Hilal YILDIRIMHAN


İletişim Diliniz

.


                                                                                         İLETİŞİM DİLİNİZ

 

Sosyal bir varlık olan insanın birbiriyle ve çevreyle olan ilişkisinde sözlü ve sözsüz iletişim halindedir. 

 

İnsanın içinde bulunduğu sorunlu ve aynı zamanda sorumlu dünya hayatını göz önüne alan yaratıcı asır suresinde iletişim dilinden bahseder.1, 2, 3. Asra yemin ederim ki insan gerçekten ziyan içindedir. Bundan ancak iman edip iyi ameller işleyenler, birbirlerine hakkı ve sabrı tavsiye edenler kurtuluştadır.

 

Bu ayete göre iyi ameller işlemek hakkı ve sabrı tavsiye etmek iletişim diliniz olmalı.

Ancak bu şekilde davranırsanız toplumsal uyum akabinde huzur sağlayabilirsin. 

Şayet iletişim diliniz çözüm odaklı değilse bireysel ve toplumsal bağlarda ki çözülme bir hüsran durumu oluşturacaktır. 

İletişim diliniz dünya hayatınızı şekillenecektir. Hesap günündeki hüsran durumu birbirinize verdiğiniz fayda ve zarar üzerinden değerlendirilecektir. Şüphesiz yaratıcının hiçbir şeye ihtiyacı yoktur.

Sosyal alan içerisinde birey bazı zor durumlarla karşılaşabilir. Doğru davranma doğru karar vermekte irade gösteremeyebilir.

En kötüsü , insan duygu ile ihtiras karıştırıldığında akıl devreden çıkar. Çünkü duygu hissedilen gerçeklikken ihtiras egonun abarttığı sanal duygulardır. 

Birey çoğu zaman bu duygu durumlarını tek başına ayırt etmekte zorlanır.

 Karşınızdaki zor  zamandan geçiyordur. Ruhsal -fiziksel  türlü türlü sorunları vardır. İşte sosyolojik alan içerisinde birbirine olan ihtiyacın gereğidir asır suresi.

Peki bu doğrultuda yöntem ne olmalıdır?

Öncelikle hak olanı yani doğru, mutlak gerçek, tartışmasız hakikatin bilgisine yaratıcının oku emrine riayetle ulaşmak. Bu bilişsel sürece girmek. 

Sabrı tavsiye etmek nasıl olmalıdır? 

Sabır “üzüntü, başa gelen sıkıntı ve belâlar karşısında direnç gösterme; olumsuzlukları olumlu kılmak için gösterilen metanet” gibi manalara gelir. Öyleyse “Hak” olanı bilmek ve sabır yollarını bulmak ve tavsiye etmek bir bilgi, feraset işidir. 

Bireysel ve toplumsal olarak neler yapılabilir? Olumsuz durumlarda karşılaşıldığında birey ve toplum olarak o durumdan çıkabilmenin yollarını bulmak.

 

  • Bunu yaparken karşılıklı hak ihlali yapmamak. 
  • Tarafgil davranmamak. 
  • Sorun odaklı olmamak.
  • Çözüm odaklı olmak.
  • Yapamıyorsak en basiti zarar vermemek. 
  • Bir uzmana yönlendirmek. 
  • Fili duaya sımsıkı sarılmak.

Bunlar bireysel olarak hakkı ve sabrı tavsiye edenlerden olmanın örnekleri. 

Aileden başlayıp yani merkezden çevreye doğru hakkı ve sabrı tavsiye edenlerden olmak için neler yapabiliriz?  Bir tefekkür edelim.

 

Selam ve saygılarımla.