Zihni AĞIRMAN


SORUMLU SİYASET..!


Muhalefet demek her şeye muhalif olmak değildir.

Muhalefet demek her şeye maydanoz olmak da değildir.

Muhalefet eğriye eğri, doğruya da doğru diyebilmektir.

Muhalefet eksikliğinin yanında, doğruyu da gösterendir.

Uyarandır.

Toplumun menfaatine yapılan her şeye karşı çıkmak muhalefetlik değildir,

Maydanozluktur.

Hele hele söz konusu vatansa, bayraksa, milletse bunun muhalefeti de olmaz.

Tek noktada birleşmektir.

Güçlü görünmektir, dik durmaktır.

Muhalefet böyle bir dönemde, kişisel ve parti çıkarını gözetlemeyip, milletin menfaatini öne çıkarırsa daha hayırlı bir iş yapmış olur.

Muhalefetten alacağı puandan daha çok puan alır.

Takdir alır.

15 yıllık AK Parti iktidarında güzel şeyler de yapılmış, yanlış şeyler de.

Efendim o köprüyü orada niye yaptınız diye eleştirebilirsiniz, şimdi anayasa değişikliğini yapmanın sırası mıdır diye de tepki gösterebilirsiniz.

Buna kimsenin diyeceği yok.

Ama eğer ülke terörle mücadele ederken, içerde ve dışardaki hainlerle mücadele ederken, dahili ve harici bedbahtlarla mücadele verirken, siz bundan siyasi çıkar elde etmeye, nemalanmaya çalışırsanız bu toplum sizi layık olduğunuz yere oturtur.

Türkiye içerde ve sınırlarının önünde dört bir tarafında terörle mücadele ederken, siz muhalefet olarak destek olmanız gereken yerde siyasi menfaat temin etmeye çalışırsanız bu halk sizi cezalandırır.

Dibe vurursunuz.

Muhalefet yapmak için muhalefet yapılmaz, her şeye karşı olan siyasetçinin de inanılırlığını yitirmeye mahkûmdur.

Sorumlu siyaset anlayışı tüm muhalefetin görevidir.

Siyaset bir vizyon işidir.

Vizyonu olmayan ve bu vizyon doğrultusunda misyonunu geliştirmeyen siyasetçi er ya da geç toplum tarafından yenilir, yutulur, tarih sayfaları arasında kaybolur gider.
Siyaset her şeyden önce sorumluluk işidir. Ülkenin ve haliyle halkın sorunlarına çözüm üretme sanatıdır.

Yetenektir, kabiliyettir. Özelliktir.

Türkiye´deki ana muhalefet partisi CHP bugüne kadar her şeyi eleştirdi.

Yolu, köprüyü, marmarayı, havalimanını,

Terörle mücadelede konusunda ise söylemlerinden öteye gitmedi.

Soldan yürüyen gözlüklü adam Kemal Kılıçdaroğlu´nun bu muhalefet anlayışı çoğu zaman eleştirildi.

Hem partilileri hem de kamuoyu tarafından.

Ancak son çıkışı takdir edildi, bende ettim.

Beğeni topladı.

Anayasa değişikliği ile ilgili ?Anayasa mahkemesine gitmeyeceğim? açıklaması, otobüste tekmelenen türbanlı genç kızı ziyaret etmesi kamu vicdanında yer buldu.

Olumlu yansıması oldu.

Her ne kadar ?Birileri Kılıçdaroğlu´nun kulağına üfledi? şeklinde değerlendirse de sorumlu siyasetin gerektirdiği durum da işte tam da burasıdır.

Ana muhalefet partisi liderine de yakışan budur.

Yıllardır yapması gerektiği de budur.

Puan topladı.

Kılıçdaroğlu, halkın gönlünü hoş eden, vicdanını rahatlatan ve yüreğine dokunan bu siyasi yönetimi sergilediği sürece kazanan CHP olur.

Yoksa sol şeridi işgal etmeye devam edip, siyasi ihlalle de partisi CHP´yi kazaya uğratabilir.

Ve partisinde kendini tartıştırıp yeni bir lider tartışmasını başlatır.