Trabzonspor Eski Yöneticisi Konuştu!

Trabzonspor Eski Yöneticisi Konuştu!

Trabzonspor eski yöneticisi Çaykaralı Hemşehrimiz Osman Abanoz; Bir zamanlar bize ?Olamazsın şampiyon´ diye bağıranlar şimdi, ?Trabzon Kümeye´ diyorlar!

Trabzonspor eski yöneticilerden Çaykaralı hemşerimiz Osman Abanoz, sportif açıdan gelinen noktaya parmak bastı:

Trabzonspor´un eski yöneticilerinden Abanoz: Bizim zamanımızda sportif başarı önemliydi. Ligde üçüncü veya dördüncü olmak bile başarısızlık sayılırdı. Gelinen nokta kötü ama bunu birlik ve beraberlik içinde, doğru adımlar atarak tersine çevirebilir, yeniden büyük zaferler yaşatabiliriz 

GELENEKLER!

1998 yılında yapılan genel kurulda yönetici oldum. O dönemlerde Trabzonspor yönetimine Trabzon Valiliğini, Trabzon Belediyesi ve KTÜ´yü temsilen bir yönetici alınması bir gelenekti. Belediyeyi temsilen, dönemin başkanı Mehmet Ali Yılmaz beni almıştı. Valiliği temsilen Vali Yardımcısı Fikret Deniz, KTÜ´yü temsilen de o zamanlar Tıp Fakültesi Dekanı olan ve daha sonra Rektörü olan Prof. Dr. İbrahim Özen yönetime seçilmiştik. Tek listeyle seçime gidildi, 1998-2000 yılları arasında görev yaptık. 

Ücretsiz biletleri, kendi

yöneticilerimize sattım! 

HERKESİN KATKISI

Bizim yönetici olduğumuz dönemde kulüp yönetim kurulu olmak isteyen kişiler önceden belirlenirdi. 300.000 dolar katkı yapabilecek olan yönetime alınmıştı. Örneğin rahmetli Ali Kemal Aktürk 300.000 dolar vermişti. Yine rahmetli Halis Çebi´nin bizim dönemimizde önemli maddi katkıları olduğunu biliyorum. Bir kısım yöneticilerin de zaman zaman deplasman giderlerini karşılama geleneği vardı. Kulübün maddi ihtiyacının büyük bölümünü kulüp başkanı karşılardı. O zaman şimdiki gibi kulübün çok büyük borcu yoktu. Bir miktar vergi ve SSK borçları olurdu. Bankalardan büyük krediler kullanılmazdı.

YETİŞTİRİP SATMAK!

Trabzonspor´un kendi yetiştirdiği futbolcuların satışından kulübe önemli miktarda para girdisi sağlanırdı. Ogün ve Abdullah bizim dönemde satılarak kulübe önemli bir maddi girdi sağlanmıştı. Yöneticilik döneminde kafile başkanı olarak Fenerbahçe maçına gitmiştim. Fenerbahçe kulübü tarafından tarafıma ücretsiz 20 bilet verilmişti. O zaman Trabzon´da en yüksek VİP bileti 10 liraydı. Fenerbahçe maçında ise 75 tl olduğunu gördüm. Bu 20 bileti yöneticilere 75 tl´den vererek toplam 1500 tl aldım. O zamanki deplasman giderimiz 2100 tl idi. Dolayısıyla 1500 tl´sini yöneticilerden almış oldum. 

Bir zamanlar

?Olamazsın şampiyon´

diye bağıranlar

 şimdi ?Trabzon Kümeye´

diyorlar! 

Bizim yöneticilik yaptığımız dönemde sportif başarı önemliydi. Ligde üçüncü veya dördüncü olmak bile başarısızlık sayılırdı. İstanbul´daki maçlarımızda rakip seyirci "Trabzon olamazsın şampiyon" diye tempo tutarak kendine göre aleyhte tezahürat yapardı. Son yıllarda ise bazı deplasman maçlarında rakip takımların seyircilerinin "Trabzon kümeye" diye bağırması her Trabzonsporluyu üzmüştür. Nereden nereye geldiğimizi böylece daha iyi anlayabiliriz. Bunu birlik ve beraberlik içinde, doğru adımlar atarak yeniden tersine çevirebilir, yeniden büyük zaferler yaşatabiliriz. /resimler/2016-4/18/1059431032614.jpgBu kadar borç ağır külfet

Trabzonspor´un altyapısını yapmadan borsaya açılması yanlış olmuştur. Trabzonspor´un bu kadar çok borcunun olması son on iki yıllık dönemdeki yönetimler döneminde olmuştur. 450 milyonluk borcun olması Trabzonspor için çok ağır bir külfettir. 2004 yılı aralık ayında benim de başkan adayı olduğum dönemde Trabzonspor´un resmi borcu 4.7 trilyondu (Faizler ve öngörülmeyen borçlarla birlikte tahmini 10 trilyon). Bu rakamlardan da anlaşılacağı üzere Trabzonspor´un borcu kırk kat daha fazla artmıştır. Bu da yeni yöneticilerin faaliyet alanlarını kısıtlayacağı anlamı taşımaktadır.  

Kararlar: Oybirliğiyle 

Her hafta genel sekreterin hazırladığı gündem ve toplantı yapılırdı. Alınan kararlar büyük bir oranda oy birliğiyle alınırdı. Trabzon´daki toplantılar bazen Asbaşkan başkanlığında yapılırdı. Alınan kararlar başkanla görüşüldükten sonra uygulamaya geçerdi. O dönemde Tekin Küçükali´nin yönetici olması ve kulüpte aktif görev alması kulübe önemli faydalar sağlamıştı.

Maç saatlerinde

hayat dururdu

Trabzonspor bizim üst kimliğimiz, başarılarıyla övündüğümüz, başarısız günlerinde de üzüldüğümüz hayatımızın bir parçası. 80´li ve 90´lı yıllarda bizimde yönetici olduğumuz dönemlerde Trabzonspor´un Trabzon´daki maç saatlerinde hayat adeta dururdu. Cadde ve sokaklarda pek insan kalmazdı. Trabzonlular ve bizler o saatleri Trabzonspor´a ayırırdık. 

Katkı yapan yönetici! 

Trabzonspor´da yönetici olmak çok özel ve gurur verici bir durum. Trabzonspor tarihini bilen, futboldaki Türkiye ve dünyadaki yenilikleri takip eden, gerektiğinde hepsi olmasa da bir kısmını maddi katkı yapabileceği çoğunluğunun da Trabzon´da yaşayan kişilerden oluşan bir yönetim olmalı.  

İktidarın gücü! 

Trabzonspor´un kendi öz kaynaklarını harekete geçirmesi gerekir. Ayrıca halen bir Trabzonlu iki üç bakanın olması fırsat olarak değerlendirilmeli, onların dolayısıyla iktidarın gücünden yararlanmalı, Uzungöl´deki HES Projesi bir an önce devreye konularak Trabzonspor´a maddi girdi sağlanmalı, Akyazı stadı için büyük sponsorlar bulunmalı ve bu konuda da devlet desteği mutlaka alınmalı. Mehmet Ali Yılmaz Tesisleri DHMİ tarafından kamulaştırılmak suretiyle Trabzonspor´a dolaylı katkı sağlanmalı, İstanbul´daki Kartal Tesisleri günün ihtiyaçlarına göre yeniden projelendirilerek Trabzonspor´a ek gelir temin edilebilir.               

Ulusoy, Cevahir ve İskender! 

Trabzonspor´u daha iyi tanımak için Trabzonspor Müzesini görmeyenler Trabzonspor Müzesini mutlaka görmeli, kupaların geçmişini öğrenmelidir. Trabzonspor TV mutlaka kurulmalı, Trabzonspor´un geçmişteki başarıları yeni nesillere görsel olarak anlatılmalı, hafızalar tazelenmelidir. Trabzonspor tüzüğü bir an önce güncellenmeli, yönetim ve divan kurulu işbirliği ve mutabakatı ile hazırlanacak olan yeni tüzük genel kurul onayından geçirildikten sonra yürürlüğe girmelidir. Çevre il ve ilçe takımları ile ilişkiler geliştirilmeli, şike anıtı unutulmamalı, unutturulmamalıdır. Trabzonspor´un kurucularından merhum Ali Osman Ulusoy´un Trabzonspor´un İstanbul´da uzun süre hamiliğini yapan merhum İbrahim Cevahir ve merhum Kenan İskender´in adı uygun yerlere verilmek suretiyle yaşatılmalıdır. Çevre il ve ilçe takımlarıyla ilişkiler geliştirilerek yurt dışındaki kardeş takımlar belirlenmeli, taraftar gruplarıyla ve hakem camiasıyla olan ilişkilere dikkat edilmeli, Topuk Yaylası benzeri bir kamp yeri Zigana veya Uzungöl civarında Trabzonspor için yapılmalıdır. 

Aileme bile söylemedim ama? 

 Trabzon´daki oynadığımız Galatasaray maçında yenilmiştik. Gece saat 22.00 de evlerden çağrılarak olağanüstü toplantı yaptık. Takım kaptanının değiştirilmesi dahil 7-8 maddelik radikal kararlar aldık. Ancak ertesi günü Mehmet Ali Beyle görüşmeden hiç kimsenin hiçbir şekilde beyan vermemesi yönünde karar aldık. Gece geç saatlerde eve döndüm. Eşim ve oğlum ne yaptınız hangi kararları aldınız diye sorunca söyleyemeyeceğimi ifade ettim. Onlar ısrarla sormalarına rağmen söylemedim. Ama baktım ki bir süre sonra özel bir ulusal televizyonda orada aldığımız kararlar altyazı şeklinde geçiyordu. Ben de şaşırdım. Bir de Adanaspor maçından Trabzon´a dönerken sis dolayısıyla Trabzon Havaalanına inememiştik. Uzun bir süre havaalanı üstünde dolaştıktan sonra İstanbul´a geri döndük. Orada bir akşam otelde kaldıktan sonra ertesi günü Trabzon´a gelebildik. 

OSMAN ABANOZ KİMDİR?

Çaykara-(Haldizen) Demirkapı Mahallesinde doğdu. Trabzon Ticaret Lisesini bitirdikten sonra Marmara Üniversitesi İktisadi İdari Bilimler Fakültesi İşletme Bölümünden mezun oldu. 1984 yılında Trabzon Belediyesine sınavla iktisat müfettişi olarak girdi. Hesap İşleri Müdürlüğü, Gelir Müdürlüğü ve 1994-2004 yılları arasında Trabzon Belediye Başkan Yardımcısı olarak görev yaptı. 2007 yılından itibaren fonksiyonel olarak Maliye Bakanlığına, idari olarak Trabzon Büyükşehir Belediyesine bağlı olarak İç Denetçi görevini yapmaktadır. Kanuni Vakfı, Tıp Fakültesi Vakfı vb. vakıf ve derneklerde fahri görevlerde yer almaktadır. Evli ve dört çocuk babasıdır.

Röportaj: Mustafa KUL/Kuzey Ekspres



İlginizi Çekebilir