18 Mart Çanakkale Şehitlerini Anma Gününde Uzungöl’lü Şair Araştırmacı,Fotoğraf Sanatçısı ve Genç İş Adamı Mehmet İnan tarafından kaleme alınan İstiklal Savaşında yaşanmış olan gerçek öykü herkes tarafından çok beğenildi.
Öyküyü şiire döken ve bizlere şiir yolu ile anlatan Mehmet İnan her zamanki gibi şairlikteki hünerlerini ortaya koydu
UZUNGÖL’DEN ALİ KELEŞ’İN ÖYKÜSÜ
Ali Keleş…Uzungöl’de Turizmci İş Adamı Yaşar Keleş’in dedesi…Sene 1910’lu yıllar.Ali Keleş gencecik fidan gibi bir delikanlıdır.Bölgeden binlerce arkadaşı ile birlikte vatan savunması için cepheye koşar
Mevsim kış ordumuz hazırlıksızdır.Ali ve arkadaşları Sarıkamış’ta donma tehlikesi geçirir.Dedik ya Ordumuz hazırlıksız diye.Rus askerlerine esir düşer Ali diğer arkadaşları ile birlikte.Ali’ye tren rayında temizlik görevi verirler Rusya’da.Ne yapsın çaresiz kabul eder.
Günler gelip geçer.Ali bir Rus kızına aşık olmuştur.Gelin görün ki bu imkansız bir aşktır ve Ali’nin aşık olduğu kız Rus Albayın kızıdır.İşin garibi kızın da Ali’de gönlü vardır.Ali Albayın kızına kendisi ile kaçmayı teklif eder.Kız karşılıksız kabul eder.
Genç aşıklar bir kayığa atlayıp Karadeniz sularında uzun süre yol alırlar.Ve Rize’de sahile yanaşırlar.Ali sevdiği kızı Uzungöl'e getirir’ve onunla evlenir.Genç aşıklar 10 sene evli kalırlar.Ancak çocukları olmaz.Bu yüzden de töre baskısı ile ayrılırlar.Rus kızı Samsun’a gider ve orada kendisine bir terzi dükkanı açar.
Ali ise yeniden evlenir ve Ahmet adında bir oğlu olur.Ahmet Yaşar Keleş’in babasıdır.Ahmet büyür 20 yaşına gelir ve askere gider.Tesadüf askere gittiği yer Samsun’dur.Günün birinde Ahmet’in ceketi sökülür ve terziye gider.İşin garip tarafı gittiği terzi Rus Kızının çalıştırdığı terzidir
Sohbet ederler ve sohbet esnasında Ahmet’in sevdiği kişi Ali’nin oğlu olduğunu öğrenir Rus Kızı.Hem Ahmet’e hem de Ali’ye birer takım elbise diker.
Şimdi gelin bu güzel Şiiri Mehmet İnan’ın o sihirli kelimeleri ile şiir olarak dinletelim sizlere
ÖYKÜNÜN ŞİİRE DÖKÜLMÜŞ HALİ
Ali Keleş tarafından yaşanmış olan bu öykü Şair Mehmet İnan tarafından şiire dönüştürülmüş.İşte o şiir:
Ali düşmana karşı
Silahı kuşanmıştır
Bu olay Uzungöl'de
Gerçekte yaşanmıştır
Sarı ali savaşta
Gitti sarıkamışa
Ordu çok hazırlıksız
Tutuldu karakışa
Rusların tuzağına
Düştü tam beşbin esir
Bu zulüm unutulmaz
Geçsede yirmi asır
Ali tren rayında
Esir işçi olmuştu
Rus kızının sevdası
Yüreğine dolmuştu
Meğerse sevdalısı
Albayın kızı imiş
Görüşüp anlaştılar
Alnına yazı imiş
Dedi ali ben seni
Burdan kaçıracağım
Gözümü karartmışım
Ben sana varacağım
Saçları sarı alim
Gönlümün yari alim
Herşeyimden vazgeçtim
Sevdan ne kadar zalim
Bir kayığa atlayıp
Epeyce yol aldılar
En sonunda rizenin
Limanına vardılar
Köye geldiklerinde
Görenler şaştı kaldı
Ali böyle bir kızı
Nereden nasıl aldı?
Herkes sarı Ali'yi
Şehitten sanıyordu
Zavallı annesinin
Yüreği yanıyordu
İki divane aşık
Kavuştular nihayet
Sevda bazen mutluluk
Bazen cana eziyet
Ali ile rus kızı
On yıl evli kaldılar
Çocukları olmadı
Mecburen ayrıldılar
Ali sonra evlendi
Bir oğlu oldu Ahmet
Rus kızı yola girdi
Samsundu istikamet
Yerleşmişti Samsun'a
Açtı terzi dükkanı
İşleri iyi gitti
Oluştu her imkanı
Uzun yıllardan sonra
Ahmet asker olmuştu
Üvey analığını
Tesadüfen bulmuştu
Askerde izin günü
Sökülmüştü ceketi
Terzi kadın sorunca
Anlattı memleketi
Rus kızı sordu ona
Neyindir sarı Ali
Dedi babam oluyor
Niye sordun suali
Evladım senin baban
Benim eski kocamdır
Hediyemi kabul et
Bu en mühim ricamdır
Rus kadın dikmiş idi
İki takım elbise
Götür sarı alime
Sözlerin gerçek ise
Öbür takım senindir
Evladım sayılırsın
Uzungölün yoluna
Ne zaman koyulursun
Ahmet dedi annecim
Yarın girerim yola
Hediyeni verecem
Gözlerim dola dola
Geldi ayrılık vakti
Yere düştü kaşları
Sarıldı rus kadına
Akarken gözyaşları
Nihayet gelip köye
Getirdi emaneti
Ali işi öğrendi
Kaybetti sükuneti
Bir of çekti derinden
Aklına geldi yari
Gözünde canlanmıştı
Bütün hatıraları
İnani bu vatanda
Ne acılar saklıdır
Atalarımız bize
Ne derseler haklıdır