TTSO Meclis Üyelerinden Hamit İnan'dan Trabzon ve Bölge Turizmi İle İlgili Basın Açıklaması

TTSO Meclis Üyelerinden Hamit İnan

TTSO Meclis Üyelerinden Hamit İnan'dan Trabzon ve Bölge Turizmi İle İlgili bir Basın Açıklaması gerçekleştirdi.

Trabzon Ticaret Sanayi Odası (TTSO) Meclis Üyelerinden Hamit İnan 2023 Yılı Temmuz Ayı Toplantısında Bölge Turizmi ile ilgili düşüncelerini ve çözüm önerilerini sıraladı.

İşte Hamit İnan tarafından gerçekleştirilen basın açıklaması:

Uzun emeklerle belli bir aşamaya gelmiş ve gelinen nokta itibarı ile bölge turizm hareketinin başka şehirlere de örnek olabilecek bir boyutta iken sektör adına bazı kırılmaların yaşandığını görüyoruz. Özellikle sosyal medya üzerinden pek çok kişi, kişisel kanaatlerini ortaya koyan paylaşımlar yaptı. Aslında hepimiz bu sorunları biliyor ve birbirimize anlatıyoruz ancak kamu kurumları, sivil toplum kuruluşları ve sektör paydaşlarımızla sorunları minimize edecek bir eylem planını ortaya koyamıyoruz.

Yıllar  önce burada yine bir basın açıklamamda ilimizle ilgili tanıtım faaliyetlerinin daha sağlıklı yürütülmesi, sosyal medya dezenformasyonlarına karşı bilgi doğrulama platformlarının oluşturulması, sürdürülebilir çözüm yaklaşımları, eğitim ve farkındalık programları yapabilen bir organizasyona ihtiyaç duyduğumuzdan bahsetmiştim. 

Toplantıdan sonra o dönemki yönetim kurulu başkanımız Sayın Suat Hacısalihoğlu, Trabzon Turizm Konseyi adıyla Valilik, Büyükşehir ve ilçe belediyeleri, çeşitli kamu kurum ve kuruluşları ile  sivil toplum kuruluşlarının katılımıyla bir organizasyon kurulması fikrinden bahsetti.

 İlerleyen süreçte Trabzon Turizm Konseyi kuruldu, genel kurul yapıldı, bazı faaliyetler hedeflendi sonra bu organizasyon kurumsal varlığını devam ettirmekle beraber etkinliğini yitirdi. Tüm kamu ve sivil toplum kuruluşlarımızın gücüyle kurulmuş böyle bir organizasyon neden desteklenmedi. 

Bugün;evet hizmetlerle ilgili sıkıntılarımız var ama şehrimizi ve destinasyonlarımızı hedefleyen çok ciddi dezenformasyonlar var. Trabzon Turizm Konseyi manipülasyonlarla oluşturulan algıları tersine çevirebilir ve destinasyonlarımızın çekiciliğini vurgulayan çeşitli içerikler üretebilirdi.

Aktif olarak çalışacak böyle bir organizasyon sektörün ihtiyaç duyduğu verileri, istatistikleri oluşturur ve sektör adına yapılacak eylem planlarını sektör paydaşları ile işbirliği içinde oluşturabilirdi.

 Körfez ülke vatandaşlarının çok yaygın  sosyal medya kullanımı bulunmaktadır. 

Ziyaretçiler; olumlu-olumsuz kanaatlerini daha çok diğer ziyaretçilerin deneyimleri üzerinden oluşturmaktadır. 

Ancak uzunca bir süredir devam eden yanıltıcı bilgiler ve manipülasyonlar turistlerin güvenle tatil yapma algısını olumsuz yönde etkilemekte ve turisti farklı destinasyon arayışına sürüklemektedir.

Pandemi döneminde Suudi Arabistan’ın uyguladığı seyahat yasağına rağmen  diğer körfez ülkelerinden bölgemize yapılan ziyaretler fiyatların da makul seviyelerde tutulması ile önemli oranda artmıştı. 

Pandemi etkilerinin azaldığı 2022 sezonunda Suudi Arabistan’nın seyahat yasağını kaldırmakla ilgili belirsizliği pek çok otelin kar marjı düşük satış bağlantıları yapmasına neden oldu. 

Suudi Arabistan seyahat yasağını kaldırınca artan talep konaklama ve diğer hizmet bedellerinin aşırı yükselmesine neden oldu.

 Geçen sezonki yüksek fiyatları referans alan işletmelerimiz özellikle türk lirası bazında artan maliyetleri satış fiyatlarına ekleyince işletmelerimiz yüksek fiyatlarla sezona giriş yaptı.

Göçmen komisyoncuların sektördeki olumsuz etkinlikleri, kayıt dışılık, aracı komisyonculuğu, sosyal medya dezenformasyonları ile birleşince oluşan algı tatil yapma planlarının yapıldığı bir dönemde ziyaretçilerimizin  bir kısmının farklı destinasyonlara yönelmesine neden olmuştur. 

Turizm  sektörünün bizim gibi sanayi ve tarımsal üretim imkanlarının sınırlı olduğu bölgelerde oluşturduğu katma değer, doğrudan ve dolaylı istihdama etkisi çok önemlidir. Özellikle ilimizde sektör adına büyük yatırımlar yapıldı,devam eden ve planlanan yatırımlar var.

Sektör paydaşlarımızın bölgemizdeki turizm hareketinin bugünkü ve gelecekteki durumuyla ilgili ciddi kaygıları var. Araba devrilince yol gösteren çok olur, bizim araba biraz yan yatmıştır.

 Geç kalmadan eylem planlarımızı oluşturup kararlı bir şekilde sorunların çözümleri için çalışmalıyız. Bu bağlamda;

Birincisi kayıt dışılık önlenmelidir. 

Kayıt dışı işletmeler denetlenemediği için hizmet kalitesi ve güvenlik standartları açısından sorunludur.

 Yasal mevzuata uymak zorunda olan, vergi ve çalışan haklarını veren  işletmelere karşı haksız rekabet avantajı sağlar.

DHMİ verilerine baktığımız zaman geçen yıla göre Haziran sonu itibarı ile dış hat uçuş sayılarının %41 artmasına rağmen ki Temmuz ayı uçuş verilerinde de bu orana yakın bir artış bekliyoruz otellerin doluluk oranı geçen seneki seviyelerin altında kalmıştır.

Bu durumda bir çelişki var, belirsizlik var.

 Bunu da kayıt dışılığı azaltarak daha anlaşılır bir seviyeye getirmemiz gerekmektedir.

Turizm Bakanlığı bir genelge çıkararak belgesiz işletmelerin kapatılmasına dair yazıyı Valiliklere göndermiştir.

 Valilik onaylayarak belediyelere gönderdi. 

Bu bağlamda Ortahisar ilçemizde 285, diğer destinasyonlarımızda 500’e yakın işletmenin faaliyetlerinin durdurulması istenmiştir. 

Bu konuda belediyeler henüz bir yaklaşım ortaya koymamıştır.

Diğer bir konu ise yüksek fiyatlar ve işletmelerin aracılara verdiği komisyonlar; turisti işletmelere getirip yapılan harcamalar üzerinden %30-%40 lara varan komisyonlar alan acente, rehber, şoför ya da kayıt dışı çalışan herhangi biri.

Etik ve ahlaki olmayan bu durum 1618 Sayılı kanuna göre de suçtur. Özellikle servis şoförlerinin oluşturduğu sosyal medya guruplarında ağırlıklı olarak cafe,restoran, gıda maddeleri ve hediyelik eşya satıcılarından oluşan bazı işletmeler hangi oranda komisyon vereceklerine dair paylaşımlar yapmaktadır.

Aracılara verilen komisyonlar fiyatlara eklenip satılmaktadır. İşletmeler arasında komisyon rekabeti oluşturuldu. 

Transfer ya da tur için hak ettiği parayı alan acente,rehber ya da servis şöförü  turisti oraya buraya götürerek onların alışverişi üzerinden ahlaksız bir şekilde kazanç sağlamakta, turistin güvenini suiistimal etmektedir. Komisyon vermek istemeyen firmalar haksız rekabet ile karşı karşıya kalmaktadır. 

 Sektörü tehdit eden bir diğer komisyonculuk ise ülkemize göçmen olarak gelip özellikle dil avantajını kullanan ve farklı ülkelere mensup olan çoğu kayıt dışı çalışan göçmenlerdir. Bunlar misafirleri daha çok fiyat politikaları belli olmayan kayıt dışı işletmelere yönlendirmektedir.

Sektördeki kazanımlarımızı sürdürebilmek ve turistlerin olumlu deneyimlerle buradan ayrılmalarını sağlamak için yasal düzenlemelerin güçlendirilmesi, rekabetçi fiyat stratejilerinin oluşturulması, kalite standartlarının yükseltilmesi, şikayetlerin değerlendirilmesi,sağlık ve güvenlik konuları ile beraber pek çok alanda etkin denetimler yapılmalıdır.

 

Özellikle Uzungöl’de çete organizasyonu halini almış, ziyaretçiyi ciddi şekilde rahatsız eden dilencilerle ilgili bir çözüm üretilememesi diğer sorunlarımızın çözümüne olan inancımızı maalesef zayıflatmaktadır.

Müteaddit defalar bölge turizminin en önemli destinasyonu olan  Uzungöl’ün başta imar konuları olmak üzere sorunlarını anlattık. 

Sorunların çözümü noktasında hiçbir ilerleme kaydetmememiz, sektördeki konuşmaların aslında bir sonuca ulaşmadığının açık bir göstergesidir. 

Yıllarca ulaşım, yapısal sorunlar, çevre, kış turizmi, sağlık ve kongre turizmi, tarihi ve anıtsal yapılarımızın turizme kazandırılması, sürdürülebilir turizm, destinasyonlarımızın güçlendirilmesi ve alternatif hizmetlerin geliştirilmesi gibi hepimizin bildiği pek çok konuyu birbirimize anlatıp duruyoruz. 

Trabzon ve bölge turizmi bir kırılmanın eşiğindedir ve işaretler güçlüdür. 



İlginizi Çekebilir