Zihni AĞIRMAN


DÜNYANIN VAMPİRİ


Yıl 1980. ABD Başkanı Ronald Reagan

Amerika´nın Irak´ı kışkırtmasıyla İran-Irak savaşını başlatıyor. 10 yıl sürüyor. Amerika her iki ülkeye de silah satıp insanlarını öldürtüyor, ekonomilerini güçsüzleştiriyor.

Bu savaş yaklaşık bir milyon insanın hayatına mal oluyor. Savaşan taraflar ekonomik kaynaklarını tamamen tüketiyor.

Savaşın sonucunda İran-Irak sınırı değişmiyor. Savaşın etkileri yıllar boyunca hissediliyor.

İki ülkenin birbirlerinin petrol tesislerine saldırılar düzenlemesi sonucu petrol üretimi düşüyor, petrol fiyatları artıyor.

Savaş boyunca Irak, kendisini destekleyen devletlerden borç alarak silah satın almış. Bu borçları ödemekte zorlanması, 1990 yılında Kuveyt´e saldırarak oradaki petrol kuyularını ele geçirmeye kadar gidiyor.

1991 yılında ABD´nin Başkanı Baba George H.W. Bush

Tüm dünyanın televizyonlardan canlı olarak izlediği Körfez Savaşı´nı başlatıyor. ABD öncülüğünde, Birleşik Krallık, Fransa, Suudi Arabistan, Suriye, Mısır´ın da aralarında bulunduğu 40´a yakın ülkenin dahil olduğu koalisyon gücünün Irak´a karşı düzenlediği askeri harekattır. II. Dünya Savaşı´ndan sonraki en geniş çaplı askeri koalisyon gücüydü bu. Suudi Arabistan savaşın 60 milyar ABD Doları tutan maliyetinin 36 milyarlık kısmını tek başına karşılayan ülke oldu. Körfez Savaşı sonunda ne oldu. Bölgede 1945´den beri üzerinde çok konuşulan ve tüm Arap ülkelerinin siyasi partilerinin programlarının başında yer alan Arap ülkelerinin birleşmesi fikri, büyük bir darbe yemiş oluyor. Körfez Savaşı´nda Arapların ayrı ayrı saflarda toplanmaları ve kendi ulusal devletlerinin olduğu kadar Batı´nın da çıkarlarını korumak için savaşmaları, Arap Birliği hayalini çok zayıflatıyor. Savaşın bir o kadar önemli başka bir sonucu da, Irak´ın zayıflamasıyla beraber, İran´ın bölgedeki ağırlığının artması oldu. Bölgede İsrail, Irak´ın yenilmesiyle rahatlarken, Irak´ın yanında yer alan Filistin Kurtuluş Örgütü zor duruma düşürüyor.

Yıl 1993. ABD Başkanı Bill Clınton

Bill Clinton´un başkan olduğu dönemde, ülkesi tüm tarihinin en barışçı ve en parlak ekonomik dönemlerinden birini yaşıyor. Dünyada; Bosna´da zor da olsa barışı sağlasa da, Saddam Hüseyin´in Birleşmiş Milletler karşısında aldığı kararlar karşısında Irak´ı bombalamadan edemiyor.

Yine de asker göndermeye ihtiyaç duymadı

Yıl 2003 ABD Başkanı oğul George W Bush.

Yani Küçük Bush.

Nükleer silahların imhası ve 30 yıllık Saddam diktatörlüğünü yıkmak için Irak işgal ediliyor.

Saddam ve adamları bayram sabahı astırıyor.

Yaklaşık bir milyon insanın ölümüne neden oluyor. Irak´ta taş üstüne taş bırakmıyor.

Hızı kesilmedi kasabın

11 Eylül 2001 ikiz kule saldırılarını gerekçe göstererek Afganistan´ı işgal ediyor.

Kabil düşüyor

Kunduz düşüyor.

Savaş 13 yıl sürüyor ve 2014 yılında çekiliyor.

Bilanço: 5 bin sivil öldü. Yeraltı ve yer üstü kaynakları da cabası.

Yıl 2010. ABD Başkanı Barak Obama

Tüm dünya rahat bir nefes alıyor. ABD´de ilk kez bir siyahi başkan, üstelik de Müslüman da.

Ama o diğerlerinden daha acımasız.

2010 yılında Arap Bahar operasyonunu başlatıyor. Tunus, Mısır, Libya, Suriye, Bahreyn, Cezayir, Ürdün ve Yemen´de büyük çapta; Moritanya, Suudi Arabistan, Umman, Irak, Lübnan ve Fas´ta küçük çapta olmak üzere tüm Arap Dünyasında baş gösteren mitingler, protestolar, halk ayaklanmaları ve silahlı çatışmaları başlatıyor.

Libya Devlet Başkanı Muammer Kaddafi´yi sokaklarda linç ettiriyor.

Yüzde 51 oyla Mısır Cumhurbaşkanı seçilen Mursi´yi darbeyle indiriyor.

Bush´lar Irak´ı yok ediyor, Obama Suriye´yi

Türkiye´yi neyi beklediğini bilmediğimiz bir belirsizliğe doğru sürüklüyor.

Karışıklık.

Tüm dünyada üretilen elektriğin yüzde 33? ünü ve petrolün yüzde 30? unu, yeraltı kaynaklarının nerede ise tamamını tek başına kullanan bir Amerika varken, gözünü İslam coğrafyasına çeviren bir dinozor Amerika varken yarın ve öbür gün yapılacak başkanlık seçimlerini ister Clinton kazansın ister Trump olan yine Müslümanlara olacak.

İster vampir deyin, ister sülük.

Eğer dünya üzerindeki tüm insanlar bir Amerikalı kadar tüketseydi, bu kadar kaynağın üretimi için 5 dünya gerekirdi.