Zihni AĞIRMAN


BANKALAR SÖMÜRÜYOR MU?


Türkiye?deki bankaların çoğu yabancıların elinde.
Yani paramız yurt dışına pompalanıyor
Hangisi olduğunu yazmaya gerek yok.
Devletin elinde sadece birkaç tane banka kalmış.
Onlar da diğer bankaların suyuna gidiyor
Her ne kadar BBDK kontrolü elinde tutmaya çalışsa da sonuçta parası olanın borusu ötüyor.
Para bankalarda olduğu için onların borusu ötüyor.
Trabzon?da da hemen hemen her bankanın şubesi var.
Önceden birer şubeleri vardı, bakmışlar ki para su gibi geliyor ikinci hatta üçüncü şubelerini açtılar.
Bir şube şehrin merkezinde, biri Fatih tarafında, diğeri Değirmendere?de
Hatta bazılarının uzantıları KTÜ?ye kadar gidiyor.
Şube açamayanlar da ATM kuruyor. Hemen hemen her kurumun önünde bir ATM var. Şehrin her noktasında mantar gibi sülük noktaları kuruluyor.
Trabzon?un her yanını kesmişler,

Değirmendere esnafını ve doğu ilçelerinden gelecek müşterilerin yolunu Değirmendere?de kesiyorlar. Merkezdekiler zaten avuçta, iş alanlarının yayıldığı batı tarafında ve diğer ilçelerden gelecek müşterilerinin yolu da Fatih, Valilik civarındaki şubelerle kesiliyor. Yani kaçarı göçeri yok.
Öyle düşünceliler ki (!) vatandaş yorulmasın diye ayağına gidiyorlar,
Aman müşteri yorulmasın deyip ellerini avuçlarını ovuşturuyorlar.

Sokak aralarında kredi kartı dağıtıyorlar, ATM?lerden de öyle güzel para veriyorlar ki ?sanki bir daha geri ödenmeyecek şekilde istedikçe veriyor-
Vatandaşı borçlandırıyorlar.

Yani bir şekilde vatandaşın yakasına yapışıyorlar. Elini kaptıran bırak kolunu, vücudunu bile kurtaramıyor.
Kredi kartı ekstresinde şöyle bir ifade var, dönem sonu toplam borcunuz şu kadar, en az ödemeniz gereken şu kadar.
En az ödeme daha cazip geldiği için insanlar ona yöneliyor. Tamamdır, gözünüz aydın tezgâha geldiniz kapıldınız demektir.
Artık Allah kurtarsın.

Olur ya; öyle oluyor ki çıkışamıyorsunuz borcunuzu birkaç gün geciktiriyorsunuz. Hemen en yüksek faiz uygulanıyor size.
Ve ne kadar iyi niyetliler ki (!) size borç para veriyorlar. Alacağını oradan karşılıyor ve size ikinci faizi uyguluyor. Aradan bir hafta geçtikten sonra da sarı zarf, yani icra zarfı elinize tutuşturuluyor.

Dünya hali bu ya elinize birkaç gün para geçmiş bankaya gidip var olan kredinizi veya borcunuzu ödemek istiyorsunuz. Olmaz. Tarihinden önce gittiğiniz için paranız emanete alınıyor, günü gelince de aktarıyor.

Yani faizi sonuna kadar alıyor sizden.
Bir de bilmem kaç bin liralık krediniz hazır, kefilsiz bankamızdan gelip çekebilirsiniz deyip insanı tahrik etmezler mi?
Ve bir başka konu. Herhangi bir banka şubesinde hesabınız var. Hesabınızın bulunduğu şubeye, başka bir şubeden havale yapacaksınız. Hemen havale ücreti kesiliyor. Şayet aynı gün paranızı gidip çekerseniz yandınız bir o kadar daha kesintiye uğruyorsunuz.
Şöyle ki, Trabzon?un bir ilçesinden hesabınıza 5 bin lira yatırmak istiyorsunuz. Yatırırken 70 liranız kafadan kesiliyor havale ücreti olarak tabi, sonra paranızı aynı gün çekmeye gidiyorsunuz bu sefer 30 liranız daha kesiyor. Sebep; aynı gün çektiğiniz için.
Yani kaşla göz arasında 100 liranız haybeden gidiyor.

Ne kadar emek sarf ediyorsa, ne kadar helal ise artık.
Bankalar böyle işte. Modern tefecilik mi dersiniz ne derseniz deyin bir sömürü düzeni var gidiyor.
Bankacılık Denetleme ve Düzenleme Kurulu var ama neyi düzenliyorsa artık.
Reform bir düzenleme yapmalı.
Trabzon?da o kadar banka şubesi var para çekiyor, şehre ne katkı sağlıyor.
Şehre ne veriyor.
Borçtan bataktan başka ve veriyor.
Bir okul yaptırıyor mu, bir sanat evi yaptırıyor mu?
Bırakın bunları bir yaya üst geçidi yaptırıyorlar mı?
Trabzon nedir, sadece para çekilen yer midir?
Post makinesi midir?