Zihni AĞIRMAN


NE OLUYOR BİZE?


Türkiye´deson 24 saatte çok şey yaşanıyor.

Sevinçler, hüzünler,

Kimisi mutlu, kimisi sözün bittiği yerde

Kimileri zevk-ü sefa içinde, kimileri evine bir ekmek getirmenin peşinde.

Bilmez kimse, kimin ne yaşadığını.

Soran yoktur, benim memleketimde insanımın ne yaptığı, hali nicedir dediğini

Bırakın birbirimizin halını sormayı selamın bile verilip alınmadığı bir sürecin içindeyiz.

Alttaki komşunun cenazesinden bihaber üst katta yüksek sesle müziğin dinlendiği;

Hangimizin ne tür sıkıntılarla boğuştuğunu bilmediğimiz bir dünya kurduk kendimize.

Sosyal medyada gezinirken bir haber dikkatimi çekti;

Son 24 saatte;

-Aydın´da bir öğretmen intihar etti

-Denizli´deki 21 yaşındaki işsiz genç intihar etti

-Astsubay Ç.Ö. eşini ve kendisini vurup intihar etti.

-İTÜ´de öğretim üyesi 5. Kattan atlayarak intihar etti.

-Dicle Üniversitesi´nde bir doktor 6. Kattan atlayarak intihar etti.

Düşündüm bir an toplum olarak nereye gidiyoruz.

Canına kıyan herkesi bunalıma sürükleyen elbet bir sebebi vardır elbet.

Ama her ne olursa olsun hiçbir sebep insan hayatından daha önemli değildir.

İnsanları bu yola sürükleyen çok sebep vardır

Ama neden bu yolu deniyor

Dinimiz bile bunu en ağır bir şekilde yasakladığı bu eylemi neden yaşar insanoğlu.

Maneviyatımızın önüne ne geçebilir ki?

Demek ki insanoğlu girmiş mi bir çıkmaza çareyi çaresizlikte arıyor aslında.

Etkilendim bu durumdan

Bir psikiyatr arkadaşımı aradım.

Nedir bu çaresizlik dedim, anlattı

İntihar, kişinin istemli bir şekilde kendi hayatına son vermesi olarak tanımlanır ve maalesef en sık 18- 24 yaşları arasında görülüyor bu durum dedi.

Kadınlar erkeklere oranla 3 kat daha fazla intihar girişiminde bulunuyor ancak ölüm oranının erkeklerde 4 kat daha yüksekmiş dedi.

İnsanlar neden böyle bir duruma başvurur diye sordum,

Anlatmaya devam etti.

?Öncelikle şunu bilmek gerekir ki intihar bir yardım çığlığıdır. Üstesinden gelinemeyen duyguları düzenlemek, katlanılamayan duygu ve düşüncelere son verilmek için tek çözüm yolu olarak düşünülür. ?Yaşamanın bir anlamı kalmadı? gibi konuşmaların göz ardı edilmemesi gerekir. İntihar girişimde bulunanların çoğunluğu bunu hayatına son vermek için yapmaz. Kendilerini sevdirmek, ilgi açlığını doyurmak, affettirmek ya da çeşitli duygu ve düşünceleri içeren sebeplerden yapabilirler. İnsanlar çoğunlukla ölmeyi değil, sahip oldukları hayatı yaşamak istemediğindendir? dedi.

Hiçbir sorun çözümsüz değildir.

Hele hele insanın hayatına son verecek sorun asla çözümsüz değildir ve izlenen yol da asla çözüm değildir.

Peki, ne yapmak lazım doktor.

Şöyle devam etti

?Bu tür düşünceye düşenleri öncelikli olarak güvenceye alıp, yaşadığı sorunlarının çözülebilir olduğunu anlatıp, yaşadığı duyguların o depresif durumun bir sonucu olduğunu, kendini çözümsüz hissettiğini ve bunu anladığımızı ama aslında her şeyin bir çözümü olabileceğini iletmek gerekir? dedi.

Yani sorun ne olursa olsun, ne kadar büyük olursa olsun çözebilecek olduğunu anlatmak lazım.

Dünyada yapılan araştırmalara göre intihar girişimi bir kere denemiş bir kişinin daha sonra tekrar denediği ortaya çıktı.

Peki, doktor ne öneriyorsunuz?

1. Kişi depresyon belirtileri gösteriyorsa tedavi görmeli. Depresyon intihar riskini arttırmaktadır.

2. Kişiyi bu süreçte tek başına bırakmamak gerekir

3. Bireyin monoton bir hayat sürmesi engellenmeli çeşitli aktiviteler yapılmalı.

4. Kişiyi motive edici sözler söylenmeli.

5. Kişinin bir iş ile meşgul olmasını sağlamak çok faydalı olacak.

6. Sosyal ağını, arkadaşlık ilişkilerini güçlendirmeye çalışılmalı.

7. Aile içinde alınan kararlarda bireyin rolüne önem verilmeli.

8. İntihar eğilimi olan bireylerin mutlaka psikiyatrik ve psikolojik olarak destek almaları sağlanmalı.

Demek ki;

Son 24 saat içerisinde hayatına son veren 5 kişi belki de bu önlemlerle hayata kalması sağlanabilirdi.

Bu komşulardan haberimiz olmuş olsaydı.

En önemli tedavi şekli, kişinin sorununu başka biriyle paylaşmasıdır, dertleşmesidir.

Mesela Sağlık Bakanlığının açtığı ve 2007´de hangi gerekçelerle kapatıldığını bilmediğim Alo 182 Umut Işığı Hattı´nı yeniden devreye almalı.

Yazımı bir kaç istatistiki bilgiyle tamamlamak istiyorum.

Türkiye´de her 9 dakikada bir kişi intihar ediyor

2018 yılında 3 bin 161

2017´de 2 bin 368´i erkek, 701´i kadın toplam 3 bin 69 intihar etmiş.

Devlet, sosyal devletin gerekliliği hususunda daha hassas davranmalı.

Avrupa´da en düşük intihar oranının Türkiye´de olması da sevindiricidir.

34 ülke arasında 2,6 ortalamayla son sıradayız.

En yüksek intihar olayları 28,3 ile Litvanya´da yaşanırken Letonya (18,6) ve Slovenya (18,1) takip ediyor.

Siz siz olun hiçbir şey sizden daha değerli değildir.