Zihni AĞIRMAN


BABA- KIZ AŞKI BAŞKADIR

--------------------------


Evlat, evlattır.

Kızı de erkeği de

Ama kızın farklı bir tadı vardır baba için.

Kız çocuğu da babaya ayrı kırıktır

Anneden çok babayla dertleşir.

Erkek çocuğu için de anne öyledir.

Bugün baba kız arasında geçen anlamlı bir hikâyeden bahsedeceğim size

"Bir baba ile kızı dertleşiyormuş. Kız babasına, çok sıkıntı çektiğinden, sorunlarla baş edemediğinden bahsetmiş.

Babası kızını dinledikten sonra kızının elinden tutarak mutfağa götürmüş.

– Gel, yavrum sana bir şey göstereceğim! dedi.

Baba, ocağa üç tane eşit büyüklükte kap koymuş, üçüne de eşit su koymuş ve üçünün de altını aynı miktarda yakmış.

Birinci kaba bir havuç, diğerine bir yumurta, diğerine ise bir avuç çekilmemiş kahve çekirdeği koymuş.

Her üçünü de tam 20 dakika pişirmiş.

Daha sonra ateşi kesmiş.

Sonra masaya 2 tane tabak bir tane de boş bardak koymuş.

İlk önce haşlanmış havucu alıp bir tabağa koymuş.

Sonra pişmiş yumurtayı diğer tabağa koymuş.

En sonunda da suya iyice sinmiş ve tam kıvamındaki kahveyi alıp boş bardağa boşalttıktan sonra kızına dönerek,

– Kızım, söyle bakalım ne görüyorsun?

Kızı;

 – Havuç, yumurta ve kahve baba

Kızını masaya iyice yaklaştıran baba daha yakından bak kızım demiş

Kız şaşkın hiçbir şey anlayamamış

Baba, anlatmaya devam etmiş:

Bak kızım

Havuç haşlandığı için yumuşak bir hal aldı.

Yumurta, artık pişmekten içi katılaşmış ve sert bir hale geldi.

Kahve ise, harika olmuş.

Tadı da çok hoş.

Kız, iyice şaşırarak sormuş;

İyi de Baba, bunları bana niçin gösteriyorsun?

Baba devam etmiş;

– Hepsi aynı şekil kapta, aynı sıcaklıkta, aynı dakika pişti. Fakat hepsi bu etkiye farklı tepki gösterdi. Havuç ilk başta sertti, güçlü idi; ama kaynatılınca yumuşadı, güçsüzleşti, çözüldü.

Yumurta çok kırılgandı, hafifçe dokunsan çatlayabilirdi; ama kaynatılınca içi sertleşti, hatta katılaştı.

Bir avuç çekilmemiş kahve ise yine sertti, hepsi birbirine benziyordu. Fakat ısıtılınca ne oldu; bu kahve çekirdekleri, ısındılar, gevşediler ve içinde oldukları suya yayıldılar. Suyu eşsiz bir tat da bir kahveye çevirdiler.

-Şimdi söyle bakalım kızım sen hangisisin?

Zorluklarla karşılaştığın zaman nasıl tepki gösteriyorsun?

Havuç gibi sıkıntılara, problemlere rast gelince çözülüyor musun, benliğini koruyamıyor musun?

Yumurta gibi katılaşıyor, başta kendin olmak üzere kimseye faydan dokunmuyor mu?

Kahve gibi kendini bitirmek uğruna, kendini ateşe atma pahasına diğer insanlara mutluluk veren, huzur veren, ağızlarına lezzet veren bir sevgi kaynağı mısın?

Evet, hayat böyle bir şey işte

Hayatımız akıp giderken, hayata bakış açımız sıkıntılara karşı duruşumuzu belirlemiyor mu?

Sıkıntılar kendi içinde çözümü de barındırmalı.

Verdiğiniz tepki, çözüme kavuşmanızda doğru yolu gösterici olmalı.