş, devrilmiş ve çürümeye yüz tutmuş ağaçlar bile alınamaz. Sadece okul, cami, yol gibi hayır iş­leri için civar köylerin görevlileri buralardan ağaç alabilir. Bu ormanlardan ağaç kesen veya herhangi bir yaprak yahut ot alanlar için böl­genin büyük camilerinde ve Mekke´de beddua yapılmış. Bunun için bu ormanların her biri halk tarafından ?beddualı? olarak anılır./resimler/2016-9/11/1635325069462.jpgŞekil 8 Çaykara Demirkapı- Aşağı Mahallenin yukarısındaki Beddualı Orman. 

Bu ormanlardan Çaykara İlçe merkezine en yakın olan Çambaşı Beddualı ormanını biraz yakından tanıyalım. Bu ormanın etrafında 5-6 köyün arazisi vardır. Güneyi ve batısında Çambaşı, ile Yukarı ve Aşağı Kumlu, kuzeyin­de Maraşlı ve ondan ayrılan Koldere, doğu­sunda Eğridere köylerinin çayır ve komları vardır. Yaylalarla bağlantı sağlayan bir yaya yolu içinden geçmektedir. Sırtların oluşturdu­ğu zirvenin batı yamacındaki beddualı orman tepelere kadar uzanır. Sırtların doğu tarafına bakan yamaçları çok sarptır. Kuzey yamaçları ise, çayır olup çimenlik ortasında enine kazıl­mış hendek yerleri dikkati çekmektedir. Ko­nuştuğum yaşlı kimseler bunların harp siperleri ol­duğunu tahminen söylediler. Olabilir. Acaba çağ oluşumunu engellemek için yüzyıllar önce kazılmış hendekler olamazlar mı? Çayka­ra´dan yaklaşık 6-7 km uzakta olan ve 1900 metre yükseklikteki bu zirveden, Çaykara merkezi dâhil, 90 kilometre uzunluğundaki bütün Solaklı Vadisi görünür. Hatta açık hava­larda 30 km uzaktaki Karadeniz´den geçen ge­mileri uzaktan seyretmek bile mümkündür. Bu sırtlar bölge tabiatının güzelliğini temaşa etmek için çok mükemmel bir yerdir. Araba yolu bu zirvenin yaklaşık 400 m uzağından geçmekte­dir. İmkân olsa ve araba yolu bu zirveye kadar uzatılabilse, halkın kolay ulaşabileceği çok gü­zel bir piknik ve dinlenme yeri sağlanır. 

İnsan bu beddualı ormanlara gidince birden karşılaşılan manzaradan ürperir. Gerçek an­lamda balta girmemiş durumdadırlar. 40-50 metreyi aşan yüksek ağaçlardan gökyüzünü göremezsiniz. Kurumuş, devrilmiş veya yan yatmış ağaçlar yürümenizi zorlaştırır. Kızgın güneşli havalarda bile ormanın içi serin ve ko­yu gölgeliktir. Sadece kuş ötüşleri ile yaprak hışırtıları duyulan seslerdir. Yüksek kayaların altındaki mağaralara yabani hayvan olma ihtimalinden dolayı yaklaşmaya korkarsınız. Ormanın içi ağaç, çiçek, ot, yosun ve ıhlamur kokuları ile ayrı bir dünya oluşturur. Birkaç ki­şilik gruplar halinde, hiç değilse bir kaç yüz metre ormanın içine dalmanız tavsiye edilir. Bu çok değişik turistik mekânları böylece tanı­mış ve yaşamış olursunuz. Bu ormanlık alan­ların zirvelerinde geniş ufuklu manzara temaşa etmeye uygun piknik yerleri vardır. Fakat alt yapıları geliştirilmeye muhtaçtır.

Bu bahsedilen üç bölgede eskiden ormanlar insanlar tarafından yok edilince, kışın taş düş­meleri ve özellikle çığlar meydana gelirmiş ve aşağılarındaki meskûn bölgelerde ve yollarda insanların can ve mal güvenliği kalmazmış. Öyle ki bu üç yamaç da 30-40 derece eğimli ve denizden yükseklikleri 1500-2220 metre ol­duğundan kışın 1-2 metre kalınlığa erişen kar yığınları oluşur. Bu kar yığınları ilkbahar­da yabani hayvanlar ve kuşlar tarafından oluş­turulabilecek en ufak bir kartopunun yuvar­lanması ile büyük çığların meydana gelmesine sebep olabilir. İşte bu çığ ve taş düşmelerini önlemek için atalarımız, bir vakıf türü olarak bu ormanları oluşturmuşlar. 

Çığ yüzünden Dünyada her yıl yüzlerce in­san ölmekte ve evler yıkılmaktadır. Çığ oluş­masını önlemek için yukarıda belirtildiği gibi çığ yolunda tüneller yap­mak, çığı başka vadilere yönlendirmek, çığın top atışları ile önceden meydana gelmesini sağlamak, yol ve evlerin üstlerini betonarme perdelerle kapatmak ve çığ oluşan yamaçlarda yapay çukur ve tümsekler meydana getirmek gibi mühendislik tedbirleri alınmaktadır. Mo­dern teknolojinin elverdiği ölçüde bu tedbirler alınarak insanların can ve mal emniyeti, pahalı da olsa, sağlanmaya çalışılıyor. Fakat en etkili ve kalıcı tedbir atalarımızın yaptığı gibi çığ ih­timali olan yamaçların ağaçlandırılması ve bu ormanların korunmasıdır. Başka metotlar pa­halı olmaları yanında uzun vadeli ve kesin çözüm değiller­dir. 

9. SONUÇ

Çaykara´nın yüksek kesimlerinde çığ meydana gelme tehlikesi vardır.  Bunlar can ve mal kayıplarına sebep olmaktadır.  Günümüzde, yörede yüksek kesimlerde yazlık evler ve turizm tesisleri yapımı hız kazanmıştır. Ayrıca kış sporları yaygınlaşmaktadır. Çığ tehlikesi olan yerlerde, özellikle imara yeni açılan Çaykara´nın yükseklerinde tesisler planlanırken, bunlar çığ yataklarının dışında düşünülmelidir. Bölgelerde devlet tarafından çığ risk haritaları hazırlanana kadar, çığ tehlikesi olan yerlerin belirlenmesi için oralarda yaşamış bulunan yaşlı kimselerin tecrübelerinden faydalanılabilir. Bu arada ayakta kalan eski evlerin yeri, çığ açısından güvenli kabul edilebilir. Ayrıca çığ mevsiminde tehlikeli alanlarda bulunmamaya ve o yollardan geçmemeye özen gösterilmelidir. 

10. KAYNAKLAR

Ağıralioğlu, Necati,  Çaykaralılar Haber, Yorum ve Kültür Sanat dergisi, Sayfa:10-13, Yıl: 8 Sayı:13, Haziran 1999.

Coşkun, Mustafa, Uzungöl Çığ Yolları Tanıtımı, ÇEM, Çığ Semineri, 25-27 Haziran 2012 Uzungöl, Trabzon.

Çelik, Hüseyin E., Çığ Kontrolü, ÇEM, Çığ Semineri, 25-27 Haziran 2012 Uzungöl, Trabzon.

Gürer, İbrahim, Doğal Afet Olarak Kar, ÇEM, Çığ Semineri, 25-27 Haziran 2012 Uzungöl, Trabzon.

https://www.afadÇığ - Afete Hazır Türkiye Blogu | AFAD, 8 Ağustos 2016. 

Yavaş, Ömer Murat ve Şahin, Demet, Türkiye´de Çığ Afeti Zararlarını Azaltma Çalışmaları, MMOB Afet Sempozyumu, 398-404. /resimler/2016-9/11/1650524306239.jpgROF.DR.NECATİ AĞİRALİOĞLU KİMDİR?

1947 yılında Çaykara´da doğan Necati Ağıralioğlu, ilk ve ortaokulu Çaykara´da okudu. Parasız yatılı okuduğu Trabzon Lisesinden 1963 Haziran döneminde mezun oldu, o yıl girdiği İstanbul Teknik Üniversitesi, İnşaat Fakültesinden 1968 Haziran döneminde İnş. Yük. Mühendisi diploması aldı.

Mezun olduğu tarihten 1969 Nisan ayına kadar Yol Su Elektrik Genel Müdürlüğü, Trabzon 10. Bölge Müdürlüğü İçmesuları Şefliğinde çalıştı.

Nisan 1969 yılında Topçu okulunda başladığı askerlik hizmetini 1970 Ekiminde Milli Savunma Bakanlığı, Su İkmal Şubesinde tamamladı.

Ekim 1970 ?te İstanbul Teknik Üniversitesi İnşaat Fakültesinde asistanlığa başlayıp 1977 yılında doktorasını tamamladı.

1978 yılında 1 yıl ABD Colorado Eyalet Üniversitesinde, 1979´da 1 yıl ABD Mississippi Eyalet Üniversitesinde çalıştı.

1982 yılında İTÜ İnşaat Fakültesinde doçent ve 1988 yılında profesör oldu.  

1993 yılında Sakarya Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Dekanlığına getirildi.

1995 yılında 1 yıl Kuzey Kıbrıs, Doğu Akdeniz Üniversitesinde öğretim üyeliği yaptı.

2003 yılından İTÜ´de anabilim dallarının kaldırıldığı 2009 yılına kadar İTÜ İnşaat Fakültesi Hidrolik Anabilim Dalı Başkanlığı yaptı.

AB 6. Çerçeve Programında değerlendirmeci olarak görev yaptı.

5. Dünya Su Formunda Program Komitesi Eş Başkanı olarak çalıştı.

2009 yılında İSKİ Yönetim Kurulu Üyeliğine getirildi.

Emekli olduğu 2014 senesine kadar İTÜ İnşaat Fakültesinde Hidrolik Birimi Koordinatörü olarak görevine devam etti. Ayrıca İTÜ Senato Üyesi, Su ve Deniz Uy-Gar Müdürü, İTÜ Fen Bilimleri Enstitüsü Hidrolik ve Su Kaynakları Programı Koordinatörlüğü görevlerini yerine getirdi.

Şu anda da 2015 Ocak ayından itibaren İstanbul Arel Üniversite´sinde öğretim üyesi olarak görev yapmaktadır.

Necati Ağıralioğlu´nun 9 tanesi kitap, 33 tanesi Science Citation Index tarafından taranan dergilerde yayınlanmış bilimsel makale olmak üzere toplam 140´dan fazla yayını bulunmaktadır. Ayrıca çeşitli projeler hazırlamış ve danışmanlık hizmetlerinde bulunmuştur. 13 Doktora ve 35´den fazla yüksek lisans tezi yönetmiştir. Konu ile ilgili çalışmalarından dolayı Kendisine Baraj Güvenliği konusunda ödül verilmiştir.

Haber: Çaykara Gündem Gazetesi



Anahtar Kelimeler: Çaykara

İlginizi Çekebilir