Ebeveynlik Ve Şiddet

Ebeveynlik Ve Şiddet

Öğretmen Hilmi Kanık´ın "Ebeveynlik Ve Şiddet" İsimli Yazısını Sizlerle Paylaşıyoruz.

Senelerdir yazdığımız çeşitli yazı ve makalelerimiz ile bir Eğitimci olarak elimizden geldiği kadarı ile dilimizin döndüğü kadarı ile anne babalarımıza çocuk eğitimi konusunda bazı tavsiyelerde bulunma gayreti içerisinde oluyoruz.

Zaman zaman ise sizlerden öyle anlamlı mesajlar geliyor ki inanın bana insan duygulanıyor.Hatay Kırıkhan´dan bir Gönül Dostumuz bir haber paylaştı bizimle.Ve de Sevgili Hocam?Bu konuda bir makale yazmanızı istiyorum dedi.

Ahmet Üstünbaş Abimiz ?Yüreği Çaykara Sevdası ile dop dolu Sevgili Ahmet Abi´nin.Her haberimizi her paylaşımımızı büyük bir dikkat ile takip ediyor.

Kilis´te  bir babanın 13 yaşındaki bir çocuğuna İnternet Kafe´ye gitmesi sebebi ile şiddet uyguladığı haberini paylaşmış bizlerle ve de bu konudaki bir makale yazmamızı arzu etmiş.

EBEVEYNLİK MUTLULUK MU ÇİLE Mİ ?

Hayatta karşımıza en fazla çıkan sorunlardan bir tanesidir bu.Anne babalarımızın belki farkında bile olmadıkları ama bana göre kendilerine her gün sormaları gereken bir sorudur bu.

Ebeveynlik mutluluk mu yoksa çile mi?

Bir çok anne babanın benim bu soruma dudak büktüklerini duyar gibiyim.Öyle değil mi?Çocuklarımız hayatımızın canımızın birer parçası.Ve de Çocuklarımıza bakmak,eğitmek ve de onları sosyal hayata hazırlamak elbette ki bizim için en büyük hedef.

İyi de bu hedefe ulaşmak için neler yapıyoruz Sevgili Anne Babalar.

Şunu üzülerek ifade etmek isterim ki  anne babalar olarak çocuklarımız ile aramızda milyonlarca km´lik uzun bir mesafe var.Onlar bizlerden milyonlarca km uzakta uçak ile seyahat ediyor bizler ise yürüyerek onlara yetişmeye çalışıyoruz.

Kocaman bir hayal dünyası var çocuklarımızın.Ve de bizler ebeveynler olarak çocuklarımızın o zengin hayal dünyasında yer almaya çalışmak yerine o büyük dünya için gayret göstermek yerine o dünyanın dışında kalmayı ve de sembolik olarak anne babalık oyunu oynayarak kendimizi avutmayı tercih ediyoruz.

Oysa?.Evet Oysa?.Çocuklarımızın en fazla ihtiyaç duydukları şey şudur.Anne babalarının hayatlarının her dönemini aktif olarak paylaşmalarına ve de onların dünyalarının içerisine girerek çocuklarımıza Rehberlik Yapmalarına ihtiyaçları var çocuklarımızın.

Anne babanın Pasif olarak dışarıda kalmalarına ve de dışarıdan yaptıkları müdahaleler ile çocuklarımızı yönlendirmeye çalışmalarına ise asla ve asla ihtiyaçları yok çocuklarımızın.

3 Yaşındaki bir çocuğumuzun beyninin bir Profesörün beyninden 8 kat daha fazla çalıştığını ve de yeni ufuklar etrafında hayal dünyasında yolculuk yaptığını hangimiz biliyor ya da anlıyoruz?

Benim çok sevdiğim bir söz vardır Sevgili Çaykara Gündem Dostları?Der ki ;Çocuklar Donmamış beton gibidir.Üzerlerine ne düşse iz yapar.Ve de bizler anne babalar olarak çocuklarımızın üzerine o kadar çok şey düşürüyoruz ki bazen kendi kendime şu soruyu sormak zorunda kalıyorum inanın.

Çocuklarımız diyorum.Ne kadar zeki?Anne babaların üzerlerine bu kadar şey düşürmesine rağmen bu kadar çok eğitim hatası yapılmasına rağmen çocuklarımız hala topluma faydalı bireyler olarak yetişiyorlar.

HER DAVRANIŞIN ALTINDA ÇOCUKLUK EĞİTİMİ YATAR

Bir Öğretmen olarak hayatım boyunca şuna her zaman inandım Sevgili Çaykara Gündem Dostları.Yetişkin birer insan olarak topluma faydalı işler yapan,topluma örnek olan,topluma olumlu ve de güzel hizmetler sunan insanlarımızın çocukluk yıllarını araştırın.Sahip oldukları bu olumlu davranışların tamamını çocukluktan kazandıklarını çok net bir şekilde göreceksiniz.

Bardağa bir de boş tarafından bakalım?Toplumda ne kadar olumsuz davranışlar gösteren insanlar varsa  o insanların çocukluklarını araştırın.İddia ediyorum.Üstüne basa basa ve de altını kalın çizgiler ile çizerek iddia ediyorum.

O insanların çocukluklarını araştırın.Banka mı soymuş.Yalan mı konuşuyor.Verdiği sözde mi durmuyor.Arkadaşlarına ihanet mi ediyor.Topluma uyum mu sağlayamıyor.Toplumda hiç kimse o insanı mı sevmiyor.

Gidin araştırın?Karşınıza şu çıkacak.Çocukken alamadığı eğitim yüzünden hayatı kaymıştır o insanın.Ve de anne babanın ona veremediği eğitim yüzünden  çocuğumuz toplumdan kopmuş yukarıdaki vasıflara sahip bir insan olarak karşımıza çıkmıştır.

Oğlum ödevlerini yap sana çikolata alacağım.

Sonra çocuk büyüyüp Devlet Dairesinde rüşvet aldığı zaman ona kızıyoruz.Ben seni böyle mi yetiştirdim diyoruz.Evet kusura bakmayın ama böyle yetiştirmişiz demek ki.

TEKNOLOJİ EĞİTİMİ

Günümüz toplumunun en tehlikeli silahlarından bir tanesi de teknoloji hiç kuşku yok ki.Ne yazık ki Teknoloji çocuklarımızı bir mıknatıs gibi etkisi altına almış durumda.,

Teknolojiyi olumlu ve faydalı yönde kullanmak elbette ki çok güzel.Çocuklarımız için bulunmaz bir bilgi kaynağı teknoloji.İstediğin her bilgi bir tık kadar uzağında.Tıkla istediğin bilgiye ulaş.

Ama gerçekte durum çok farklı Sevgili Dostlar.Benim çok sevdiğim bir söz vardır.Der ki:

?Esas amacı Rahmet Olan Su Amacına Uygun Kullanılmazsa Geldiği Yere Felaket Getirir?

Aynen böyle Sevgili Dostlar.Teknoloji aynen böyle.Eğer çocuklarımız bunu faydalı bir etkinlik olarak kullanıyorsa Teknoloji Rahmettir kullanmıyorsa ise büyük bir kayıptır teknoloji.

Ben bir öğretmen olarak bu konuda şunu tavsiye edebilirim.Çocuklarımız önce kitap okumalı,kitap okumayı alışkanlık ve de keyif haline getirmeli ondan sonra periyodik olarak hem kitap okumayı hem de teknolojiyi bir arada götürmeye çalışmalıdır.

KİLİS´DEKİ DURUMA BİR BAKALIM

Neydi Kilis´deki haberimiz.Bir baba 13 yaşındaki çocuğunu internetten koparmak için internete girmesini engellemek için saçlarından sürükleyerek internet kafeden çıkarıyor eve götürüyor aynı şiddet evde de devam ediyor.Haberin özeti bu.

Eğitimde olmazsa olmaz ilke şudur Sevgili Dostlar.Çocuk ne yaşarsa onu öğrenir.Sevgiyi yaşayan çocuk sevgiyi öğrenir.Şiddeti yaşayan çocuk ise şiddeti ve de kırmayı dökmeyi öğrenir.

Şimdi Kilis´deki Muhterem babamız çocuğumuza ne öğretti dersiniz.Sevgi mi öğretti yoksa şiddet mi?

Kahin olmaya gerek yok.Kamera görüntüleri kabak gibi ortada.

SUÇLU KİM

Şimdi bu delikanlımızın akıbetine bakalım hep birlikte.İnşallah böyle olmaz.İnşallah farklı olur diyorum ama olaya Eğitim gözü ile bakınca ne yazık ki karşımıza bu fotoğraf çıkacak.

Bu delikanlımız muhterem babası tarafından şiddeti çözüm olarak öğrendiği için her olayı şiddet ile çözme eğiliminde olacaktır.

Karşılaştığı her sorunu şiddet ile çözmeye çalışacaktır.Allah göstermesin günün birinde ya birini bıçakladıktan sonra ya da başka bir şiddet olayından dolayı tutuklanıp hapse atılacaktır.Televizyon ekranlarında o meşhur Zehir Hafiye Gazeteci Arkadaşımızın karşısında olacaktır.

Ve de babasının ya da çevresinin ona verememiş olduğu Eğitimden dolayı delikanlımızın hayatı kayacak bir ömür boyu toplumun başında bir sıkıntı olacak her davranışı her hareketi ile toplumu sıkıntıya sokacaktır.

İşin garip tarafı ise şu.Toplumun başına bela olan bu arkadaşımız toplum tarafından dışlanacak suçlanacak ve de toplumda yapayalnız bırakacaktır.

Ne ala memleket öyle değil mi?Suçu anne baba yapsın ve de Anne Babamızın veremediği Eğitimin bedelini gencecik fidan gibi delikanlılar ödesin.

MEDYA DA SUÇLU

İşin bir başka garip boyutu var Sevgili Dostlar.Bir tane Zehir Hafiye Gazeteci Dostumuz çıkmış.Sanki çok büyük bir iş başarmış gibi bu olayı haber yapmış.Nazar boncuğu takacaklar mübarek gazetecimize sanki.

Oysa?Bana Göre?Bu tür olumsuz görüntülerin haber yapılmasını doğru bulmuyorum.Çünkü üzülerek ifade etmek isterim ki toplumumuz  şiddet kavramını daha fazla önemseyen bir toplum.

Ve de bu olumsuz görüntüler ileride belki bir çok babanın çocuğuna ya da bir çok çocuğunu babasına ters görüntüsü olarak geri dönecektir.

Belki gazeteci arkadaşımız şöyle düşünecektir.Olsun bana haber çıkmış olur.Öyle değil Sevgili Dostum..Eğitimsizlik kılıcı öyle keskindir ki bir gün seni de bir ucundan yakalar.Farkında bile olamazsın.

Uzun bir yazı oldu.Kusura bakmayın.Ama yüreğimiz dolu işte Sevgili Dostlar.Yazdıkça arkası geliyor.Bir başka yazıda buluşmak üzere Sevgili Çaykara Gündem Dostları

 



Anahtar Kelimeler: Ebeveynlik Şiddet

İlginizi Çekebilir