İki haritayı iyi inceleyip kıyaslayın
100 önce 100 yıl sonra
Biri sene: 1919- 1920. Yani Kurtuluş Savaşı yılları
Diğeri sene 2020: Bugünkü Türkiye
Dikkatlice incelediğimizde 100 yıl önce Kurtuluş mücadelesi verdiğimiz cephelerde bugün de aynı mücadeleyi veriyoruz.
Güney Cephesi,
Doğu Cephesi ve
Batı Cephesi.
O gün verilen savaş bugün de veriliyor.
O gün Fransızlarla, Yunanlılarla, Ermenilerle verilen savaş bugün de veriliyor.
O gün karşımızdaki şeytanlar bugün de aynı.
Güneyimizde Irak ve Suriye’de 40 yıldır terör adı altında emperyalist güçlerle verilen mücadele. Irak ve Suriye askeri kamuflajı altına saklanmış, Amerikan, İngiliz, Fransız, İtalyan askerleri.
100 yıl önce de onlarla savaşıyorduk, bugün de
Terör örgütünü başımıza bela ettiler, çok şükür Türkiye üstesinden geldi.
Darmadağın etti.
İsrail’in de içinde bulunduğu ve Irak’la başlayan ve Suriye ile devam eden Büyük Ortadoğu Projesi’ni (BOP) gerçekleştiremeyince bu sefer farklı yerlerden geldiler.
Türkiye her oyunu bozdu.
Türkiye bölgenin garantörüdür.
Türkiye’nin Suriye’de yönelik terör örgütlerine yönelik düzenlediği Fırat Kalkanı, Zeytin Dalı ve Barış Pınarı harekâtlarıyla güneydeki sınırını güvence altına alırken, oradaki güvenliği de sağlayan lider ülke oldu.
Nerede ise yarım asırdır Türkiye’nin başına musallat edilen ve dizilere dahi konu edilen Kuzey Irak’taki terör faaliyetlerini sınırımızın ötesinde itip, önledik. Bütün terör yatakları yerle bir edildi, terör odakları ve elebaşlarının fotoğraflarını üzeri kırmızı çizgiyle çarpı konuldu.
Türkiye’yi Suriye’de savaşın içine çekmeye çalıştılar. Akıllı bir strateji uygulayan Türkiye o oyuna gelmemiş ve Güney sınırımızda kurulması planlanan yeni bir devlete izin verilmedi.
Libya’da kontrol Türkiye’dedir. Libya’da dengeyi yine Türkiye kurdu. Libya Ordusu’nun darbeci Hafter karşısında yetersiz kalmamasını isteyen Türkiye orayı da kontrolü altına almayı başardı.
Baktılar orası olmadı bu sefer Kıbrıs üzerinden, üzerimize gelmeye çalıştılar. Türkiye Doğu Akdeniz’e savaş gemileri eşliğinde gönderdiği sondaj gemisiyle petrol ve doğalgaz arama çalışmalarını başlatmış yine o firavunların oyununu bozmuştur.
O hain planlar tutmayınca bu defa Yunanistan’ı başımıza musallat etmeye kalktılar. Yunanlılar çok iyi bilmeliler ki yüzmeyi Türklerin sayesinde öğrenmişler. Bu vesile ile olimpiyat şampiyonlukları kazandılar. İzmir’den Atina’ya yüzmek onlar için iyi bir antrenmandı. Adaya asker çıkarma boyundan büyük işlere kalkışmaktır. Türklerin tükürüğüne boğulacak durumdaki Yunanistan’ın aklını başına toplamalı. Ege ve Akdeniz’de Mavi Vatan parolasıyla Yunanistan ve onun arkasındakilere iyi bir ayar verdi. Edirne’deki Yunan sınırında yapılan askeri yığınaklar Türkiye’nin her şart ve koşulda hazır olduğunun ifadesidir.
Başta Amerika, Fransa, İtalya, Almanya, Hollanda tüm emperyalist güçler bu defa Doğu’da bir cephe açmak istediler.
Kıytırık Ermenistan’ı, kardeş Azerbaycan’a saldırttılar. Ama Ermeniler erken havlu attı. İki günde timsahın gölden bağıra bağıra kaçması gibi feryada-ü figan ettiler.
İmdat çığlıklarını buradan duyar olduk.
Yine durmayacaklar göreceksiniz. Gürcistan’ı karıştıracaklar, Bulgaristan’ı işin içine sokacaklar. Türkiye’yi dört bir yanından kuşatmaya çalışacaklar.
Demek o ki;
100 yıl önce verdiğimiz mücadeleyi bugün yine veriyoruz. Türkiye’nin bütün komşularıyla arasını bozmaya çalışıyorlar. Bir asır önce 5 cephede verdiğimiz amansız mücadeleyi bugün de veriyoruz.
O günkü haritaya bakın bir de bugününkine
Ne fark var.
Kenetlenmeliyiz.
Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve Silah Arkadaşlarının başlattığı ve zaferle sonuçlanan Kurtuluş Savaşı mücadelesinin benzerini yaşıyoruz.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan komutasındaki Türk Milleti bugün yine tüm dünyaya dersini verecek güçte ve kararlılıktadır.
Son söz;
Onların topu gelirken biz top yekûn olmalıyız.
O gün içimizden defettik, bugün içimize sokmayacağız.
