Zihni AĞIRMAN


İŞSİZ GAZETECİLER GÜNÜ (!)


Bugün 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü.

Aslında çalışmayan gazeteciler günü olsa daha anlamlı olacak.

Çünkü çalışmayan, yani işsiz gazeteciler, çalışanlardan daha çok.

10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü, gazetecilik mesleğini icra edenleri onurlandırmak için 1961´den beri Türkiye´ye özgü bir gün olarak kutlanmaktadır.  

1961 yılında Akşam, Cumhuriyet, Dünya, Hürriyet, Milliyet, Tercüman, Vatan, Yeni İstanbul ve Yeni Sabah gazete patronlarının ortak bildiriye imza attıkları, Türk Basın tarihine ?Dokuz Patron Olayı? olarak geçen ve gazetecilerin haklarının ilk kez yasal güvence altına alındığı gündür.

Her ne kadar 1961-1971 arasında ?Çalışan gazeteciler bayramı? adıyla kutlanmış olsa da; 1971 yılındaki askeri müdahaleden sonra ülkede gazetecilerin bazı haklarının geri alınması üzerine kutlama gününün adı, ? 10 Ocak Çalışan gazeteciler günü? olarak değiştirilmiş.

Bayram havasından çıkarılmış.

İsabetli de olmuş (!)

Adı sadece Çalışan Gazeteciler Günü olarak kalan ülkemizde ne yazık ki her geçen gün çalışan gazeteci sayısının azaldığını, işsiz sayısının arttığını görüyoruz.

Trabzon Gazeteciler Cemiyeti´ne üye 367 üyenin çoğunun işsiz, çalışmıyor.

Aktif gazetecilik yapanların sayısı parmakla sayılacak kadar iken, emekli, işsiz veya başka bir işle uğraş edenlerin sayısının aktif gazetecilerin çok çok üzerindedir.

Sınır Tanımayan Gazeteciler örgütünün Türkiye Temsilcisi Erol Önderoğlu´nun, son 10 yılda 10 bine yakın gazetecinin işsiz bırakıldığını, işten çıkarma operasyonlarının sürdüğünü söylemesi dikkat çekicidir.

İşten çıkarmaların başlangıçta ideolojik olarak görünse de son zamanlardaki temel sorunun ekonomik kriz olduğunu görmek mümkün.

Son yıllarda çaycılık yapan ya da uzun zamandır işsizliğini sürdürmek zorunda kalan gazetecilerin yanında en idealist olanlardan bazılarının da alternatif medya ortamları, siteleri kurarak sektörün içinde tutunmaya çalıştığını görüyoruz.

Sınır Tanımayan Gazeteciler örgütünün son basın özgürlüğü sıralamasında Türkiye´nin 180 ülke içerisinde 155´inci sırada yer aldığını görmek üzüntü verici bir durumdur.

Gazetecileri Koruma Komitesi (CPJ) dünya üzerinde 251 gazetecinin hapiste olduğunu açıklarken, Türkiye´de devlete karşı suçlama ile hapse atılan gazeteci sayısının 68 olduğunu duyurması bir başka üzüldüğümüz noktadır.

Yine CPJ´nin raporuna göre Türkiye, Mısır ve Çin´deki toplam tutuklu sayısı dünya üzerindeki tutuklu gazetecilerin yarısından fazlasına tekabül ettiği ortaya çıktı.

Hapiste olan gazetecilerin yüzde 70´inin terör gruplarına destek vermek gibi hükümet karşıtı eylem suçlaması ile karşı karşıya olduğunun ifade edildiği raporda ayrıca, Çin´de tutuklu gazeteci sayısının 47, Mısır´da 25 olduğu bilgisi yer alıyor.

Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı´nın öldürülmesi sonrası basın özgürlüğü konusunda gözlerin çevrildiği Suudi Arabistan´da 16 gazetecinin tutuklu olduğu aktarılıyor.

Önceden gazetecinin hakları vardı.

Hem ekonomik hem de düşünce hakkı

Devletin her türlü imkanlarından ki bunda uçak biletleri de dahildir, yüzde 50 indirim hakkı kullanılırken bu hak artık bugün yok.

Evindeki telefonun faturasını yarı yarıya öderken bugün her ay zamlı ödemek zorunda bırakılıyor.

Elbette bunda patronların da suiistimali var.

Ama devlet babadır. 

Ne yazık ki, Türkiye Cumhuriyeti devletinde bugün lanetlediğimiz 1960 darbesinden sonra 12 Ocak 1961 tarihinde 212 sayılı basın yasasıyla gazetecilere tanınan haklardan hiçbiri kalmadı.

Bütün olumsuzluklara rağmen tüm meslektaşlarımın 10 Ocak Çalışmayan Gazeteciler Gününü kutluyorum.