Mustafa MUTLU


Vicdani Ret


Vicdani Ret!

Dünyada 206 Ülke Var;

Dünyayı beş ülke (ABD, İngiltere, Fransa, Rusya ve Çin) Birleşmiş Milletler Örgütü ile yönettiği bir gerçek.

Ancak BM kimler kimlerle savaşacağı, kimin devlet olacağı, kimin devleti bölüneceği, kimin kim ile nasıl bir ilişkide olacağını belirleyen ve uygulayan bir örgüt. Hiç bir ülke bu durumdan memnun olmadığı gibi, kurulan sisteme de itiraz etmenin de mümkün olmadığı bir durum var. Eğer itiraz ederseniz, ya içerideki hazır maşalar ihtilal yapar, bazen de içeride oluşturulan potansiyel ayırımcı guruplar çatıştırılır, demokrasiyi tesis için (!) ABD ve Müttefikleri işgal eder, ya da komşu ülkeleri çatıştırarak bir şekilde kendi nizamlarını korumak için kurulan sistem devam etmektedir.

İşte tehditlerin bu denli çeşitli olması, içeriden ve dışarıdan bir veya birden fazla tehdit oluşabileceğinden Devletler Güvenliği sağlamak için ordular kurmak durumundadır. Asayiş için de her devletin polis ve jandarma gibi iç güvenlik birimleri vardır. Buraya kadar her şey normal değil mi?

Türkiye Devlet Geleneği geçmişten gelen köklü bir devlet kültürü ve birikimi olan Dünya Devletleri arasında yerini almış bir Ülke. Ordusu, Jandarması ve Polisi köklü bir devlet geleneği devam ede gelen ve halk arasında ??askerliğini yapmayana kız verilmez?? ahlakı geliştirilmiş ??VATAN BORCU??diye her Vatan Evladı bu borcu ölümüne ödemiş bir Ülkenin Vatandaşları olmanın gururunu taşımaktayız.

At, silah, avrat değerleri uğruna ölmeyi gerektiren bir kültürün mirasçıları olmanın haklı gururunu taşımaktayız. Bizi yok etmek istedikleri zaman bu olgu ile onlara fırsat vermemiş bir ecdadın torunları olmanın birikimi ile varlığımızı korumaktayız.

Ancak bazen yetişmiş insan kaynaklarından azami istifade etmek, silâhaltında olması gereken kadar asker istihdamını dengelemek gibi nedenlerle kısa dönem ve bedelli gibi düzenlemeler yapıla bilmektedir.

Bu gün yine beklentiler üzerine gündeme gelen ??bedelli askerlik?? çeşitli ortamlarda tartışılmakta ve değerlendirilmektedir. Bu düzenlemenin yukarıda ifade etmeğe çalıştığım durumlarda hükümetin ve Genel Kurmay Başkanlığının ortak çalışmasıyla karara bağlanacak bir konu olması gerekmektedir.

Otuz yılı aşan ve ellibin insanın hayatına mal olan terörle mücadele eden Türkiye; silâhaltına alacağı asker sayısı, modern donatı ile donatılmış bir TSK tesisi için ön görülen kriterler aksatılmadan güçlü bir güvenlik sistemini korumak zorundadır.

 Terörden beslenmeyi amaç edinmiş, varlığını illegal oluşumlara borçlu olan bazı çevreler ??vicdani ret?? söylemini geliştirmişlerdir. Bunu ifade eden zihniyet devletin kale kol yapmasını da istemediğini ifade etmektedir. Yani bu zihniyet; devletin elektriğini bedava kullanan, iş makinelerini yakan, askerine-polisine taş atan ve kamu düzeni bozacak her şeyi yapabilen bir çete. Bunlar zaten terörden beslendikleri ve her fırsatta terörü savundukları bilinmektedir.

Vatan evlatlarını zorla dağa götüren bu zihniyetin ??vicdani ret?? zırvalaması nasıl algılanabilir? Ama bu bazılarının işine geldiği için normal gibi kabul edilmesini istedikleri sözde vatanseverler var.  Bu ihaneti yok sayıp başka siyası gurupların bunlarla iş birliği yapabilme cihetine girişmesi düşündürücü değil mi?

??Vicdani ret?? Hıyanet-i Vataniye??nin modern versiyonudur.

Mustafa MUTLU

Aralık 2014