İbrahim TUNCER


AHKAM KESMEK

--------------


Ahkâm kesmek: Bilgisiz, yetkisiz olduğu konularda kesin yargılar vermek.

Ahkâm kesmek deyimi, genelde insanoğlunun her konu hakkında görüş bildiren ve yargıya varan insanlar için kullanılır. İnsanoğlu yaşam süreci içinde her toplumda yaşanan vakalardan biride insanın toplum içinde kendine yer bulabilmesi için her konuda kendini çok bilgili ve her tecrübeye sahip gibi görünüp ahkâm kesmektir. Bunların her konuda muhakkak bilgileri vardır.  

Ahkâm kesmek bilinçaltında her şeyi ben bilirim diyenler, konuşmayı da çok severler iki düşünüp bir konuşmak yerine, bir düşünüp beş konuşurlar. Bunlar için sadece kendi düşündüklerinin önemi vardır. Bilmedikleri konu, yapmadıkları iş yoktur. Her toplum sınıfında, kendi yaşamı açısından herhangi bir öneme sahip olmayan erdemler üzerine ahkâm keserler. Onun dışında başka birilerinin düşüncesi yaptığı iş onlar için bir önem taşımaz her yapılan işe muhakkak bir yanlış bulurlar onlar bir delile veya bir ispata gerek duymazlar istedikleri gibi ahkâm keserler. Her konuda akıl veren bütün işlerde deneyimli fikir sahibi olduğunu söyleyen bu kişiler menfaatleri doğrultusunda yapamayacakları anlamadıkları iş yoktur.

Herkes her şeyi bilmez ama ahkâm kesen her şeyi bilir.

Her şeyi herkesten çok daha iyi bilir ahkâm kesmeyi severler .

İş ortamında önder olabilmek adına her tülü hilelere başvurabilirler.

Ahkâm kesler uygulamaya gelince onların başka işi çıkmıştır gelemezler.

İnsanlar hakkında düşünmeden yorum yapmayı vazife olarak kabul ederler

Bilgisi olmadığı konular hakkında fikir beyan etmeyi ve kaytarmayı iyi bilirler.

Neyin nasıl düzeleceğini iyi bilirler ama bu düzelecekler arasında kendileri yoktur.

Kişilerin yetkisi olmadığı halde belli başlı konular kapsamında kesin yargıları vardır.

İnsanın insan arasında veya toplumlarda ahkâm kesme diğer anlamıyla halk arasında kendini beğenmiş diye nitelendirilen kişiler başkalarının haklarına ve düşüncelerine saygı duymazlar. Bencildirler ve her zaman ön planda olmayı severler. Hep kazanan ben olayım düşüncesi ile karşısında duran kişinin maddi manevi haklarını ezer geçerler. Sürekli eleştiren ve küçümser tavırları ile dikkat çeken bu kişiler eleştirince saldırganlaşır karşınıza geçip ahkâm kesmeye başlarlar. Türlü türlü politik kelimelerle sizleri ikna ederler gerekirse her türlü hileye başvururlar. Sizleri çok iyi ikna etmeyi bilirler iş yapanı eleştirir başaranların bir gizli el tarafından yapıldığını ima etmeye çalışırlar. Başarıya ulaşanları aklınıza gelmeyecek şeylerle eleştirmeyi aşağılamayı severler. Yapmaya çalışanları ikna etmesinde bilirler. Neden niçin yapıyorsun sen köle misin hamal mısın enayi misin diye sözlerle yapacak olan kişiyi de laflarıyla perişan ederler.

Ahkâm kesmek bir hastalık mıdır?

Toplumlar arasında görülen bu vaka tıp dilinde kişilik bozukluğu olarak adlandırılmaktadır. Her zaman mükemmel olduklarını herkesten üstün olduklarını sosyal ve iş yaşamında tek olduklarını düşünür ahkâm kesenler. Bu bozukluğun erken yaşlarda başlaması ve yaşam boyu devam etme oranının çok yüksek olması nedeniyle, kişinin sosyal, mesleki ve yakın ilişkilerini direkt olarak etkilemektedir. Kendine çok güvenen büyük dağları ben yarattım, her şeyi ben bilirim, sürekli haklı benim edasında takılan kişilerin ortak adıdır narsistik. Çevremizde sıklıkla karşılaştığımız hatta kendimizde bile şahit olduğumuz bu davranışlar, aslında psikolojik bir hastalıktır.

Bu insanlar başkalarının fikrine fazla değer vermez. İnsanlarla girdiğiniz en ufak bir samimiyet işte buna yol açıyor size ahkâm kesebileceklerini, her şeyi sizden iyi bildiklerini düşünürler birdenbire hatalı olanın siz olduğunuzu ispat ederler.  Onlarla konuşur veya bir akıl danışırsanız kendilerini birden çok bilgili ve ahlaklı olarak sizleri etkilemeye çalışırlar kendilerini bir dev aynasında görürler sizlere bilgi ve ahlaktan bahsetmelerinin sebebi ise sizin ona daha fazla inanmanızı sağlamaktır.  Edep aslında bilmediğin konuda ahkâm kesmek yerine susmaktır. Ahlaksa karşındakini küçümsemeden konuşmasını benimsemektir.

Bilgi bir ışığa benzer insan nasıl karanlıktan aydınlığa çıkarak her şeyi görerek tatbik ediyor ve ruhen rahatlıyorsa çevresini aydınlattığı ışığı daha da yükseklere taşımanın mücadelesini vererek bir medeniyete kendini hizmetçi olarak adamasıdır. Bir medeniyetin ne kadar mükemmel olduğunu insana verdiği değerle ölçebiliriz. İnsan ne kadar bilirse bilsin bilmediği bir şeyler olabileceğini de hatta en cahil insandan bile bir şey öğrenebileceğini düşünmelidir. Öğrenmek sonsuz bir çaba ister. Hangi konuda olursa olsun her şeyi bilmek zordur. Çünkü ne zaman biliyorum deseniz bilmediğiniz bir şey mutlaka vardır. Aslında yazılacak çok şey var bir atasözüyle yazıma burada son vermek istiyorum. Tilki yetişemediği ete haramdır der.

Özlü sözler

Kime yürümeyi öğrettiysek bizi geçmeye çalıştı.

Bazıları şükretmeyi; bazıları küfretmeyi öğretir.

Ahkâm kesmek insanı çok fazla hataya düşürür.

Bazı insanları sadece tanıyana kadar çok seversin.

Şimdi ağır geliyorsa konuştuklarım geçmişte susturduklarıma say.

 

Sen her şeyi bilir idin

Bilen yolda ölür idin

Sarhoş gibi gezer idin       

Ahkâm kesmeyi bırak

                       Gel kolaysa sende bir yap         

                       Yalan dolanı da bırak

                       Böbürlenip sürme hayat

                      Ahkâm kesmeyi bırak

İşe koşsan kaçar gider

Her bahaneyi süs eyler

Karşına geçip de söyler

Ahkâm kesmeyi bırak

                     Kolay gelir her iş ona

                     Yalan söyler ona buna

                     Yalakalık yarar ona

                     Ahkâm kesmeyi bırak ...