Avşarlar, Anadolu’ya yerleşen Oğuz boyları içerisinde nüfuslarının çokluğu, oynadıkları tarihî rol, ağız özelliklerini muhafaza edişleri bakımından önemli bir yere sahiptirler. Ortaçağda Zengiler ve Karamanoğulları gibi mühim sülaleler çıkarmış, XVIII. asırda Nadir Şah gibi bir şahsiyet yetiştirmişlerdir. İslamiyet’ten önceki devirde hükümdar sülalesi çıkarmış beş boydan birinin de Avşar olduğu ileri sürülür.
Anadolu’nun çeşitli sahalarında, çeşitli zamanlarda Avşar zümrelerinin yerleşmiş veya yerleştirilmiş olduğu bugün hâlâ Avşar, Avşarlı gibi isimler taşıyan köylerin bulunmasından anlaşılmaktadır.
Türkçe sözcüklerde birçok seslerin ancak çeşitli bakımdan birbirine yakın olanları bir arada bulunur. Bu ise Türkçeye kendine mahsus bir ahengi olan bir dil manzarası verir. Türkçe sözcüklerde görülen bu uyumların temeli benzeşme olayıdır. Bölgemiz Avşar ağızlarında alıntı sözcüklerde uyum, dikkati çekecek kadar belirgin ve kuvvetlidir[1] .
SÖZLÜKTEKİ YAZILIŞI - BİZDEKİ SÖYLENİŞİ
‘’FAKİR -FAKIR
HABER- HABAR
CAHİL -CAHAL
MEZAR -MEZER
TANE -TENE
HÜCUM- HUCUM
MİSAFİR- MUSAFIR
CESARET -CESİRET
DOMATES -DOMATİZ
SEBEB -SEBAB
SABUN -SABIN
KARPUZ -KARPIZ
AMCA -EMCE
HIRSLANMIŞ- HERSLENMİŞ
YEVMİYE -YÖVMİYE
CEVAP -CUVAB
APARTMAN -APARTUMAN
MELAİKE -MELEKE
TAHARET- TARET
İNTİHAR- İNTİAR
CİNGENE -CİNGAN
ÇİZMEK -CIZMAK
İŞTAH -İŞDEH
USTA- USDA”[2]
Yukarıda yazılan sözcükler ve yapılan açıklamalar; bölge insanımızın ‘’D-T’’,”B-P”, “C-Ç” ve “G-K” imlerinin gerek konuşma dilinde gerekse yazı dilende yanlış kullanmasının başka bir dilin -RUMCA, ERMENİCE, RUSÇA vb.- etkisinden kaynaklanmadığını, tersine bölgemizde varlık göstermiş Türk boylarının kalıt bıraktığı lehçelerinden kaynaklandığını gözler önüne seriyor.
“MA”, “ME”, “MAH”,”MEH” ÜNLEMLERİ:
‘’Ma’’, ‘’me’’, ‘’mah’’, ‘’meh’’ anlatımları Avşar Türklerinde şaşkınlık bildiren bir ünlemdir. Başkasının söylediği bir söz veya yaptığı bir hareket üzerine şaşkınlığını belirtmek üzere (bazen kısa bazen uzun hece ile) ‘’ma-maa”, “me-mee”, “mah-maah’ ya da “meh-meeh” denir. Kaşgarlı Mahmut, ‘’ma, mah’’ şeklinde kaydettiği sözcüklerinin anlamını ‘’ al, işte’’ olarak vermiştir[3] .
Çaykara’da özellikle Köknar ve Karaçam Mahallelerinde bu ünlem, Avşar Türklerindeki gibi –şaşkınlık bildiren anlamda- ‘’me’’, ‘’mee’’ ya da ‘’meh’’, meeh’’ şeklinde hala kullanılmaktadır.
[1] Ayşen Kılıç, Gazi Üniversitesi, Gazi Eğitim Fakültesi, Ortaöğretim Sosyal Alanlar Eğitimi Bölümü Türk Dili ve Edebiyatı Anabilim Dalı, Avşar Ağızlarındaki Alıntı Kelimelerde Görülen Ses Değişmeleri, GÜ, Gazi Eğitim Fakültesi Dergisi, Cilt 28, Sayı 3 (2008) 233-248, Ulaşılan Adres: file:///C:/Users/user/Downloads/5.000.078.581-5.000.106.356-1-PB.pdf
[2] Ayşen Kılıç, Gazi Üniversitesi, Gazi Eğitim Fakültesi, Ortaöğretim Sosyal Alanlar Eğitimi Bölümü Türk Dili ve Edebiyatı Anabilim Dalı, Avşar Ağızlarındaki Alıntı Kelimelerde Görülen Ses Değişmeleri, GÜ, Gazi Eğitim Fakültesi Dergisi, Cilt 28, Sayı 3 (2008) 233-248, Ulaşılan Adres: file:///C:/Users/ user/Downloads/5.000.078.581-5.000.106.356-1-PB.pdf
[3]Dr.Yaşar Kalafat, Adnan Menderes Kaya, Mustafa Aksoy, AVŞAR KÜLTÜR COĞRAFYASI VE HALK KÜLTÜRÜ, Berikan Yayınları, Ankara 2013, s.222