"Gurbet garip için zor bilmecedir"... Ya da "Gurbet o kadar acı ki"... Diye başlayan hüzünlü nağmeler kulağımıza gelir, bizleri bir hüzün çemberine sarar sarmalar ve alır bir yerlere götürür.
Kimi anadan babadan kimi de evlatlarından, kimi de vatandan, yardan ayrılmıştır, hasret duygularıyla yürekler yanıp tutuşmuştur... Acısıyla, tatlısıyla, hüzünlerimizle, sevinçlerimizle yaşayıp gidiyoruz bu dünyada... İnsanların alıştığı, sevdiği topraklarda, sevdiklerinin bulunduğu, kendini mutlu hissettiği yerlerde yaşamak istemeleri en doğal haklarından biri.
İnsanları kendi topraklarından koparır ve göç edip gittikleri yerlerde yeni bir mücadelenin içine girmeye mecbur bırakırsınız. Dolayısı ile yeniden mekân edinmeye çalıştıkları bölge ile oraya geldikleri kendi topraklarının bulunduğu bölge arasında kalırlar. Aile büyüklerinin mezarı atalarının toprağı geldikleri bölgededir. Dolayısı ile bu insanlara nerelisin diye sorduğunda bulundukları şehri değil, geldikleri şehri size söylerler. Aynı durumu Van Özalp-Emek Köyüne 1965 yılında göç eden Çaykaralı hemşerilerimiz için geçerlidir.
Van-Özalp-Özalp-Emek Köyünde sabahın erken saatlerinde Bayram Namazına giden hemşerilerimiz Namaz çıkışında Ata topraklardan uzakta olsa da kendilerini ikinci vatan seçtikleri yerde, Cami Bahçesinde toplu olarak Bayramlaşarak kendilerine ikram edilen Çay ve Lokum?la uzun uzun sohbetler yaparak dışarıdan gelenlerle hasret giderdiler. Daha sonra 48.Yıl içinde vefat eden Anne, Baba-eş, dost ve akrabaların mezarlarına giderek Kur?an okuyarak rahmet dilediler.
Fotohaber: Nihat Özbay-Çaykara Gündem Gazetesi