Zihni AĞIRMAN


UÇAN MELEK GİBİ KELEBEK

---------------------------


Allah kimseyi hastanelere düşürmesin ama hastanesiz de bırakmasın.

Şunu açıkça belirtmeliyim ki AK Parti bu ülkeye çok şey kazandırdı, yollar, köprüler, barajlar, otoyollar, viyadükler, telekominikasyon ve teknolojide sınıf atladık desek yerinde olur.

Hele hele yapılan ki Trabzon’da da yapılmaya başlandı şehir hastaneleri insanlara hayat veriyor.

Benim bugün üzerinde duracağım konu şehir hastaneleri değil, 22 yılda sağlıkta geldiğimiz nokta üzerinde birkaç kelam yazmaktır.

2000 yılı öncesini hepimiz biliyoruz.

Sabahın köründe hastaneye gideceksiniz sıraya girip doktora görüneceksiniz, görünemediniz bir gün sonra hatta birkaç gün sonraya kalacaksınız.

Benim abim bir sağlık raporu çıkarmak için köyden zamanın SSK Hastanesine başvurmuş. Uzun kuyruklara girmiş sıranın gelmesine yakın mesai bitiyor, öğleden sonra aynı tablo.

Pazartesi hastaneye gelmiş Cuma gününe kadar ötede beride kalkış ve raporu çıkarmadan köye geri dönmüştü.  

Hastanede birkaç günde görünen bu sefer ilaç kuyruğuna giriyor saatlerce de o kuyrukta eriyip gidiyordu.

Bırakın doktor seçimini ve dışardan eczaneden ilaç almayı hastane kapılarında ölüyordu.

Ya sedye üzerinde can veriyordu ya da hastanelerde rehin kalıyordu.

Allaha çok şükür

AK Parti’nin iktidara gelmesinden sonra ilk hamle sağlıkta yapıldı.

Çünkü kanayan yaraydı.

Türkiye son 22 yılda özellikle sağlık alanında reformlar yaşandı. Hastane önlerindeki kuyrukların erimesinden tutun da hekim seçimine kadar önemli atılımlar yapıldı.

Bir taraftan tıp gelişirken diğer taraftan eş zamanlı olarak hem tıp elamanının yetiştirilmesi hem de gelişen teknolojiyle hastanelerin fiziki ortamlarının geliştirilmesi çağ atlama niteliğindedir.

Trabzon’da sadece Sigorta ve Numune Hastaneleri şehrin yükünü çekiyor, Tıp Fakültesi’ne sevk nerede ise imkansız başka şehirdeki hastanelere sevk işe milletvekillerinin torpili ile gerçekleşiyordu.

Son 22 yıl içerisinde Kanuni Eğitim ve Araştırma Hastanesi gibi ciddi bir hastane kurulurken, Fatih Devlet, Ahi Evren Kalp ve Damar Hastanesi, Yavuz Selim Kemik Hastanesi, Haçkalı Baba Devlet Hastanesi, Numune kampüsü, Ağız ve Diş Sağlığı Hastanesi ile üç özel hastaneyle Trabzon sağlıkta adeta çığır açtı.

Şimdi Trabzon’da 900 yataklı Şehir Hastanesi inşa ediliyor. Akyazı stadının yanında üstelik deniz manzaralı.

Farabi Hastanesi ek binasıyla birlikte üstelik her hasta istediği hastane ve doktoru seçme şansına sahip oldu. SSK’lı, memur ayrımı gözetmeksizin her birey istediği hastaneye gidip tedavisini en iyi şekilde alabiliyor.

Parası olan olmayan tedavisini oluyor.

Hem de istediği hastanede, istediği doktorda.

Rehin kalmak yok, hastane ve eczane kuyrukları erimiş tarih olmuş.

Devlet hasta olana da bakıyor, hastaya bakana da para veriyor. Bez parası veriyor, ilaç parasını veriyor.

Allah devlete zeval vermesin.

Özellikle pandemi sürecini başarılı bir şekilde geçiren, Trabzon Sağlık Müdürü Hakan Usta ve tüm ekibini kutluyorum.

Başarılılar

Yazmıştım, yine yazıyorum, pandemi sürecinin başarılı bir şekilde geçilmesinde emeği geçen bütün sağlık çalışanlarının ödüllendirilerek, terfi ettirilmeli hatta sosyal destek sağlanmalı.

Dün doktorların ve sağlık çalışanlarının peşinden koşanlar tehlike geçtikten sonra şimdi makamlarına göz dikmeleri ne kadar acıdır değil mi?

Nankörlük yapmayın, vefasız hiç olmayın.

Kardeşimin Tıp Fakültesi Farabi Hastanesinde ağır bir ameliyatı nedeniyle hastane çevresindeyim birkaç gündür.

Prof. Dr. Akif Cinel hocamıza hastamızı emin ellere teslim etmiş onun rahatlığıyla da hastane etrafında dolaşırken helikopter sesi duydum.

Tam da pistin önündeydim.

Baktım karşıdan göründü Sağlık Bakanlığının havada uçan meleği, kelebek misali süzülüyor piste doğru ambulans helikopter

Yerde bir hareketlilik. Ambulans piste dayanmış doktoru, hemşiresi, refakatçisi gelecek hastayı tam teçhizatla karşılamayı bekliyor.

Uçan melek usulca piste iniş yapmış. Yardımcı pilot aşağı inip arka kapıyı açarken ambulans sedyesi helikoptere dayandı.

Yaşlı bir kadın yine sedye üzerinden indirilerek, ambulansa bindirilmiş. Yaşlı bir kadın hasta. Hemen hastanenin acil servisine kaldırılmış. Yaklaşık bir saat sonra da o yaşlı kadın hastanın tedavisi tamamlanmış sedyede oturur vaziyette yakınları tarafından özel bir araçla da evine geri gönderildi. O uçak melek yine başka bir canı kurtarmak için kanat çırparak havalandı gökyüzüne.

Dile kolay. Nerden nereye.

Allah devletimize zeval vermesin.

Hastane kuyruklarından ambulans uçağa, ambulans helikoptere ulaşmak.

Sağlık çalışanlarının emeği gerçekten çok büyüktür. Hakları hiçbir zaman ödenmez. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca daha iyi şartlarda ve koşullarda kendilerine çalışma ortamı sağlayacağına ve yeni düzenlemeyle emeklerinin karşılığını vereceğine inanıyorum.
Ne yaparsak yapalım sağlık çalışanlarının hakkını ödeyemeyiz.

Allah onların yolunu açık eylesin. Allah ayaklarına taş değdirmesin.