Yılmaz KESKİN


EĞRİDERE MAHALLEMİZDE DİKKAT ÇEKEN SÖZCÜKLER

--------------------------


YANGASMA

Sözcük, “yang” ve “asma” sözcüklerinden türetilmiş bileşik bir sözcüktür. “Yang” sözcüğünün Çin ekinindeki –kültüründeki- önemi Türk ekinine kadar işlemiş ve Eğridere (Gorgoras) mahallemizde “yangasma” -bozulmaz asma, uzun ömürlü asma, güç veren asma- gibi sıfatlarla yasatılmıştır.

Çin inançlarına göre, nihaî hakikatin iki temel öğesi olan yin(dişil) ve yang (eril), yeryüzü ve kozmos üzerindeki tüm maddelerde belli oranlarda bulunmaktadır. Zamanla Taocu çevreler tarafından Tao’yla da özdeşleştirilen “yang”, bir maddede ne kadar baskınsa, o maddenin o kadar soylu ve bozulmaz olduğu düşünülür.. “yang” açısından zengin olan maddeler, bunları taşıyanlara mükemmel bir sağlık, güç ve uzun ömür getirmekle kalmaz, simgeleri oldukları ilkeyle uyum içinde bulunulmasını ve tüm evrenle organik olarak barışık olunmasını da sağlarlar[1].

Cavluka-Çavluka

“Cavluka”  ya da “çavluka” sözcüğü, cavlu-ka ya da çavlu-ka, çavluya ait olan yer anlamındadır. “cavlu-çavlu” ile ilgili derlediğim bilgiler şöyle: “Türkler, Budizm, Hıristiyanlık, Yahudilik ve İslam gibi farklı birçok dini kabul etmiş fakat eski inanış ve uygulamalarını da alt kültür unsuru olarak muhafaza etmeyi başarmıştır Korunan bu uygulamalar içerisinde ön plana çıkanlardan birisi de tedavi ile ilgili “halk hekimliği” uygulamalarıdır… Anadolu’da yer alan ocakların kaynağının, eski Türk dini, atalar kültü, tabiat kültleri ve “şaman uygulamaları” olduğu görülmektedir… Gelincik başta olmak üzere yanık, kızık, temre, mantar, alaca gibi cilt hastalıklarına karşı çeşitli halk hekimliği uygulamalarını gerçekleştirerek korunma ve tedavi işlemlerini uygulayan aileye “gelincik ocağı” denilmektedir… Manisa ili Salihli ilçesine bağlı Çavlu köyünde de çeşitli cilt hastalıkları için “Gelincik ocağına” başvurulmaktadır[2]. Manısa ili Salihli ilçesi Çavlu köyündeki ocak sahiplerinin uygulamalarına benzer uygulamalar Eğridere(GORGORAS) köyünde de yapıldığı anlaşılmaktadır. Köyde bunu yapan kadının yerine de bu nedenle “ÇAVLUKA” dendiği kanısındayız.

Kaduna

Türklerin Balkan topraklarıyla olan ilişkilerini 4. yüzyıla kadar götürmek mümkündür. Bu ilişkiler, ilk olarak Avarların Balkanlarda “Panonya” düzlüğüne gelmeleriyle başlamıştır. Tabii

ki bu döneme ait bugün Balkan dillerinde çok az sayıda kelime bulunmaktadır.

Örneğin, günümüz Sırpçadaki “kaduna” kelimesi o döneme ait, daha doğrusu Avarlardaki “katun”(>hatun>kadın) kelimesidir. Buna benzer bazı kelimeler sonradan Osmanlıyla birlikte yerleşmemiş, çok eski kelimelerdir[3].

Lağulos(Işıklı)

Işıklı Mahallemizin eski adıdır. “Lağulos”. Yaptığımız bir araştırmada “lağu” sözcüğü için şu bilgileri derledik: “Lağu” eski Türkçeden beri görülen “la” ve “ğu” eklerinden oluşan bileşik bir ektir. Bu ek ile, “boğurtlağu” –boğaz-, “kamışlağı” –kamışlık-, “dağlağu”-ütü-  gibi sözcükler türetildiği[4]  görülmüştür.

Banlağulos(Serinsu)

Sözcük, “Ban” sözcüğü “La”-“ğu”-“los” eklerinden oluştuğu görülmektedir. ”Ban” sözcüğü için  Araştırmacı, M. Ergin “Çok süslü altın başlı büyük çadır”; S. Tezcan  “baca” ve M. S. Kaçalin ise “odağ” tanımını yapıyor.  Dede Korkut Oğuz Namelerinde geçen yukarıdaki söz konusu “banev”  tamlamasında bir sıfat olarak kullanılmış olmalıdır[5].

Bu anlatımdan hareketle “banlağulos” sözcüğü ile “çadırlık” ya da “odağlık” yani  bugünkü anlamıyla “evlik yer” anlatılmak istenmektedir diye düşünüyoruz.

Cahmut

Çahmut,  sözcüğü Kars ilinde sebze olarak tüketilen çiçeğin adıdır. Bilimsel adı “Geranium tuberosum”  olan çiçek  (kahmut, çahmut, adol) olarak da adlandırılmıştır[6].

 

 

 

 

[1] Eyüp SÜZGÜN, KİTAP DEĞERLENDİRMESİ, Mircea Eliade

Asya Simyası çev.: Lale Arslan Kabalcı Yayınevi, İstanbul 2002, 108 s Divan 2004, s.278, Ulaşılan Adres: https://d1wqtxts1xzle7.cloudfront.net/31861930/275-282_e_suzgun.pdf?1378789730=&response-content-disposition=inline%3B+filename%3DMircea_Eliade_Asya_Simyasi_Eyup_SU

[2] Sami KILIÇ, Prof. Dr. Fırat Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dinler Tarihi, Abdullah ALTUNCU, Arş. Gör. Kilis 7 Aralık Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dinler Tarihi, CİLT HASTALIKLARINA YÖNELİK BİR HALK HEKİMLİĞİ

UYGULAMASI: GELİNCİK OCAĞI (ÇAVLU KÖYÜ - FİKRİYE

PINAR ÖRNEĞİ), s.630 https://d1wqtxts1xzle7.cloudfront.net/39215574/840931871_31KilicSami-AltuncuAbdullah-vd-sos-627-638.pdf?1444943719=&response-content-disposition=inline%3B+filename%3

[3] Oktay AHMED, Prof. Dr., Üsküp “Aziz Kiril ve Metodiy” Üniversitesi, MAKEDONYA TÜRK AĞIZLARI: GEÇMİŞİ VE

BUGÜNKÜ DURUMU, DOI: 10.7816/ulakbilge-06-29-09 ulakbilge, 2018, Cilt 6, Sayı 29, Volume 6, Issue 29, s.1495, Ulaşılan Adres: http://www.ulakbilge.com/makale/pdf/1540292821.pdf

[4] MUSTAFA S. KAÇ ALİN - A. AZMİ BİLGİN, + LAĞU/+LEGÜ EKİ ÜZERÎNE, Ulaşılan adres: https://dergipark.org.tr/en/download/article-file/172615

[5] Sadettin ÖZÇELİK, Prof. Dr., Dicle Üniversitesi Ziya Gökalp Eğitim Fakültesi Türkçe ve Sosyal Bilimler Eğitimi Bölümü, DEDE KORKUT OĞUZNAMELERİNDE GEÇEN BAN, BANU,

BAMBAM, BAMSI ÜZERİNE, Türk Dili Araştırmaları Yıllığı-BELLETEN / Yearbook of Turkic Studies BELLETEN

Yıl/Year: 2018, Cilt/Volume: 66, Sayı/Issue: 2 - ISSN: 0564-5050/e-ISSN: 2651-5113 Ankara, TÜRKİYE/TURKEY

DOI Numarası/DOI Number: 10.32925/tday.2019.12, s.268, Ulaşılan Adreshttps://tdk.gov.tr/wp-content/uploads/2019/01/4-%c3%96z%c3%a7elik_2018-2.pdf:

[6] Kars İlinde Sebze Olarak Tüketilen Yabani Bitki Türlerinin

Tespiti ve Kullanım Şekilleri, Ulaşılan Adres: https://arastirma.tarimorman.gov.tr/etae/Belgeler/AnadoluDergisi/2020/1/ANA%202020-1%20-%2002%20mak%2011-32.pdf