Tahir ORHAN


MEDYANIN HASTALIĞI

---------------------


İLETİŞİM YAZILARI

MEDYANIN HASTALIĞI

Bugün bir Trabzonspor yazısı yazayım istedim. Abdullah Avcı’yı ve medyanın hastalığını da bu yazının içinde bulacaksınız.

Öncelikle, Trabzonspor’un bir teknik direktör bulana kadar yaşadıklarını ve medyanın bizi nasıl kandırmaya çalıştığını anlayalım. İngiliz teknik direktör Newton ayrıldıktan sonra, bir sürü isim ortaya atıldı. Bir haftadan fazladır da Abdullah Avcı ismi konuşuluyor. Bugün imza atmasına rağmen ben hâlâ inanamıyorum. Bunu sağlayan da bizim anlı şanlı medyamızdır. Çünkü o kadar yalan, yanlış işler yaptılar ki, hangisine inanacağımızı şaşırdık. Bir kere bu internet haber siteleri tam bir fecaat… Haberlerine, daha çarpıcı olsun ve bir şekilde tıklansın da bizim cebimize paracıklar girsin diye, rezil başlıklar atıyorlar. Örnek olarak bugünkü bir haberi gösterebiliriz. Haberde, “Abdullah Avcı’dan son anda vazgeçildi” diye yazılıydı. Biz de herhalde o da olmadı diye haberi tıklayıp, o rezil siteye parayı kazandırdıktan sonra, Antalyaspor’la anlaşamadığı ve Trabzonspor’a 3 yıllık imza atmak üzere olduğu ifade ediliyordu. Yazılı medyada bunun çok örneklerini görmek mümkün. Başlıklarda dikkat çekici cümleler, kelimeler kullanmayı bir yere kadar anlamak mümkünken, daha ileriye gidilmesinin ise, okuyucuyu enayi yerine koymak anlamına geleceğini belirtmeliyiz. Üstelik bu başlıklarda o kadar çok çamlar devriliyor ki, evlere şenlik. Türkçeden, imladan eser yok. Anlam bütünlüğü hak getire.

Buraya kadar medyanın kepazeliğini gözler önüne serdikten sonra, bir de şu Trabzon’un, Trabzonlunun tez canlılığını, erkenden karşı çıkma hastalığını konuşalım. Daha adam gelmeden, infaza başlanmış durumda. Oysa Abdullah Avcı, kendini kanıtlamış bir Türk Teknik Direktördür. Her şeyden önce Türk olması, artı hanesine yazılmalı, ondan sonra meziyetleri değerlendirilmelidir. Ama Trabzonsporlular böyle yapmıyor; böyle yapmadı hiçbir zaman. Geçmişte de bunun çok örneklerini gördük. Burada hepsini sıralamak istemiyoruz ama şu Rizeli vali olayını da anlatmadan olmaz.

Merhum İsmet Gürbüz Civelek Trabzon’a vali olunca, ‘vay efendim, başka bir yerde valilik yapmadan bu büyük şehre nasıl vali olur’dan, ‘Neden Rizeli bir vali’ye kadar bir sürü zırvalıklar yapıldı. Sonunda 3 buçuk yıl kadar burada kalıp da merkez valisi yapılınca, onlarca Trabzonlu, onu uğurlamak için sıraya girdi. Bize göre hiç de sırıtmadı bu şehirde. Güzel işler yaptı, sonunda yine işini yaparken, devletin koyduğu kuralları uygularken siyasilerin ayak oyunlarıyla 42 yaşında merkez valisi olarak Ankara’nın yolunu tuttu.

Demem o ki, ön yargı ve hemen yanı başındaki il olan Rize’den nasıl olur paranoyası ile bu şehrin insanlarını saldırganlaşıyor. Bu ise, bu kadim şehre hiç yakışmıyor. Şimdi ister misiniz Abdullah Avcı, kaç haftası heba edilen Trabzonspor’u uçuşa geçirsin. İstedikleri yapılır, ona tahammül edilirse neden olmasın?

O zaman utanacak mısınız? Yüzünüz kızaracak mı?

Bu nefret, bu hüsran daha ne kadar sürecek?

Muhabbetle efendim!