Uzungöl´ün Öğretmen Ailesi

Uzungöl´ün Öğretmen Ailesi

Uzungöl´ün Aile Boyu Öğretmen Olan Özen (Şakirefendi) Ailesini Gururla Sizlerle Paylaşıyoruz

24 Kasım Öğretmenler Günü dolayısı ile Uzungöl´ün Öğretmen Ailesini sizlere anımsatmak istedik.

Önce Dededen başlayacak ve de Uzungöl´ün ilk Öğretmeni Mehmet Şükrü Özen´i anlatmaya çalışacağız sizlere.

Sonra Oğlu ve gelinini anlatmaya çalışacağız.Uzungöl´de Aydınlanma meşalesini yakan Cafer Tayyar Özen ile Eşi Fatma Özen´i anlatmaya çalışacağız./resimler/2017-11/23/1335401846391.jpgSonra bir diğer Oğlundan söz edeceğiz sizlere Mehmet Şükrü Özen Hocamızın.Merhum Emekli Öğretmen Şükrü Özen Hocamızdan söz edeceğiz.

Sonra Toruna uzanacağız.Bu defa da Merhum Öğretmenimiz Sevgili Orhan Özen´den söz edeceğiz Sizlere.

Ve de son olarak bu kuşağın yaşayan ismi Sevgili İlhan Özen Öğretmenimize selamlarımızı saygılarımızı göndererek tamamlamaya çalışacağız bu yazı dizimizi

Mehmet Şükrü Özen Hocamız 1930 Yılında Uzungöl´de Okulu ilk açan ve de Uzungöl´ün İlk Öğretmeni olma unvanına sahiptir. Oğlu Cafer Tayyar Özen Hocamız ise eşi Fatma Özen ile birlikte hem Uzungöl´ün ilk öğretmenleri hem de kurucu Belediye Başkanıdır.

MEHMET ŞÜKRÜ ÖZEN

 Bizler Çaykara Gündem Ailesi olarak olarak Beldemize hizmet etmiş olan büyüklerimizi sizlere tanıtmaya ve onların isimlerini yaşatmaya çalışacağız. Bu yazımızda Uzungöl´ümüzün ilk öğretmeni, Beldemizde okulu açan ilk ismi Rahmetli Şakir Efendiyi(Mehmet Şükrü ÖZEN) sizlere tanıtmaya çalışacağız.

Öğretmen Şakir Efendi (Mehmet Şükrü Bey) 1874 yılında o zamanki adı ile (Şerah´ta) Uzungöl´de dünyaya geldi.

Şakir Efendi küçük yaşta annesini kaybeder ve üvey anne elinde eziyet görür. Durumu gören ve akrabaları olan ALİBEYOĞULLARI onu himayelerine alarak Trabzon´da marangoz olan Polat Amcasına teslim ederler.

Amcası Polat bu çocuğu okutmak ister ve 7(yedi) yaşında iken yatılı olarak RÜŞTİYE mektebine kaydını yaptırır. Bu okulu başarı ile bitirdikten sonra İDADİ´ye (Lise) başlar. Artık burada bütün gücünü okumaya vererek PEKİYİ derece ile mezun olur. Onun gerek Rüştiye ve gerekse İdadi´yi üstün başarı ile bitirmesi okul yönetiminin ilgisini çekmiş olacak ki onu mezun olduğu İdadi´de Matematik Derslerini vermek üzere Öğretim Görevlisi olarak öğretmenliğe başlatırlar.

Bu Kutsal göreve başlarken üç önemli şey aklından asla çıkmaz. Bunlardan birincisi kendisine teslim edilen öğrencileri en iyi şekilde yetiştirmek, ikincisi çocukluğunun çilekeş yaşantısını gelecek nesillerin yaşamaması için çalışmalarına ona göre yön vermek. Üçüncüsü de kendisinin Büyük Bir İdeal olarak Benliğinde taşıdığı CEHALET ve MUHTAÇLIKLA savaşmaktı. Bunda da büyük başarılara ulaştı. Mehmet Şükrü Bey İdadi´de öğretmen iken rahatsızlanır ve romatizmaları artar. Heyet raporu ile Gümüşhane Merkezde çalışmasının sağlığı açısından daha uygun olacağı beyanı ile Gümüşhane´de aynı görevle görevlendirilir.

Gümüşhane´deki görevinden sonra kendi isteği ile Trabzon´a bağlı Yorma daha sonra da Sürmene, Of peşinden Çaykara Maraşlı(Paçan) Köyü son olarak kendi isteği ile doğduğu yer olan Şerah (Uzungöl)ta 1930 yılında göreve başlar. Bu yaşam öyküsünün belki de en ilginç yanı Of Kazasından ilk defa bir öğretmenin çıkması ve Yeni Yazının Kabulü(1928) ile birlikte ETKİN AYDINLANMA çalışmalarına hız vermiş olmasıdır.

Uzungölde Okul bulunmadığı için Öğretime bir medresede başlar(1930-1933) Bundan sonra 1933 yılında köylüler ile birlikte el ele vererek 18 ay içerisinde Modern sayılabilecek bir okulu bitirerek Öğretime açar.(1933) Son yıllarını kendi ve Çevre Köylerden gelen öğrencilere adadığı gibi, Osmanlıdan sonra kurulan Türkiye Cumhuriyetinin tüm niteliklerini onlara aşıladığı gibi yetişkinlere de GECE HALK DERSHANELERİ açarak okuma yazmanın gerekliliği yanında hayat içinde de gerekli olan Yaşam Kültürünü vermek uğruna büyük çaba sarf eder. Ve nihayetinde 40 yıldan fazla emek verdiği mesleğini 1938 yılında noktalayarak Emekli olur. Vatana ve Büyük Türk Ulusuna birçok seçkin ve nitelikli insan yetiştiren Mehmet Şükrü ÖZEN(Şakir Efendi) Temmuz 1960 Yılında aramızdan ayrılarak ebediyete intikal etmiştir.

Ruhun Şad Olsun Öğretmenim. Uzungöl Halkı bizlere verdiğin emeği hiçbir zaman unutmayacak. Uzungölümüzün ilk Öğretmeni Şakir Efendi(Mehmet Şükrü ÖZEN)

Bir sevdadır Uzungöl Tarihi ile, geçmişi ile ve bu günü ile

CAFER TAYYAR ÖZEN ?FATMA ÖZEN

Cafer Tayyar Özen Uzungöl´ün İlk Öğretmeni Mehmet Şükrü Özen´in Oğludur.1928 Yılında Uzungöl´de doğdu.Aynı zamanda Uzungöl´ün İlk Öğretmenlerinden olan Cafer Tayyar Özen Hocamız Uzungöl´ün İlk Kurucu Belediye Başkanı Unvanına da sahiptir./resimler/2017-11/23/1336121847062.jpgCafer Tayyar Özen Hocamız yakalandığı Amansız Hastalıktan kurtulamayarak 01.04.2012 tarihinde aramızdan ayrıldı. Merhum Öğretmenimizi ve eşi Fatma Öğretmenimizi Rahmet ve Minnet ile anarken Cafer Tayyar Özen Öğretmenimizin de kısa bir yaşam hikâyesini paylaşmak isteriz okuyucularımız ile.

1950 ve 1960´lı yılların Uzungöl´üne damgasını vurmuştu Tayyar Öğretmenimiz eşi Fatma Özen ile birlikte.1957 yılında zorunlu olmadığı halde kendi isteği ile doğup büyüdüğü yere yani Uzungöl´e tayin yaptırmıştı Tayyar Hocamız. Eşi de öğretmendi ve amacı eşi ile birlikte Uzungöl insanının güneşi olmaktı, Uzungöl İnsanını değişime taşımaktı. Zor yıllardı o yıllar kuşkusuz. Uzungöl´de elektrik yok,yol yok.Sıkıntı diz boyu. Ama Fatma-Tayyar ÖZEN çifti sabırla ve de azimle gecelerini gündüzlerine katarak Uzungöl insanını Eğitebilmek için çalıştılar. Köy Enstitülerinden kazandıkları bilgi ve becerileri insanlarımıza aktarabilmek için tüm güçleri ile çalıştılar. Okuma yazma Kursları ve Halkımızı Eğitecek çeşitli Kurslar ile Uzungöl´de Aydınlık bir geleceğin temelleri atılmış oldu.

Ama görevini daha tamamlamamıştı Tayyar Öğretmenimiz. Uzungöl 1957´de 1759 sayılı yasa ile Belediye olmaya hak kazanmıştı. Ancak bir türlü altyapısını tamamlayıp Belediye Teşkilatını kuramamıştı. Tayyar Hocam 1963 yılında bu sorunu da çözdü. Gerekli yazışmaları tamamladı. Bir Masa ve bir sandalye ile Uzungöl Belediye Teşkilatını kurdu. Evet yanlış yazmadı. Bir masa, bir sandalye diyorum çünkü o günkü şartlarda başka bir şey yoktu.

Uzungöl´de çalıştığı 5 yıla yakın görev süresi içerisinde Okul Müdürlüğü, Nahiye Müdürlüğü ve de Belediye Başkanlığı görevlerini bir arada yürüten Tayyar Hocamız o günleri bir röportajda bize şu şekilde anlatır. Öncelikle ulaşımı sağlayacak ve de halkımızın ihtiyaçlarını giderecek bir yola ihtiyacımız vardı. Bu yolların en önemlisi de Uzungöl´ün Bayburt´a bağlanmasını gerektiren yoldu. Bu yolun Mutlaka yapılması gerekiyordu. Çünkü yöre halkımız ihtiyaçlarını yayla, Bayburt ve mezralardan temin ediyordu.

Uzun bir uğraş, sıkıntı ve teknik imkânsızlıklara rağmen yöre halkının da onayını alarak İMECE yöntemi ile 25 KM´lik Kamyon yolunu nüfusa bölerek 4 yılda tamamladık.

Eşi Fatma Özen´i anlatmasını istedik Tayyar Hocamızdan. İşte Kendi cümleleri ile Fatma Özen Hocamız: Eşim Fatma ÖZEN öğretmenliğinin yanında Köy Enstitülerinden aldığı Eğitim ve Öğretim becerileri ile halkla ilişkilerden öğrenci devamlılığına, iğne yapmak, nakış dikmek, yara pansumanı, çocuk ve anne sağlığı ile buna benzer çok yönlü çalışmalar ile halkımızın ufkunu açarak çok büyük gayretler sarf etmiş ve de Uzungöl´e çok önemli hizmetler sunmuştur.

2005 Yılında Çıkardığımız UZUNGÖL Dergimize Tayyar Hocamızı Konuk etmiştik. Bizlere o yılları anlatmasını rica etmiştik. Sıkıntı dolu yıllardı demişti. Çok çileler çektik, çok zorluklar ile karşılaştık ama Uzungöl´ün bu gün geldiği yer itibarı ile çok mutluyum. Demek ki güzel şeyler yapmışız. Uzungöl bu gün o yıllarda yaptığımız güzel şeylerin meyvesini topluyor demişti.

Sonrasında Büyük sıkıntılar çekerek bizler Uzungöl Dergisini çıkarmıştık. Dergiyi çıkarırken doğrusunu söylemek gerekirse Sevgili Fehmi AYGÜN Abimiz ile birlikte ekonomik anlamda Dergiyi çıkarabilmek için çok sıkıntılar çekmiştik. Sevgili Fehmi Abi sağ olsun Derginin Ekonomik yükünün bir bölümünü çekmiş bir bölümünü de insanlardan yardım toplamıştık. İşte o Ekonomik Anlamda sıkıntılı günlerimizin birinde Tayyar Hocam beni yanına çağırmıştı. Uzungöl Dergisi ile ilgili tek teşekkürü Tayyar Hocamdan almıştım. Eline sağlık çok güzel olmuş. Bu Dergiyi yaşatın. Bu Dergi Uzungöl Kültürü için çok önemli demiş ve cebinden çıkardığı 100 Doları bana uzatmıştı.

Hocam dedim. Olur mu öyle şey. Biz sizden nasıl para alırız. Gülüyordu Tayyar Hocam. Ben bilirim dedi. Bu İşler zordur. Sen şu parayı al. Borçlarınızı ödemeye katkı sağlar demişti. İnanın o an gözlerim dolmuştu. Uzungöl´de önüne gelen bizi eleştirmiş, Tayyar Hocam ile takdir etmiş ve de destek vermişti.

Hayatı hep zorluklar ve acılar ile geçti Tayyar Öğretmenimizin. Önce 1997 yılında Eşi, Hayat Arkadaşı, Dava Arkadaşı, hayattaki en büyük dert ortağı Fatma ÖZEN´i kaybetmişti. Seneler 2007´yi gösterdiğinde bu defa Biricik Oğlu Öğretmen Abimiz Orhan ÖZEN´i kaybetmişti. Ve de son olarak 2010 yılında Kardeşi Öğretmen Abimiz Ş.Şükrü ÖZEN´i kaybetmenin acısını yaşamıştı. Ama acılar yıkmamıştı Tayyar Öğretmenimizi hayatı dimdik ve de cesur yaşamıştır.

Öğretmenimiz Cafer Tayyar Özen Yakalanmış olduğu amansız hastalığa karşı güçlü bünyesi ile uzun bir süre mücadele etmiş 01 Nisan 2012 tarihinde ise İstanbul´da yakalandığı amansız hastalığa yenik düşerek ve de bizleri göz yaşlarına boğarak aramızdan ayrılmıştı.

Tayyar Öğretmenimiz 02 Nisan 2017 Pazartesi Günü Uzungöl´de kılınan ve de mahşeri bir kalabalığın katıldığı cenaze töreni ile  son yolculuğuna uğurlanmıştı.

ŞÜKRÜ ÖZEN

Merhum Şükrü Özen Öğretmenimiz Uzungöl´ün İlk Öğretmeni Mehmet Şükrü Özen´in Öğretmen olan diğer oğludur.

Çok uzun seneler Samsun´da görev yapan ve buradan emekli olan Merhum Öğretmenimiz Şükrü Özen Çok uzun seneler Yöre Kültürümüze katkılar yapan çok önemli çalışmalar gerçekleştirmiştir.

06.02.2008 Tarihinde aramızdan ayrılan merhum Emekli Öğretmenimiz Ş Şükrü ÖZEN Hocamızın yazdığı güzel bir şiiri paylaşıyoruz sizlerle. 

Yıl 2005.O zamanlar bizler Uzungöl Dergisini çıkarabilme gayretleri içerisindeyiz.Ve de Merhum Şükrü Öğretmenimiz Samsun´dan bana göndermiş olduğu bir mektup ile hem bizim o tatlı heyecanımızı paylaşıyor hem de yazmış olduğu çok güzel bir şiir ile bizlerin o heyecanına ortak oluyordu.

Evet FOGA Yöre Kültürümüzün en önemli Temel yapı taşlarından biri.Belki Genç  kardeşlerimizin çoğu FOGA deyince bizim ne demek istediğimizi anlamayacaktır.İşte Merhum Öğretmenimiz bu güzel şiiri ile bizleri seneler öncesine taşıyacak ve FOGA Kültürünü yeniden yaşamamızı sağlayacak.  

Merhum Öğretmenimiz Şükrü ÖZEN Hocamızı bir kere daha rahmet ve minnet ile anıyor ve güzel şiirimizi keyifle sizlerle paylaşıyoruz.-

FOGA FOGA

Foga, Beldemizin bir simgesidir
Foga, güzelliğin bir bedelidir
Foga, yüreklerin yangın yeridir.
Tutuşur sevgiler Bizim FOGA´da  

Her ağaç dibinde bir yangın yanar.
Suyundan içenler vuslata kanar
Mecnun-Leyla gibi mest oldum sanar
Sevgi yumak olur Bizim FOGA´da 

Aşık´ı kefene bir bir sarıp ta
Tabuta koysalar ölü sanıp ta
Musalla taşından kaldırsalar da
Yeniden dirilir bizim FOGA´da 

Her ağaç dalında öten kuşların
Aç,susuz dolaşan azgın kurtların
Kıvrılıp sürünen boz yılanların
Dilinden aşk düşmez bizim FOGA´da 

Aşk bazen bir nakış bir iğde olmuş
Bir hançer misali sineye batmış
Nice yürekleri ?KOR? gibi yakmış
Küller Dile gelmiş bizim FOGA´da


Foga dilden dile bir efsanedir.
Issız kaldığında bir viranedir
Coşan gönüllere bir kaşanedir
Yürekler dillenir bizim FOGA´da 

Nice Sevgilerin buluşma yeri
Bir çok küskünlerin barışma yeri.
Ruhların İLAH´a ulaşma yeri
Bir başka yaşanır bizim FOGA´da 

ÖZEN ne söylerse özünden söyler
Sözlerine tanık olur MELEKLER
Merhamete gelsin bütün yürekler
Yaradana kalkmış yalvaran eller                       

Kabul olur elbet özgün dilekler
Boş geri çevrilmez Bizim FOGA´da                                                                      

Ş.Şükrü ÖZEN  (Emekli Öğretmen Samsun- 2005) 

ORHAN ÖZEN

Uzungöl´ün Öğretmen Ailesini sizlere tanıtmaya devam ediyoruz.Bu defa bir başka öğretmenimizi Torun Orhan Özen Hocamızı tanıtmaya çalışacağız sizlere.

Orhan Öğretmenimiz Uzungöl´ün ilk öğretmeni Mehmet Şükrü Özen´in Oğlu yine Uzungöl´ün ilk öğretmenleri Cafer Tayyar Özen ile Fatma Özen´in oğludur.

Uzun seneler Trabzon Merkezde Öğretmen olarak çeşitli okullarda görev yaptıktan sonra emekliye ayrılan Orhan Öğretmenimiz öğretmen bir ailenin bir bireyi olarak Sosyal Yönü ve örnek kişiliği ile her zaman toplumda saygı gören çok kıymetli bir öğretmen olarak gösterilmiştir.

Genç yaşta aramızdan ayrılan Orhan Öğretmenimiz 18.04.2007 tarihinde ani bir ölüm ile aramızdan ayrılarak tüm Uzungöl´ü göz yaşlarına boğmuştur.

YAŞAYAN ÖĞRETMEN-İLHAN ÖZEN

Özen Ailesinin son öğretmen bireyi ise İlhan Özen Öğretmenimiz.Ülkemizin çeşitli yerlerinde Öğretmen olarak görev yaptıktan sonra son olarak İstanbul İlimizde çeşitli okullarda görev yapan İlhan Öğretmenimiz bir süre önce emekliye ayrılmıştır.

Yaşamını İstanbul´da sürdüren İlhan Öğretmenimiz Çaykara İlçemiz ile ilgili Sosyal ve Kültürel Çalışmalarına devam etmektedir./resimler/2017-11/23/1336404816245.jpgYaz Mevsiminde Şirin İlçemiz Çaykara ve Uzungöl´e gelen İlhan Öğretmenimiz 5-6 ay kadar Uzungöl´de kaldıktan sonra kış mevsiminde yeniden İstanbul´a dönmektedir.

Öğretmen Ailesinin yaşayan değeri Sevgili İlhan Özen Abimizin Çaykara Gündem Ailesi olarak  24 Kasım Öğretmenler Gününü en içten dileklerim ile kutluyor öğretmenimize sevdikleri ile birlikte sağlık,mutluluk ve de başarı dolu uzun bir yaşam diliyoruz.

GENÇLERDEN ÖZÜR

Özen Ailesinin genç neslinden bir çok öğretmen var hiç kuşku yok ki.Örneğin Sevgili Doğan Özen´den söz edebiliriz.Ancak genç öğretmenlerimiz önce topluma emek verecek,aile büyüklerinin yaptığı gibi toplumu değişime taşıyacak ve de ilerleyen dönemlerde bizler de onları büyük bir gurur ile Uzungöl´ün bu en önemli ailesinin Gurur Tablosuna Büyük bir Gurur ile yerleştirmiş olacağız.

Haber:Hilmi Kanık/Çaykara Gündem Gazetesi



Anahtar Kelimeler: Uzungöl Öğretmen Ailesi
Fehmi Aygün
9.11.2018 00:08:02
Hocam eline emeğine sağlık. Bahsettiğin gibi Bu aile eğitimimiz için önemli bir ailedir. Hatırlarsan Trabzon öğretmenler lokalinde bir kahvesini içmiştik Tayyar Hocamın. O gün erken ayrıldım ben ,Giresun´a işimin başına gidecektim. Tayyar Hocamla neden daha fazla oturmadık, neden kağıt kalemi alıp uzun uzun konuşmadık? artık sorularımızı soracak yaşlılarımız kalmadı , Hocam birçok olayı yaşamış birisiydi. En önemlisi belirli, bir kültür seviyesinden bakıyordu olaylara, hatıralara.....Şimdi ne kadar pişmanım görüşmeyi sonraya bıraktığım için. Hadi şimdi bul da konuş bakalım! Neyse ki sen imdada yetiştin de Hocamla görüştün ....Sağ ol Hilmi Hocam.

İlginizi Çekebilir