Küreselleşmenin bir etkisinde dünya üzerinde popüler kültürün oluşumudur. Evlilik ritüelleri de bundan payına düşeni almıştır.
Bu ritüellerin en modern ve başat olanı bir tek taş yüzük eşliğinde yapılan evlilik teklifi.
Şöyle ki o en güzel ve özel o an dahi metalaşarak kapitalizmin çepeçevre kuşattığı ritüele dönüşmüştür.
Modernleşme ile beraber bazı kültür öğeleri yerelliğini kaybetmiş veya yeni bir kültür olarak yerelin yanında yer almıştır.
Küresel sermayeyi elinde bulunduranlar planlı reklam politikaları izlemişlerdir. Böylece elmas ve pırlanta gibi değerli taşlara karşı talebi artırarak yüksek karlar elde etmeyi başarmışlardır.
Bu gün geldiğimiz noktada tek taş yüzük maddi değerinin yanı sıra içinde kuvvetli duygu barındıran evlilik ritüelleri arasında olmazsa olmazlar arasına girmeyi başarmıştır. Bu kadarla kalmaz tabi yüzüğe eşlik edecek görsel bir sunumda önemli bir unsurdur. O anı ölümsüzleştirmek bireyin hayal gücünü aşmıştır. Gelin adayına yapılacak evlilik teklifi sürpriz niteliği taşımalıdır. Ne kadar değişik ne kadar etkileyici olursa o kadar değerli bulunacaktır. Üzülmeyin! kapitalizm burada da yanınızdadır. O çok özel anınızı organize edecek şirketler hizmetinizdedir.
Tüm bu ritüellerin en olumlu yanı anı biriktirmek gibi bir değer ifade etmesidir. Bir takım sürprizler ve değerli taşlar (algı yönetimi sayesinde) kişi kendini değerli hissedecek olmasıdır. Asıl sıkıntı kişiye özel tercih ve davranış kalıplarının toplumun kabullenmek zorunda olduğu evlilik ritüeline dönüşmesidir. Bu ve benzeri ritüeller beklentileri maliyetle beraber yükseltmiştir.
Fazlaca metalaşan evlilik ritüellerinin ekonomik sosyal bir yönüyle psikolojik sonuçları olmaktadır. Ekonomik gücü kısıtlı olanlar evlilik öncesinde ciddi bir borçlanmaya girebilmektedir. Bir takım ritüellere olmazsa olmaza olan inanç kurulan duygusal bağıda önemsizleştirerek madde mananın önüne geçebilmektedir. Söz ve nişan bozmalar bu yönüyle sıkça rastlanan durumlardır.
Bu günkü toplumumuz popüler evlilik ritüellerini benimsemişken geleneksel olanlarından da vazgeçebilmiş değildir. Böyle olunca da evlilik ritüelleri uzadıkça uzamaktadır. Yuva kuracak gençler manevi anlamda yıpranırken maddi anlamda zorlanmaktadır. Efendimizin “kolaylaştırınız zorlaştırmayınız” tavsiyesi elbette dinin bir hayat tarzı ve kurallar bütünü olmasıyla da ilişkili olmasıdır.
Selam ve saygılarımla
