Zihni AĞIRMAN


METİN ALPER’İN TAYİNİ

--------------


Gazeteciliğe başladığımda Trabzon’un il Emniyet Müdürü Şakir Erten’di

ANAP’lı yıllardı

Trabzon’da kan davalarının dışında asayiş sıkıntısı da yoktu.

Şakir Erten döneminde sürekli olarak saatçi ve kuyumcu soygunlarını yazardık. Zaman içinde onlar da geçti.

Yıllardır birçok emniyet müdürü ile birlikte gazeteci-müdür, abi kardeş diyaloglarını yaşadık

Ancak 1990’lı yıllardan sonra Trabzon çok değişti.

Trabzon aldığı göçle birlikte ve sonrasında da Marmara Depremi’nden sonra kente gelen 5 bin aileyle birlikte adeta küçük İstanbul’a dönüştü.

Ve yine özelleştirmeler başlayınca Hastanelerin yemekhaneleri, güvenlikleri ve temizlik işleri ihale ile verilmeye başladı.

Trabzon’da rant büyüdü gün gün de kozmopolit yapısıyla birlikte asayiş de bozuldu.

Özellikle Taka Gazetesi’ni kurduğumuz yıllarda kentte adeta cinayetler zinciri oluştu.

Sabah cinayet, öğle cinayet, akşam cinayet

Bunları haberleştirip vermekle birlikte Trabzon basınının hakkını teslim edelim sorunun kökünden çözmek için de çaba gösterdi.

Bu süreç içinde meslektaşlarımız stresli günler yaşadı ama geri adım atmadılar.

Trabzon’da Aydın Genç’in emniyet müdürlüğü ve sonraki yıllarda Hamdi Güngör döneminde birçok operasyon yapıldı ve Reşat Altay ile birlikte de şehirde sıkıntılı süreç azalmaya başladı.

Zaten cinayetlerde 100-150 gencimizi kaybettik 300’e yakın kişi de cezaevine girdi.

Bunları yazmamın sebebi şu

Trabzon çok zor bir şehirdir

Bu şehrin valiliğini de yapmak zordur emniyet müdürlüğünü de belediye başkanlığını da.

Trabzon’a Orhan Çevik atandığında şu söylenmişti

Trabzon’a Sokak polisi geliyor iyi bir istihbaratçı ve iyi bir asayişçidir denmişti.

Gerçekten de sevgili Çevik her gece tetikte beklemiş Trabzon’un huzurunun kaçırılmasına müsaade etmemişti.

Doğrusu Sayın Orhan Çevik terfi mi etti, personel daire başkanlığına tenzili rütbe ile mi gitti buna hiç kimse karar veremedi.

Ama çok güvenilir bir polis ve personel daire başkanlığı gibi kritik bir göreve gittiyse demek ki bundan sonra önü açıktır.

Çevik’ten sonra Trabzon’un yeni emniyet müdürü Sevgili Metin Alper oldu.

Özel harekâtçı, MHP tandanslı ve yakışıklı bir polis olarak ön plana çıktı.

Herkesin acısında sevincinde yanında oldu. Trabzon ile arasında mükemmel bir bağ kurdu. İki yıl olmadan gönüllere girdi, taht kurdu.

Ancak talihsizlikler peşini bırakmadı.

Ünal Karaman’ın taraftarları tesise yığması sevgili Alper’e mal edilmek istendi. Arkasından her Türk vatandaşı gibi Andımızla ilgili olarak yaptığı bir paylaşım sanki AK Parti’ye tepki gibi nitelendirildi.

Hâlbuki yok

O iyi bir muhafazakâr iyi bir Türk milliyetçisidir.

Dedik ya talihsizlikler peşini bırakmadı bunu söylerken şunu ifade etmek istiyorum. Pandemi süreci bütün insanları yordu, psikolojik, ekonomik olarak yordu.

İşte hem psikolojik hem de ekonomik olarak yorgunluk sokağa yansıdı. Gençler birbirine zarar vermeye başladı. Asayiş kısmen bozuldu.

İçişleri Bakanı Sayın Süleyman Soylu’nun üzerinde hassasiyetle durduğu ve hiçbir şekilde kabul etmediği üstelik bir okul bahçesine sığınan kadın cinayeti de işlenince Alper için de tayin kaçınılmaz oldu.

Şimdi Sayın Metin Alper Sudan’a İçişleri Bakanlığının güvenlik amiri olarak atandı. Sudan güvenlik açısından sıkıntılı bir yer. Metin Alper ise terörle mücadele etmiş gözü pek bir emniyet müdürü. Alper’in devlet için her görevi yaparım sözlerini alkışlıyorum.

Ama şunu unutmayalım.

Metin Alper’in hedefi Ankara, İstanbul, İzmir ve Bursa Emniyet müdürlükleriydi. Hatta bize göre o geleceğin bir milletvekili ve geleceğin daha üst düzey bürokrat adayıydı.

Kuşkusuz bu tayin yolun sonu değil.

Sevgili Alper’in o güzel yüreği bugün yurt dışında, yarın yine yurt içinde bu millete hizmet etmeye devam edecektir.