Tahir ORHAN


GAZETECİLİĞİN GELDİĞİ SON NOKTA

--------------------------


Bu iki fotoğrafa iyi bakmanızı istiyorum. Sizi yormadan söyleyeyim; “binlerce yıl önce”dir asıl konumuz. 980 yılında doğup 1037’de ölen bir adam, binlerce yıl öncesinden nasıl bilgi verebilir. Taş çatlasa sadece bin yıl öncedir. Doğduğu gün bu bilgiyi verse bile bu da sadece bin kırk yıl eder. İşte burada gazetecilik kuralları devreye giriyor. Böyle durumlarda yuvarlayacağımız kelimeler bellidir. Bunun için olsa olsa yüzlerce yıl veya sadece bin yıl önce diyebilirsiniz. Yine Amerika’yı anlatırken yüzlerce kilometre uzaklıkta denilemez, binlerce kilometre denilir. Nihayetinde bize göre 10 bin kilometre uzakta bir ülkedir.

Aşağıdaki gazetenin kupüründeki çelişkilere lütfen dikkat ediniz. Binlerce yıl var, bin yıl var, yine binlerce yıl var. Yani tam bir felaket… Amaç gazetecilik yapmak değil, bir yerlerden kopyaladıkları şeyleri, hiç süzmeden insanlara sunmaktır. Kolaycılıktır yani. Eskiden de bir gazetemiz, “Kurban Bayramı bu yıl da Hac mevsimine denk geldi” diye yazardı. Hiç merak etmesinler; Kurban Bayramı, bu yıl da Hac mevsimine denk gelecek(!)

Yıllardır verdiğimiz mücadele tam da bu işte. Gazeteciliği gerçek gazetecilerin yapması... Geçenlerde bir gazeteci dostumuzla yaptığımız canlı söyleşide bir arkadaşımız şöyle bir soru sormuştu: Gazetecilere neden ihtiyaç duyulur?

Bu soruya orada doyurucu bir cevap verememiştik. Şimdi tam sırası… Gazeteciye, kimselerin kolaylıkla ulaşamadığı şeylere, “gazeteci” kimliğiyle ulaşması ve elde ettikleri bilgileri, insanların çok rahat anlayabileceği şekle sokup onlara aktarması sebebiyle ihtiyaç duyulur. Gazeteci, bir saat boyunca insanları dinleyip ondan 59 dakikasını eleyerek sadece bir dakikalık bir haber çıkarma başarısını gösterebilmelidir.

Gazeteci, hiçbir şekilde hiçbir kişi veya kuruluşa göbekten bağlı olmamalı, minnet duygusu taşımamalıdır. Çünkü o zaman işini yapamaz; yaparsa da, bu taraflı bir iş olur. O zaman da gazeteciye güven, yüzde yirmileri geçemez. Yani yüz kişinin sekseni size güvenmez. Gerçek gazetecilere, korkusuzlara, tarafsızlara selam olsun!

Muhabbetle efendim!