Gül sineye çöktü hüzün dert silmeze söz demişiz
Anlattıkça ahvalini anlamayan o yar imiş
Geçtik fani deryasından aşk bilmeze öz demişiz
Kalmadı umut deryası silik sahilde izleri
Acılarla doldu hayat kanlı yaşında gizleri
Cemre düştü toprağına gövermedi filizleri
Hazan değdi koca ömre baharlara güz demişiz
Geçti gözünün önünden biran hayat fil/im gibi
Can sustukça yürek sustu lal olmuştu dil/im gibi
Gurbet eli mesken tuttu anayurdu ili/m gibi
Bağladılar kader diye hasretliğe az demişiz
Sine yandı sabır derken acıyı tende sınadı
Diken sardı etrafını dokundukça gül kanadı
Gül utandı kırmızıdan kırdılar kolu kanadı
Silip bu kara bahtını yeni baştan yaz demişiz
Gülden bağda baykuş öter ahu/figan tutturduğu
Yalan sözü doğru diye cümlesine yutturduğu
Ben bilirim diyenlerin borusunu öttürdüğü
Mızrap kırık teli kırık çalmayınca saz demişiz..