Zihni AĞIRMAN


HADDİNİZİ BİLİN..!

--------------


Seversiniz, sevmezsiniz

İnanırsınız, inanmazsınız

Beğenirsiniz, beğenmezsiniz.

Ben oradan başlamayacağım ama bu ülkede son dönemde bir alışkanlık hali geliştirilmeye başlandı.

Yüce Dinimize hakaret edenler, kutsal değerlerimizle alay edenler ve devleti yöneticilerine küfre varıncaya kadar sözler sarf edenler.

Kuşkusuz demokratik, laik ve bir hukuk devletinde yaşıyoruz.

Ama bu hukuk devletinin çizdiği kanunlaştırdığı yasalar vardır.

Devleti, devlet yapan kanunlar vardır,

Anayasa vardır.

O yasalar hem halkı kim ve düşmanlığa sevk etmeye çalışanlar hem dini değerlere hakaret edenler ve hem de Cumhurbaşkanı dâhil devlet büyüklerine küfretmeye kalkanlara cezalar öngörüyor.

Bu cezaların belli yerlere kadar kullanılmadığı, dava edilmediği aşıklardır.

Ama siz gündeme oturan Sedef Kabaş gibi Cumhurbaşkanına hayvan ve öküz demeye kalkarsanız bunun cezasını da işte devleti, devlet kılan yargı tarafından alırsınız.

Televizyon programında göndermeye yapmaya çalışan ve sonrada savunmasında bunun atasözü olduğunu iddia ederek sıyrılmaya çalışan Sedef Kabaş tutuklanarak cezaevine konuldu.

Sen kimsin ki Cumhurbaşkanlığının o ulvi bir makamı için “Taçlanan baş akıllanır diye bir söz vardır ama görüyoruz ki gerçek değil. Ya da tam tersi bir söz vardır, onu söylemeyeyim, büyükbaş hayvan diyeyim. Büyükbaş hayvan bir saraya girdiği zaman o kral olmaz, o saray ahır olur” diyebileceksin.

Kimsin sen?

Sahi kimdir bu Sedef Kabaş

Dün gün boyu onunla ilgili olarak haberlere baktım.

İlk vukuatı değil.

Ta ki Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’a Fetö’nün kanallarında hakaretlerini yaklaşık olarak 10 yıldır devam ettiriyor.

Sadece Cumhurbaşkanına değil.

Milli ve manevi değerlere, milliyetçi ve muhafazakârlara yani hepsine karşı

Peki, Sedef Kabaş ne istiyor?

Cumhurbaşkanına hakaret edip tutuklanarak istediğine kavuştu.

Türkiye’de belli bir kesimin dışında Sedef Kabaş’ı tanıyan, bilen çok da kimse yoktu.

Hatta savunduğu sosyal demokrat fikirlerini benimseyenlerden birçoğu da kim olduğunu bilmiyordu.

Şimdi muhalefetinden tutun da Avrupa Birliği ülkelerine kadar Amerika’sına kadar herkesin dikkatini çekmiş (!)

İnanın bir kaç gün sonra tıpkı Osman Kavala davasında olduğu gibi Avrupa Birliği Parlamentosu’ndan ve Beyaz Saray sözcüsünden Türkiye’deki hukuktan ve demokrasiden endişeliyiz (!) açıklaması gelirse şaşırmayın.

Sedef Kabaş TCK Yasalarına göre bir ile 4 yıl arasında hapis cezasıyla yargılanacak.

Anayasa’nın 299. Maddesinin ilgili bentlerine göre;

Cumhurbaşkanına hakaret eden kişi, bir yıldan dört yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

Devamında da suçun alenen işlenmesi hâlinde, verilecek ceza altıda biri oranında artırılır diyor ve bu suçtan dolayı kovuşturma yapılması iznini de Adalet Bakanlığına vermiştir.

Muhtemeldir ki gelecek seçimlere kadar da cezaevinden çıkacaktır.

Milletvekilliği teklifinin Türkiye’nin değerlerine hakaret ettiği için ilk olarak HDP’den geleceğine aslına bakarsanız asla şaşırmam.

Çünkü içerde İslam dinine, Milli ve manevi değerlere hakaret eden bazı kişileri özellikle yüceltmeye çalışan korumaya alan, Parlamentoya taşımaya çalışan siyasi partiler ve onların destekçileri de var.

Sedef Kabaş, yazar olarak biliniyor.

Ancak ülkeyi, toplumu, sakinleştirecek bilgi birikimi aktaracak hiçbir şeyi yazdığı yok.
Bugüne kadar hep sansasyonel olaylarla gündeme geldi.

Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’a da hakareti de bunların sonuncusu.

Eğer cezasız kalsaydı, bunun arkası gelirdi, gelecekti.

Umarım, ders olur.

Bir iki sözüm de Sezen Aksu’ya olsun.

Sezen Aksu da demek ki Müslüman Türk Milletinin onu nasıl bağrına bastığını ve ne kadar çok sevdiğini bilmemiş.

O da ilk Peygamberimiz Adem ve Havva anamıza şarkı sözlerinde hakaret etmiş.

Ancak bu sözlerin 5 yıl süreyle gözlerden kaçması, hatta dinlenmesi eleştiri konusu olmaması da oldukça ilginç.

Bu Sezen Aksu’nun geçmişte ne kadar sevildiğinin, kendisinden bu tür sözlerin gelmeyeceğine yönelik olan inanıştan kaynaklanmıştır.

Özür dilemek yerine herkese söz yetiştirmesi ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’a cevap vermeye kalkışması işin ayrı bir pişkinliği.

Devlet Bahçeli’nin dediği gibi

Minik serçeliğini bil, şarkını söyle ve ömrünün geri kalan bölümünü de huzur içerisinde geçir.

Çünkü sen minik serçesin senden atmaca olmaz.

Kartal hiç olmaz.

Haddinizi bilin..!