İslam dünyasının en büyük problemi, Müslüman olduklarını söyledikleri halde, İslam dinin emrettiği helalleri yapmaktan kaçınıp, şuursuzca haramlara sarılarak, batılıların çirkin hasletlerine özenme ve taklit etme hastalığına düşmüşlerdir. Bu çirkin taklit ve özendi sebebiyle, ülkemiz ve İslam dünyasının başına gelen onlarca bela ve musibetlerin kurbanı oluyoruz. Ülkemizi ve İslam dünyasının sosyal bir kanser gibi saran bu musibetlerden biri olan, aileyi ve toplumu ifsat eden zinanın tehlikelerini yazmak istiyorum.
Konumuza geçmeden önce şu hususu açıkça belirtmekte fayda vardır. Her türlü fitne, fesat, terör olayları ve haramlar özgürlük kavramını istismar ederek hayat bulur. Bugün işleyeceğimiz zina belası, istismar edilen özgürlük kavramıyla ülkemizde ve İslam dünyasında kol gezerek toplumu ifsat etmektedir.
İslam dini haramları yasaklayarak helalleri teşvik ederek, insanlığa gerçek özgürlüğü tattırmak istediğinden, nikah akti olmadan, hiçbir müslüman bay ve bayanın, ahlak dışı olan zina yoluyla bedenlerini, nefsi arzularına göre kullanmaya, kullandırmaya teşhir etmeye, aklını ve diğer uzuvlarını kiraya vermeye, işgal ettirmeye, sömürtülmeye izin vermeyerek, insanı yüceltiyor. Yüce Allah tarafından insanlara emanet olarak verilen bedenleri ve diğer değerleri, insanlar kendilerinin mülkü olarak görüp, toplumu ifsat edecek ahlaksızlıklar için kullanmalarına müsaade etmez.
Geleceğimizin teminatı olan gençleri bu gibi ve benzeri belalardan korumak ve kollamak için, devlet yetkilileri ve ailelere büyük görevler düşmektedir. Öncelikle ahlaki ve manevi değerlerler ışığında gençlerimiz eğitilmeli, ebeveynlerin de dikkati çekilmelidir.
İnsan vicdanına uygun olmayan, toplumu ifsat eden söz, fiil, tavır ve davranışlar özgürlük değildir. Özgürlüğün bir sınırı bir ölçüsü olduğunu bilmeliyiz. Temel insan hak ve özgürlüklerinin sınırı, karşı tarafın özgürlük sınırlarıyla sınırlıdır. Sınırsız özgürlük toplumu felakete sürekler. Sınırsız özgürlük güçlülerin zulmüne, mazlum ve mağdurlarını ezilmesini vesile olur.
İnsanların hür idareleriyle karşılıklı anlaşarak, zina yapmaları özgürlük değildir. Zina özgürlüğü, toplumun ahlakını ve neslini bozan bir suç olduğu halde, böyle bir suçu işleyenler için bir cezai müeyyidenin olmaması, hukuken sakıncalı, vicdanen rahatsız vericidir. ?Müslüman?ım? diyen bay ve bayan zinadan ve zinaya yaklaştıran sebeplerden uzak durmaya mecburdurlar. Zinaya yol açan şeylerin başında, göz, el, dil ve ayak gelmektedir. Hiçbir bayan da kadınlık ve analık vakarıyla bağdaşmayacak söz fiil ve davranışlarda bulunamaz toplumu tahrik edemez. Zinadan ve zinaya yaklaştıran fiillerden uzak durmak, birçok felaketlerin, cinayetlerin, ahlaksızlıkların önü alınmış olur.
Her türlü cinsel ahlaksızlığa ve dolayısıyla pek çok kürtaja vesile olan, zina sucu ile alakalı yasal boşluğu, TBMM?sinde grubu bulanan siyasi partiler ile Parlamento dışındaki siyasi partiler, birlikte çalışarak, Aydın, yazar, gazeteci, sivil örgüt temsilcileri de, destek vererek, kamuoyunu rahatlatan bir yasal düzenlemeyi beraberce tartışarak yapmalıdırlar.
Bilindiği gibi 1926 tarihli eski Türk Ceza kanunun 440. Maddesinde kadınlar, 441. Maddesinde de erkekler için ?Zina suçu? düzenleniyordu. Yapılan bir itiraz neticesinde Anayasa mahkemesi 23 Eylül 1996 tarihinde 441. Maddeyi iptal etti. Meclis yeni bir yasal düzenleme yapmayınca, erkeklerin zina yapması suç olmaktan çıktı.
Anayasanın 10. Maddesi gereğince Meydana gelen bu eşitsizliğin itirazı üzerine Anayasa mahkemesi 23 Haziran 1998 tarihinde kadınlar alakalı zina sucunu düzenleyen 440. Maddeyi de iptal etti. Eşitlik ilkesine aykırı olduğundan, haklı olarak İptal edilen zina yasasının yerine, yeni bir yasanın yapılmaması, 1998 tarihinden bugüne kadar iktidarda ve muhalefette olan siyasi partilerin, ihmalkârlığı olduğunu göz artı etmemeliyiz.
Naklettiği bu bilgilerden sonra, zina yasasını suç olmaktan kaldıranın AK partisinin olduğunu söylemek doğru değildir. İptal edilen zina yasasının yerine yeni bir yasal düzenlemeyi, iktidara gelen, DSP, ANAP ve MHP koalisyon hükümeti ve AK partisi hükümetleri yapmamışlardır ifadesi doğru ve isabetlidir.
AK partisi, 2004 yılında, yeni bir yasal düzenlemeye kalkıştıysa da, Avrupa uyum yasalarına aykırı olacağı dayatmasıyla, ayrıca içteki siyasi ve sosyal tepkilerden dolayı vaz geçmiştir. Zina fiillerinin suç olmasını isteyenler, AK partisini suçlayarak çözüm üretemezler. Yapılacak iş, Avrupa uyum yasalarına, içteki siyasi ve sosyal tepkilere aldırış etmeden, Yüce Allah?ın yasak ettiği zina sucu ile alakalı, bir kanun teklifini hazırlayıp, geniş bir basın toplantısıyla halkımıza duyurmak suretiyle milletten destek istemelidirler.
Özetleyerek anlatmaya çalıştığım, zina yasasıyla alakalı yapılmayan, yasal düzenleme sorumluluğunu sadece AK partisine yükleme kolaycılığından kaçmamalıyız. Bu yasanın çıkarılması için, milletçe sorumlu olduğumuzu düşünerek, parlamento içi ve dışı tüm partilere, baskı yapmayı, kanaat önderlerini, ilahiyatçıları aydın ve yazarları göreve çağırmalıyız.
Zina yasası üzerinden siyaset yapanlara sesleniyorum. Hadi yüreğiniz yetiyorsa cesaretiniz varsa, İsra suresi 32. Ayetinde açıklanan ? Zinaya yaklaşmayın. Çünkü o pek çirkindir, kötü bir yoldur? uyarısına göre bir kanun teklifi hazırlayınız.
Kanun teklifinizde, fiili zinanın yapılmasına yaklaştıran göz, el, dil ve ayak zinasını, sebep olan, adeta davetiye çıkaran, ahlaksız mekânların reklamını yapan, öpüşme sahnelerini, nikâhsız karıkoca ilişkilerini, çıplak görüntüleri teşhir eden. Gazete, derki ve televizyonların yayınının engelleyecek olan, caydırıcı bir yasal düzenleme yapacağınızı söyleyiniz.
İktidar olduğunuzda, zinaya yaklaştıran ve zinayı meşrulaştıran, nikâhı hafife alan, aile mefhumunu hiçe sayan filmleri, çıplak resimleri, mini ve miti etekleri, mayo defilelerini, meseleyi uzatmadan öz ifadeyle, İslam ahlakına uymayan, zinaya yaklaştıran, tüm söz ve fiilleri engellemek için yapacağınız caydırıcı yasal düzenlemeyi kamuoyuna açıklayınız.
Anlatmaya çalıştıklarıma, vereceğiniz dolaylı ve mazeretli cevaplarınızın, başkaları içinde geçerli olduğunu düşünerek cevap veriniz. İslam ahlakına uygun siyaset yapanlar, tebliğ ile hidayeti karıştırmayanlar, Kur?an ve sünneti anlamaya çalışanlar, gıybet ve iftira yapmaktan korkanlar, yapamayacakları şeyleri konuşmazlar. Yüce Allah(CC) şöyle buyuruyor. ?Ey iman edenler! Yapamayacağınız şeyi niçin söylüyorsunuz. Yapamayacağınız şeyi söylemeniz, Allah yanında çok nefreti gerektirir? (Saff suresi 2.ve 3. Ayet)
Buradan Sayın Cumhurbaşkanımıza ve Başbakanımıza seslenmek istiyorum. Zina yasası ile alakalı, milletin ağrıyan başını sızlayan vicdanını dindiriniz. Beşeri güçlerin yaygaralarına aldırmadan, Yüce Allah`ın yardımını talep ederek, zina fiilinin suç olması ile alakalı yasal düzenlemenin yapılması hususunda tüm siyasi partileri ve sivil toplum örgütlerini göreve çağırarak, kamuoyu baskısını oluşturunuz.