Zihni AĞIRMAN


DAL VE ÇIK


Gidenler bilir.

Ben hiç gitmedim

Ama birkaç gün önce TRT´de belgeselini izledim.

Hollanda´nın başkenti Amsterdam´ı.

Denizin üzerinde kurulan bir şehir.

Sanki yüzen şehir.

Bataklıklar ve sular, kanallarla denetim altına alınan bir şehir.

Bütün kanalların, hatta göllerin ve denizin üzerinde tekne evler inşa ettiler.

Bir kısmı teknelerden evlere dönüştürülmüş, büyük bir bölümü de ev olarak inşa edilmiş.

Hollanda deniz seviyesinden daha düşük seviyede bulunmasından dolayı, adamlar çareler aramış ve 1960lı yıllarda bu işi bitirmişler.

Hem de konuk sıkıntısını da bu sayede çözmüşler.

Kanal hatta denizde fore kazıkları diye tabir edilen sistemle koca bir şehri denizin üzerine kurdular.

Doğadaki ağaç kadar kazık çakmışlar.

Bazı evleri de yüzen tekne

İstenildiği zaman evlerini kayığın arkasına bağlayıp canlarının çektiği yere de çekebiliyorlar.

Ne kadar romantik.

Düşünebiliyor musunuz denizin dalgası evinizin camına vuruyor,

Evinizin dört bir yanı deniz manzaralı.

Onlar için bir yaşam tarzı olmuş.

Belgeseli izledikçe şaşkınlığımı gizleyemedim.

Hayret ettim.

Elin oğlu nelerle uğraşıyor biz nelerle.

Aklıma Kaşüstü geldi

Kaşüstü´ndeki geçiş dal-çıklı mı olsun viyadüklü mü?

Beton yol mu olsun?

Eyyy büyük Allah´ım ne günlere kaldık.

Trabzon´un Çankaya´sı olarak bilinen ve her geçen gün büyüyüp gelişen, en güzel mimari örneklerinin sunulduğu Kaşüstü´nde kazıklarla dikili bir beton yolun düşünülmesi akıllara zarar.

Küçük bir dereyi gerekçe gösterip bir şehrin geleceğini köreltmek hangi akla hizmet.

Dereyi yoldan 200 metre yukarıdan Yalıncak deresine bağlayın olsun bitsin.

Deniz suyu basar gibi cahilce bir savunmayı da bir tarafı bırakın.

Elin oğlu denizin üzerinde şehir kuruyor, oradakiler mühendis değil mi?

Manş Denizi´ni tüp geçitle geçenler mühendis değil mi?

Marmaray´ı projelendiren Türk mühendisler değil mi?

İzmit-Körfez tüp geçidi yapan mühendislerimiz değil mi?

Boğaz köprülerini halatla tutturanlar mühendis değil mi?

Tutturdunuz bir yol gidiyorsunuz.

Kaşüstün´deki geçiş dal-çık´tır.

Alternatifi de yoktur.

Aklın yolu da birdir.

Değirmendere alt geçidini deniz niye basmıyor hem 50 metre mesafede iken.

Yanlış iş yapmayın

Hem maddi olarak devleti zarara uğratmayın hem de şehrin önünü tıkamayın.

Reşadiye kavşağında yaptığınız yanlışı tekrarlamayın.

Hacımehmet´te yaptığınız yanlışı tekrarlamayın.

İpragaz´ın önünde yaptığınız, Dolaylı köyüne çıkan köprülerin devre dışı bırakıldığı gibi orada da yanlış yatırım yapıp devleti boşuna zarara uğratmayın.

Kaşüstü´nde yapılacak olan geçiş kat-i suretle dal-çık´tır.

İlçenin belediye başkanı bunu istiyor, Büyükşehir Belediye başkanı aynı şeyi söylüyor,

Bakan Süleyman Soylu, Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım dalıp-çık´ın diyor.

Çevre esnafı onu istiyor.

Ki Mühendis Odaları dal-çık olmalı diyor.

Daha neye ısrar ediyorsunuz.

Ufkunuzu açın.

Başarılı bürokrat-mühendis 50 yıl ilerisini görendir.

Ayasofya´daki kavşağı sanırım İngiltere´de gördünüz takdir ettik, Kaşüstü geçişi için de bir Hollanda turu yapın bence.