Bölgemizin kültürel mirası olan geleneksel yayla şenlikleri büyük coşkuyla kutlanırken, sonrasında oluşan kötü manzaralar insani ve İslam´ı değerlerimizin ne kadar eksik olduğunu bir kez daha gözler önüne seriyor...
Mesleğimiz gereği Trabzon ilçelerindeki yaylalarda yapılan tüm şenliklerine katılıyorum...
Arife günü Sultanmurat yayla ortası şenliğine gitmek için Trabzon´dan yola koyuldum...
Her şenlikten sonra gördüğüm kötü manzaralar karşısında gideceğim bu şenliğin bu şekilde olmaması için dua ettim...
Çaykara-Sultanmurat yolunda aracımla seyrederken muhteşem doğa karşısında içime sonsuz bir huzur kaplamıştı...
Ta ki önümdeki bir araçtan yol kenarına çöp poşetini atıncaya kadar...
O an etrafıma bakarak yoluma devam ettim...
Yol boyunca her yer çöp pislikleriyle dolu olduğunu gördüm...
İşte o an sustum...
Hayal kırıklığına uğradım..!
Çünkü son yıllarda bir tek temiz kalan yaylalarımızın içine ettiğimize şahitlik ediyordum...
Ne yazık ki elimden gelen bir şey yoktu..
Şenlik alanına vardığımda her yer panayır alanına dönmüştü....
İnsanlar başıboş her yerde piknik yaptıklarını etrafta satıcıların dolduğunu görünce gözüm çöp konteynerini veya çöplerin atılacağı naylon torbaları aradı?
Ama maalesef hiç biri yoktu...
Belli ki Trabzon´un bazı ilçe belediyeleri gibi Çaykara ve Dernekpazarı Belediyeleri de görevlerini yeterince yapmamıştı...
Şenlik boyunca başıboş bırakılan insanlara odaklandım...
Onları gözlemledim...
Neredeyse herkesin elindeki çöpün yer bakılmaksızın etrafa nasıl attığını gördüm!
İnanın onlar adına utandım!
Yüzüm kızardı...
İnsanlar bu kadar duyarsız olamazlar...
Şenlik etrafını kısa bir süre sonra gezdim inanın poşet ve çöplerden neredeyse çimleri göremez oldum?
Birde insanların eğlendiği horon oynadığı yere baktım çevreden farksızdı...
Çöplerin üstünde horon oynamak veya yürümek insanlara hiç rahatsızlık vermediğini görünce hayretler içinde kaldım...
Hiç kimse tepkisini göstermiyor...
Herkes hayatından memnun bir şekilde şenliği tamamlıyordu...
Yaklaşık 25 bin kişinin katıldığı festivalde geriye utandıran görüntüler kaldı...
Şenlik çevresinde neredeyse kilometrelerçe alan çöp yığınlarıyla doldu taştı...
İnsan, yaşamak zorunda olduğu doğayı ve çevreyi korumak zorundadır...
Bu hem insani hem de İslami bir emirdir?
Üzülerek belirtmek isterim ki, bu görevi anlamadığımız gibi aksi davranışlarda bulunmaktan da kaçınmıyoruz?
Şehirlerimizi ve hatta Köylerimizi pislettik, sıra yaylarımıza geldi...
Her yıl geleneksel olarak yaylalarda etkinlik düzenlemek marifet değildir...
Önemli olan bu kültür faaliyetleri yaparken doğayı ve yaylalarımızı temiz tutmaktır?
Binlerce kişi bir yerde toplanacak ardından ne kadar pislik varsa bırakıp gidecek...
Bu hakkı bizlere kim veriyor?
Dünyanın neresinde böyle bir davranış var?
Daha geçenlerde turizm merkezi Uzungöl-Demirkepı mahallesinde etrafa atılan çöpleri yiyen 2 tane inek boğularak telef oldu...
Hiçbir şeyden ibret almadığımız gibi her gün doğayı katletmeye devam ediyoruz...
Sultanmurat şenlik alanında ineklerin çöp yediğini görünce ?EYVAH? dedim...
Hayvanların otlak yerlerini pisletmenin yeni bir katliama zemin hazırladığımızı çöpleri etrafa bırakan insanların hiç mi aklına gelmez...
Son yıllarda sıkça yayla turizminden bahsediyoruz...
Allah aşkına turizm deyince kirlilik ve pislik mi aklımıza geliyor?
Bu nasıl anlayış!
Tüm ortadoğu toplumlarının hastalığı bu..!
Böyle bir kültürle yaşamak doğaya ve insana zarar vermekte israr ediyoruz...
Kimse o yaylaların doğal ve tarihsel zenginliğini, o güzelim yeşilliklerini göz göre göre acımasızca ve hızla yok etmeye hakkı yok...
Bizlerin duyarlılığı, devlet yetkililerin sahip çıkması ile doğayı kurtarabiliriz...
Kapımıza dayanan bu tehlikenin içeriye girmesini önlemek için gerekli önlemleri ve daha fazlasını bir an önce almak zorundayız...
Elbette ki şenlikler kültürel faaliyetlerdir...
Her zaman yapılmasından yanayım...
Bunlar güzel şeyler ama arkalarında her yere atılmış çöpü ve pisliği bırakıp gitmek bizlere hiç yakışmıyor...
İnsan olarak bu manzaralara bakıp bir sonraki yıllarda bunları yapmamak için hiç mi düşünmedik?
Daha fazla uzatmaya gerek yok...
Maalesef doğayı hiçe sayarak büyük bir yanlışın içinde olmaya devam edersek, unutmayınız ki bunun bedelini gelecekte çok ağır öderiz?
O nedenle doğayı daha fazla küstürmeden, geleceğimiz adına yaşanabilir bir dünya için elimizden geleni fazlasıyla yapmaktan ve bu konuda bilinçlenmekten bir gün bile geri durmamalıyız...
Gerçekleri gizlemeye gerek yok..
Hiç olmazsa bugünden başlayarak, fert olarak hassasiyetimizi göstermek, belediyelerde üstüne düşen görevleri layıkıyla yerine getirmelidir. Doğanın geri dönülemeyecek bir şekilde tahribine engel olmaya çalışmalıyız...
Buradan şenlik yapılan ilgili belediyelere seslenmek istiyorum...
Şenlik öncesi çöp alanları oluşturulmalı buralara çöp konteynerini veya çöplerin atılacağı naylon torbalar konulmalı...
Bunların haricinde her yere çöp atana kesinlikle cezai işlem yapılmadır...
İnsanlarımıza bir şekilde işin ciddiyetini anlatmalı ve gereken önlemler alınmalıdır...
Yukarıda yazdıklarım, çevremizin korunması adına küçük hatırlatmalardan ibarettir. Bunları bıkmadan usanmadan söylemek, yazmak herkes için önemli bir insani görevi olmalıdır...
Herkesi bu göreve davet ediyorum!..
