Zihni AĞIRMAN


GEMİLERİ KARADAN, ARAÇLARI DENİZDEN YÜRÜTEN BİR MİLLETİZ


Türkiye´nin bütün illerinde yapılan yatırımlara değinmeyeceğim.

Akyazı Stadı´yla birlikte Türkiye´de 23 şehirde kurulan 25 stadyumdan bahsetmeyeceğim.

Otoyollardan, barajlardan, tesislerden, binalardan, bahsetmeyeceğim.

İMF´ye olan borcun kesilip, bağış yapmasına, asgari ücretin 900 liradan 1.300 biraya hatta 1.600 liraya yükseltilmesine değinmeyeceğim

Türkiye´deki havalimanları sayısının ikiye katlanmasına, her şehirde bir üniversite kurulmasına değinmeyeceğim.

Milli savaş gemisi (MİLGEM), ATAK helikopteri, Temel Eğitim Uçağı (HÜRKUŞ), modern piyade tüfeği, milli tank ALTAY, insansız hava aracı ANKA, uzun ve orta menzilli tanksavar füze sistemleri ve diğer savunma araçlarından da bahsetmeyeceğim.

TOKİ´nin yaptığı 500 bin konuttan bahsetmeyeceğim.

Sadece İstanbul´da yapılan binlerce yatırımdan birkaçına değineceğim.

Üçüncü boğaz köprüsü ile Avrupa ile Asya Kıtasının birleştirilmesinden,

Marmaray ile İstanbul´un Avrupa ve Asya yakalarındaki demiryolu hatlarını İstanbul Boğazı altından geçen tüp tünelle birleştiren, 76 kilometrelik demiryolundan bahsedeceğim.

İstanbul ile İzmir arasındaki ulaşım süresini 9 saatten 3,5 saate indiren Gebze-Orhangazi-İzmir Otoyolu Projesi´nin en büyük ayağını oluşturan Osman Gazi Köprüsü Orhangazi geçişiyle yine kıtaların birleştirilmesinden bahsedeceğim.

Dünyanın en büyük ikinci büyük havalimanıyla atmosferin merkezi konumuna geldiğimizden bahsedeceğim.

İki gün önce hizmete giren Avrasya tüneli ile yine kıtaları birleştiren ülke olduğumuzdan bahsedeceğim.

Dünyada eşi ve benzeri yok.

Bu kadar özellikli başka bir geçiş var mı?

Sadece Avrasya tüneli için özel dizayn edilmiş tünel açma makinası kullanılmasından,

bu makine 11 barlık basıncı ile dünyada ikinci sırada olduğundan bahsedeceğim.

13,7 metre çapındaki tünel ile dünyada en geniş kazılmış 6. tünel olduğunu hatırlatacağım.

İnternet bağlantısından, telefon iletişimine kadar her türlü elektro mekanik cihazların çalışabileceği yer altı otoyolundan bahsedeceğim.

Denizin altında bile dünyayla iletişimin kesilmeyeceği dev yatırımdan bahsedeceğim.

Tüm güvenlik önlemleriyle birlikte deprem güvenliği de ön planda tutulan ve rihter ölçeğine göre 9 şiddetindeki sarsıntılara dayanıklı olarak tasarlanmış devasa bir yatırımdan bahsedeceğim.

Olası Tsunami dalgalarından dahi etkilenmeyecek bir yatırımdan bahsediyorum.

Evet, Türkiye böylesine koca bir ülke.

Türkiye kıtaları birleştirirken, sevenleri birbirine kavuştururken, hasrete son verirken, Avrupası ve Amerika´sı terörü destekliyor.

İnsanları birbirinden ayrıştırıyor.

Biz kıtaları birleştiriyoruz.

Biz Suriye´den gelen insanlara kucak açıyoruz.

Biz göçmenlere sıcak çorba, sıcak sığınacak ev veriyoruz.

Sözde medeni Avrupa onları ülkelerine sokmuyor, kaçak girenleri de copluyor, tekme atıyor, işkence ediyor ve dışlıyor.

Biz terörle savaşırken, onlar terörü destekliyor.

İşte dünya işte Türkiye.

Olsun, bu onların bize yaptığınız ilk ihanet değildir, son da olmayacak.

Tarih boyunca bunu gördük.

Çanakkale´de gördük, İzmir´de gördük, Kahramanmaraş´ta gördük.

Ama biz bütün bu zorlukların üstesinden gelecek koca bir ülkeyiz.

Türkiye´yiz

Çünkü biz;

Gemileri karadan yürüten neslin, araçları denizin altından yürüten bir milletin torunlarıyız.