Zihni AĞIRMAN


DARBELER VE 15 TEMMUZ


15 Temmuz hain darbe girişimin 2. Yıldönümü.

Tarih boyunca Türk milleti olarak çok darbelere maruz kaldık.

Osmanlı´dan günümüze gelen darbelere ve 15 Temmuz´a değinmek istiyorum.

Milyonlarca insanı, bir imparatorluğu ve sonrasında Türkiye´yi olumsuz etkileyen darbeler nedeniyle yaşanan sosyolojik, psikolojik ve ekonomik travmalar büyük mağduriyetlere, unutulmaz acılara neden olduğu bir gerçektir.

Yaşadığımız coğrafyada dünden bugüne yaşanan darbeleri tarih nasıl yazdı.

Osmanlı döneminde başlayan askeri isyanlar ve darbeler, imparatorluğun yıkılmasına sonrasında Atatürk´ün kurduğu Türkiye Cumhuriyeti´nde her 10 yılda bir tekrar etti.

Cumhuriyet döneminde 1960´la başlayan darbe geleneği 1971 muhtırası, 1980 askeri ihtilal, 1999 yılındaki postmodern 28 Şubat, e-muhtıra ve AK Parti iktidarında, gezi olayları, 17-25 Aralık ve en son olarak da 15 Temmuz hain darbe girişimi.

Hain eylemler her seferinde farklı yöntemlerle sürdürüldü.

15 Temmuz darbe girişi diğerlerinden farklıydı, çünkü Cumhuriyet tarihinde ilk defa tankların yollara ve köprülere çıkmasına rağmen halkın direnişiyle geri püskürtüldü.

Yine ilk defa bir darbede savaş uçakları ve helikopterlerle TBMM ve devletin kendi kurumları bombalandı.

Tarihte bir dönüp bakalım.

İlk darbe Osmanlı İmparatorluğu´nda genç sultan Fatih Sultan Mehmet´e karşı yapılmış. Buçuktepe İsyanı adıyla gerçekleştirilen bu darbe, Yeniçeri askerleri tarafından yaşı küçük olduğu gerekçesiyle Sultan Fatih´e karşı yapılmış. II. Murat´ın yeniden tahta oturması için. Ancak Sultan Fatih, sonrasında gerekeni yapmış.

Osmanlı´da 36 padişahtan 12´si Yeniçeri isyanlarıyla devrilmiş. Yani 12 darbeyi de Yeniçeriler yapmış. 1909´da Sultan Abdülhamit Han´ın darbe ile tahtan indirilmesinden sonra son darbe 1913´te İttihatçılardan Enver paşa ve Talat Paşa´nın gerçekleştirdiği hükümet darbesi oldu.

Ve Cumhuriyet döneminde neredeyse her 10 yılda bir darbe yapılmış.

İlk darbe 1960 yılının 27 Mayıs´ında. Demokrat Parti iktidarı, 37 düşük rütbeli subaydan oluşan askeri cunta tarafından darbeyle sona erdirilmiş. Başbakan Adnan Menderes, Fatih Rüştü Zorlu ve Hasan Polatkan idam edildi.

Orgeneral Cemal Gürsel Cumhurbaşkanlığına getirildi. Cumhurbaşkanı ve hükümet üyeleri tutuklandı. 235 general ve çoğunluğu albay, yarbay ve binbaşıdan oluşan 3 bin 500 subay emekliye sevk edildi. Bazı üniversiteler kapatıldı. Bin 402 üniversite öğretim görevlisi, 520 hâkim ve savcı görevden alındı.

Bir darbe girişime de 1962 yılında kalkışıldı. Ordu içindeki tasfiyeye karşı çıkan Harp Okulu Komutanı Kurmay Albay Talat Aydemir öğrencileriyle çıkardığı ayaklanma bastırıldı.

1960 darbesinden 10 yıl sonra kendilerini devletin sahibi olarak gören cuntacılar, 12 Mart 1971´de 60´ların sonlarında yaşanan olayları ve çatışmaları gerekçe göstererek hükümete muhtıra verdi. Başbakan Süleyman Demirel istifa etti.

Ardından sokak olayları, suikastlar, sağ- sol çatışmalarıyla 1980 askeri darbenin altyapısı hazırlanmış. Tanınmış gazeteciler, akademisyenler ve siyasiler öldürülmüş, üniversitelerdeki olaylar nedeniyle adeta askeri darbeye davetiye çıkarılmış.

Konya´da 6 Eylül 1980´de düzenlenen Kudüs gecesinde irtica(!) tehlikesi olarak görülmüş ve dönemin Genelkurmay Başkanı Kenen Evren, 12 Eylül 1980 askeri darbeyi gerçekleştirdi. Olaylar bir anda kesilmiş, gözaltı ve tutuklama furyası başladı.

12 Eylül´de siyasi partiler kapatılarak, liderleri tutuklandı. 1 milyon 683 bin kişi fişlendi. DGM´de 230 bin kişi yargılandı, 7 bin kişi için idam cezası istendi ve 517 kişiye idama mahküm edildi. Yüzlerce kişi şüpheli bir şekilde öldü, resmi rakamlara göre 171 kişinin işkenceden öldü. 98 bin 404 kişi örgüt üyesi olmak suçundan yargılandı; aralarında öğretmen, öğretim görevlisi ve hâkimlerin de bulunduğu 30 bin kişi sakıncalı olduğu için işten atıldı. 14 bin kişi yurttaşlıktan çıkarıldı, 30 bin kişi siyasi mülteci olarak yurtdışına gitti.

Postmodern darbe: 28 Şubat

Refah Partisi´nin 1995 seçimlerinde birinci parti olması ve iktidara gelişini hazmedemeyen cuntacılar, irtica paranoyası oluşturarak özellikle başörtü üzerinden hükümetin üzerine gitti.

"İrticayla mücadele eylem planı"nın hazırlandığı dönemde hükümet bypass edildi. Postmodern darbenin finali 28 Şubat 1997´de gerçekleşen Milli Güvenlik Kurulu toplantısıyla yapıldı. Refahyol hükümetinin direnci kırıldı Necmettin Erbakan istifa ettirildi. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel hükümeti kurma görevini koalisyon partilerinden DYP ve RP´ye vermedi. Tansu Çiller´e vermedi. Refah partisi kapatıldı. Zorunlu eğitimin 8 yıla çıkarıldı Kur´an kurslarına 12 yaş zorunluluğu getirildi.

27 Nisan E-Muhtırası

2002´de AK Parti´nin iktidara gelmesiyle başlayan yeni süreç için "hükümete geldikleri ancak iktidar olamadıkları " yorumlarıyla Cumhurbaşkanı krizi yaşandı. Ahmet Necdet Sezer´in görev süresinin sona ermesiyle Abdullah Gül´ün seçileceğinin anlaşılması üzerine 27 Nisan 2007 saat 23.20´de Genelkurmay Başkanlığı sitesinde "e-muhtıra" yayınladı.

Ve 15 Temmuz cunta kalkışması

27 Nisan e-muhtırasının boşa çıkartılması ve sonraki dönemde başlatılan Ergenekon, Balyoz gibi davalar ve 12 Eylül ile 28 Şubat darbecilerin yargılanmasıyla darbe döneminin sona erdiği düşünülürken 15 Temmuz gecesi cuntacıları bir kez daha harekete geçti. Ancak bu kez karşılarında ilk defa halkı buldular.

TRT işgal edilmiş. Özel televizyon kanallarına bağlanan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Başbakan Binali Yıldırım, darbeyi tanımadıklarını açıklayarak halkı sokağa çıkmaya ve darbecilerin önünde durmaya davet etti.

Çağrıya olumlu cevap geldi ve 81 ilde halk sokaklara aktı. Tankların önüne dikildi. Darbeciler ne yapacaklarını şaşırmış ve FETÖ´nün bu hain planı da gerçekleşmemiş oldu.

Tablo yine acı. İlk defa halka ateş açılan darbe girişiminde 62´si polis, 5´i asker, 173´ü sivil olmak üzere 240 kişi hayatını kaybetti, bin 535 kişi de yaralandı. Cuntacılardan 24 kişi ölü, 50´si de yaralandı.

Türkiye´de yaşanan bütün darbeleri besleyen başta ABD ve NATO olmak üzere emperyalistlerdir.

15 Temmuz yeni bir milattır. Türk halkı çok büyük, izzetli, onurlu bir tavır sergiledi. Bu duruşuyla tüm dünyaya büyük bir mesaj verdi.

15 Temmuz, yeni ve umut dolu bir sayfa açtı. Halkın direnişi, tankların önüne dikilmesi, mermilere yumruk atması, gelecek nesillerin gururla konuşacağı, okuyacağı bir tarih yazıldı.

15 Temmuz şehitlerimi rahmetle anıyorum, demokrasiye sahip çıkan Yüce Türk Milleti´ni kutluyorum.