Aydın: Kaval,`Yöremizin Sesi, Duygusu ve Özlemidir`

ÇAYKARA 30.06.2014 15:51:33 0
Aydın: Kaval,`Yöremizin Sesi, Duygusu ve Özlemidir`



Kültürel zenginliğimizin korumasında emeği olan Sanatçılarımızla söyleşiler yaparak onların sanatsal kişiliklerini ve tavırlarını ve düşüncelerini siz değerli okurlarımızla paylaşmak, Kültürel kimliğimizin bir parçası olan Kaval enstrümanının geçmişi ve geleceği ile ilgili düşüncelerini almak için Trabzon?dan Çaykara Çambaşı Köyüne giderek Ülkemizin, Bölgemizin ve Yöremizin en önemli Kaval üstatlarından olan Kerim Aydın ile yaptığımız söyleşiyi siz değerli okurlarımızla paylaşmak istiyoruz. 

Yüzyıllar boyunca yöremizin yanık nameleri, garipliğimizi, özlemimizi, hasretliğimizi, gurbeti, hele yol havası çalındığında kendimizi farklı yerlere taşımamıza sebep olan, Çaykara ve Dernekpazarı ve daha farklı coğrafyaların folklorunda değişmez tek ve gerçek bir simgedir Kaval. 

ÇAYKARA GÜNDEM:
Kerim Aydın Kimdir? Sanata Nasıl Başladı?
AYDIN: Öncelikle Trabzon?dan gelip Çaykara Çambaşi mahallesindeki evimde beni ziyaret etmenizden dolayı size ve Çaykara Gündem yönetimine çok teşekkür ederim. Allah sizden razı olsun. 1953 yılında Çaykara Çambaşı köyünde doğdum. İlkokulu bu köyde okudum. Okul sonrasında kısa da olsa bir gurbet hayatım oldu. 20 yaşında askere gittim..Asker dönüşümde İstanbul?a gittim. Pendik Topselvi?ye yerleştik. Burada bir takım iş hayatım oldu. Yöresel enstrümanımız Kaval?a benim ağabeyimden esinlenerek 1965 yılında başladım. Aslında bu benim ruhumda vardı. Kaval sesini duyduğum zaman onu içten dinlemeye ve çok etkilenmeye başlardım. Bir gün Annemle topladıklarımız Çekirdekleri Çaykara?ya getirip sattık oradan aldığım para ile gittim bir kaval satın aldım. Yıllar geçtikçe kavala olan ilgim daha da arttı. Sanıyorum burada da biraz başarılı oldum. Sanat hayatımın ilk başlangıcı İstanbul?da İsmail Türüt ile yaklaşık iki yıl beraber oldum. Rahmetli Erkan Ocaklı ile çalıştım. Süreyya Davulcu ablamızla çalıştık. Ankara ari stüdyosunda zaman zaman sanatçılarla programlar yaptım. Bu arada diğer çalışma hayatım devam ediyordu. 1995 yılında emekli oldum. Bu tarihten sonra fiilen sanat hayatıma aktif bir şekilde girdim ve çalışmaya başladım.

ÇAYKARA GÜNDEM:
 Eski ve yeni kültür etkinliklerini karşılaştırdığınızda neler söylemek istersiniz?
AYDIN: Tabii ki yıllar önce yapılan etkinliklerde çok daha samimiyet vardı. Özellikle imeceler, Yayla çıkışları ve köye inişleri esnasında çok güzel etkinlikler yapılıyordu. Şimdiki yayla şenlikleri biraz taraflı ve kişisel oluyor. Bu şenliklerde yöre sanatçılarını sahiplenme yok. Yabancılar daha ön planda. Mesela bakıyorsun Sultanmurat şenliklerinde başka bir hava, Kurtdağı şenliklerinden ayrı bir hava, diğer köylerde ise yine ayrı bir hava yaşanıyor. Meslela, Sultanmurat şenliklerinde kaç sanatçı gelecekse hiçbir ayırım yapmadan bu yörenin sanatçıları gelecek sanatını icra edecek ve gidecekler. Kesinlikle ayırım yapılmaması lazım. Bakın bu şekilde devam ederse kendi kültürümüz olan Kaval?ı kaybedeceğiz. Şu anda yöremizde 4-5 kışı Kaval çalabiliyor. Oysa ben yeni Kerim Aydınlar çıkmasını istiyorum. Burada bir yer açıp yöremizde oynanan horon çeşitlerini ve Kaval?ı insanımıza öğretmek kültürümüz yaşatmak istiyorum. Yıllardır istememe rağmen bize yardımcı olunmadı. Yetkililere buradan sesleniyorum. Kültürümüzü yaşatmamız için bu konuya eğilmelerini istiyorum. Bana bu yörede bir yer tahsis ederlerse, burada horon bazında, hem yapısal olarak Kaval üretiminden tutun da çalınmasına kadar olan tüm birikimimi insanımıza aktarmak istiyorum. 

ÇAYKARA GÜNDEM: Kaval enstrümanı bizim bu yöremize nereden geldi? Yöremiz insanına etkisi nedir?
AYDIN: Kavalı eskilere sorduğum zaman Orta Asya`dan buralara göç eden Gagavuz Türklerinin getirdiği bir çalgı olduğunu söylerlerdi. Bu çalgı aleti sesinin yöre insanının ruhuna işlenmiştir. Eskiden bir yerde kaval çalındığı zaman herkes susar, kendini bu sese verir rahatlardı. İnsanlarımızın ruhunu okşardı. Bu kadar ayrıcalıklı kültürümüz olmasına rağmen, Karadeniz?in birçok türküsünün nameleri Çaykara?dan alınmıştır. Bakın İsmail Türüt bizim bu yöreden çok türkü almış. Yöremizde 40-50 yaş üstü olan insanlarımızın daha çok Kaval sesine ilgili ve duyarlıdır. Ben açıkçası tüm gençlerimizin kültürümüz olan Kavalla ilgili olmaları ve bunu öğrenmelerini istiyorum. Bu gençlere Kültürümüzü aşılamak lazım. Çünkü böyle devam ederse inanın Kaval bu yöreden unutulacak. Bakın yöremizde saz ile horon oynanıyor. Böyle bir şey olmaz. 

ÇAYKARA GÜNDEM: Kültürümüzün bir parçası olan Kaval enstrümanının unutulmasını neye bağlıyorsunuz. Sizce burada sorumlu kim? 
AYDIN: Yöremizde Turizm merkezi Uzungöl?de işletmeci arkadaşlarımız gelen turistlere ne olduğu belli olmayan horon gösteriyorlar. Uzungöl?de yöremizin en önemli enstrümanı olan Kaval?ı orada çalmasını istemiyorlar. Çünkü Kaval onlara bir şey kazandırmıyor. Oradaki işletmelerimizin hiçbir tanesi Kaval?a rağbet etmiyor. Onlar beni oraya çağırmıyorsa ?ben onlara beni çağırın mı ?diyeceğim. Kurs açılması içinde Çaykara?daki Halk Eğitim müdürü bana 15-20 kişi bul ben sana kurs açayım diyor. Yani insanları da ben bulacağım eğitim vermem için. Ben Solaklı Deresine hitap edecek Kültürümüzü yaşatacak bir Sanat evi istiyorum. Burada yöre insanımıza nota üzerinden Kaval enstrümanını öğreteyim. Ayrıca yöremizin horonlarını oynayacak folklor ekipleri yetiştireyim. Benim bu konuda birikimlerim var. Bakın ben Avrupa ve İstanbul?da bunları yapmışım. Benim en büyük hayalim ise bunu burada gerçekleştirmek ve kültürümüzü yaşatmak. Çaykara yöresinde Kaval imalatı yapan hiç kimse yoktur. Ben şu anda nota üzerinden imalatını yapıyorum. Çaykara yöresinde atölye kurup ilk kaval imalatı yapan benim. Eskiden bizim Çaykara?nın her köyünde Kaval çalan 5?er kişi bulunurdu. Şimdi ise neredeyse yok gibi. Eskiden saatlerce oynanan horonlara kaval çalınırdı. Bakın biz yurt dışında çaldığımız zaman oradaki yabancılar bu enstrümandan bu kadar değişik seslerin çıkmasından çok şaşırıyorlar. Bizler Çaykara?da bir kurs açarsak birçok genç hatta yaşlılar buraya gelerek Kaval enstrümanını öğrenecekler. Kaval çalmak inanın zor bir iş değil. Gençlere aşılamak lazım. 

ÇAYKARA GÜNDEM:
Özellikle Kültürlerin yaşatılması için eğitim faaliyetlerinin ve çeşitli kursların açılmasını sağlayan belediyeler ve derneklerdir. Çaykara Belediyesi ve derneklerimizle ilgili bu konuda bir çalışmanız olmuş mudur?
AYDIN: Bu konuda Çaykara Belediye Başkanı Hanefi Tok ile görüştüm. Kendisinden daha önce Uzungöl belediyesi olarak kullanılan binanın en alt katının bize tahsis edilerek burada kültürümüzü yaşatmak adına eğitim çalışmalarını yapmak istediğimizi kendisine ilettim. Kendisinin bu konuyu değerlendireceğini bana iletti. Bizim yörenin ilgilileri kültürümüzün yaşatılması için bir şeyler yapsınlar. Bakın Trabzon?un Merkezinde derneğimizin gecesi olur. Kaval çalınmıyor. Neden çalınmıyor? Yani kaval çalınmasından utanıyorlar mı? Kavalı Kemençe ile tercik ediyorlar. Hâlbuki bizim Kaval?ın meziyeti daha büyük. Kendi kültürümüzde var. Kavalın insanlara verdiği duygu başkadır. Onun horonu bile ayrıdır. Yıllardır Trabzon?daki Çaykara-Dernekpazarı Kültür ve Yardımlaşma Derneği geceler düzenler ama bir tek Kavalcı orada yok. Kendi kültürümüzde olan Kaval enstrümanına sahip çıkılmıyor. Ben evimin alt katında Kaval imalatı yapıyorum. Birçok üniversiteden bana gelerek Kaval istiyorlar. Hatta farklı yerlere adres üzerine Kaval gönderiyorum. Bunların birçoğu Karadenizli değil. Neden istiyorlar? Kaval sesi onların çok hoşuna gidiyor. Çeşitli TV Kanalları gelerek çekim yapıyorlar. Ama üzülerek söylüyorum Çaykara?dan sizden başka gelen yok. 

ÇAYKARA GÜNDEM: Daha önceki söyleminizde yöremizde yapılan şenliklerde sanatçı ayırımı yapıldığını söylediniz. Siz olsaydınız bu şenlikleri nasıl düzenlerdiniz? 
AYDIN: Aslında Çaykara boğazı dışarıdan sanatçıya ihtiyacı hiç yok. Bizim bayan ve erkek sanatçılarımız var. Bizim sanatçılarımız kendilerini aşmış güzel insanlar. Yöremize çok güzel hitap ediyorlar. Bu yörede hiçbir eksiğimiz yok. Ama üzülerek söylemek istiyorum bölgecilik var. Bakın Sultanmurat için size olan bir olayı anlatayım. Trabzon?daki derneğin ismini vermeyeceğim birine yetki vermişler. Bana dönüp ? Sana sultanmurat şenliklerinde yarım saat yer vereceğim ama arkadaşını getirmeyeceksin? dedi. Arkadaşım Sürmene köprübaşı Beşköylü. Beşköy ve civarı bizim çaykaralı gibi yaşar ve aynı kültürü taşır. Holo boğazı zaten Çaykaralı ?biz burada ayırım yapamayız?, dedim. Kendisi ?olmaz? dedi, sen tek başına gelirsen gel dedi. Bende bana vereceğiniz parayı arkadaşıma vereyim de beraber gelelim, dedim istemedi. Ertesi günü Çaykaralı olmayan sanatçılar sahneye çıkıyor. Burada şöyle bir durum var. Sponsorluk yapan işadamları sanatçıları kendileri seçiyor ve gönderiyor. Ayrıca siyasi ayırımcılık yapılıyor. Sanatçının siyasisi olur mu? Benim işim sanatımı icra etmektir. Siyasetle ne işim olabilir? Bakın ben bir zamanlar Yunanistan?a gidip sanatımı icra ettim. Arkamdan birçok şeyler konuşulmuş. Ben oralarda ekmeğimi, çocuğumun riskini kazanıyordum. Bakın Türkiye?nin her yerindeki Çaykara ve Dernekpazarı derneklerimizden bana davet geldiğinde hiçbir zaman şu kadar para istiyorum diye talepte bulunmadım. Hiç kimse bunu söyleyemez. Ben öncelikle sanatımı icra etmeyi isterim. 

ÇAYKARA GÜNDEM: Ülkemizin değişik yerlerinde bulunan Çaykara ve Dernekpazarı derneklerinin sizce yöre sanatçılarına yeterince sahip çıkıyor mu? 
AYDIN: Kesinlikle çıkılmıyor. Bakın derneklerimizin etkinliklerinde neredeyse hep yabancı sanatçılar çağrılıyor. Kerim aydın bu yörenin sanatçısı belki beni sevmeyebilirsiniz ama ben bu yörenin tek enstrümanı olan Kaval çalıyorum. Onu icra ediyorum. Siz ona sahip çıkın. 
ÇAYKARA GÜNDEM: Uzungöl?deki işletmelerin yöremizin Kültürünü, gelen turistlere yeterince gösteriyor mu?
AYDIN: Uzungölde 4-5 tane işletmede her gece Kemençe ve daha farklı enstrümanlar çalıyorlar. Yöresel Kavalımız orada yok. Gelen turistlere bizim kültürümüz olan Kavalı dinletemiyoruz. Bakın desinler ki Kaval belli günlerde her işletmeye yarım saat çalınsın. Onu bile yapmıyorlar.  İnanın o işletmelerde amatör çalgıcılar çalıyor. Orada bir kaval çalınsa orayı yerliler doldurur ama para bırakmaz. Onun için Kaval Çalınmasını istemiyorlar. Gidin Rize Ayder?e Tulumdan başka bir enstrüman çalınıyor mu? Biz bunu neden yapamıyoruz? Ben eskiden Uzungöl?de dışarıda yaklaşık 25 gün program yaptım. Ondan sonra neden çağırmadılar söyleyeyim. Yerli insanları orada istemiyorlar. Çünkü onlardan para kazanamıyorlar. Buralara gelen turistler müziğin en güzelini bilir. Onlar gittikleri her yörenin kültürünü ve müziğini ve horonunu istiyor. Maalesef bu konuda çok eksiğimiz var. 

ÇAYKARA GÜNDEM: Toplumda bir algı var. Yöremizin Sanatçıları birbirlerine karşı birliktelikleri yok. Siz bir sanatçı olarak bununla ilgili düşünceleriniz nelerdir. 
AYDIN: Bakın Ben olaya şöyle bakarım. Sanatçıyı sevmesem de onun yaptığı sanata saygı duyarım. Çaykara?da 11 tane sanatçı var. Sahneye çıkan yöremiz sanatçımızı biz neden sahip çıkmayacağız. İnsanlar denizden balık tutuyor. Oradaki balıklar bitiyor mu? ?Hayır?  herkese yetiyor. Onun için bizim sanatçılarımız bu yörede yapılan her etkinliğe çağrılması lazım. Buradaki sıkıntı gelen sanatçılarımız sahneye çıktıklarında aynı şarkıları söylemesi. Mesela biri çıkıyor ? Ey Çaykara Çaykara? diyor.  Arkasından çıkan sanatçı aynı şarkıyı söylüyor. Bu olmaması lazım. Bana deseler ki ?Sultanmurat şenliklerini yapar mısın? diye. Nasıl yaparım biliyor musun? Önce elimizdeki ekonomik duruma bakarım. Kaç sanatçımız var 11 tane. Bu pastayı 11?e bölerim ve yöremiz sanatçılarına davet gönderirim. Hiç kimseyi kırmadan küstürmeden gelenlerle birlikte şenliğimizi yapardım. Çaykara?nın dışında yaşayan hemşerilerimiz kültürlerini daha çok yaşamaya çalışıyor. Çaykara?dan göç eden ve Bayburt?a yerleşen hemşerilerimiz beni oralara çağırarak kültürlerini yaşatmaya çalışıyorlar. Bizim buralarda iletişim eksikliği var. Sıkıntıları biz yaratıyoruz. Birbirimize empati kuramıyoruz. 

ÇAYKARA GÜNDEM:
Yöremizde yapılan şenlikler nasıl olmalı? Sizce kimler tarafından organize edilmeli? 
AYDIN: Bu tip organizasyonlardan anlamayan insanlar yapmamalı. Yıllardır bu işleri nerede ise onlar yapıyor. Bir defa bu çok yanlış bir uygulama. Bakın ben sanatçıyı 10 liraya getirdiğimde onlar 20 liraya getiremezler. Bence şenlikleri sanatçılarında için olduğu bir komisyon organize etmesi lazım. Yıllarca yapılan şenliklerde her zaman sıkıntılar yaşanmıştır. Bazı şenliklere giden sanatçılar yıllardır hala paralarını alamadılar. Bu durum yöremiz için çok yanlış imajlar ortaya çıkmasına neden oluyor. Ayrıca şenliklerin altyapılarında birçok eksiklikler var. Belediyeler buna çözüm bulmalıdırlar. Belediyeler burada iş bölümü yaparlarsa sorunlar daha kolay çözüleceğini tahmin ediyorum. Bu işleri yapan yöremizin en değerli insanını tanıyorum. Gerek İstanbul?da gerekse Yöremizdeki Kuşmer yaylasındaki şenlikleri düzenleyen Doç.Dr. Necmi Kurt?un yaptığı tüm organizasyonlarda şimdiye kadar hiçbir eksik olduğunu görmedim. Memleket sevdalısı kendi insanına değer veren Milliyetçi bir insan olarak tanıyorum onu. Bize onun gibi bir insan lazım. Tekrar ediyorum, kesinlikle tertip komitesinin içinde mutlaka sanatçılar olmalı diyorum. 

ÇAYKARA GÜNDEM: Son olarak neler söylemek istersiniz..
AYDIN: Öncelikle sizlerden Allah razı olsun. Trabzon?dan buralara kadar gelerek güzel bir sohbet yaptık. Beni burada memnun etiniz. Şunu söylemek istiyorum. Bize bir mekân versinler. Ben 40 yıllık sanatçı olarak sanatımı gelecek nesillere aktarmak istiyorum. İstiyorum ki yaşayarak güzel şeyler üreterek yöremiz sanatına katkı sağlayarak yeni Kerim Aydınlar çıkartalım bu güzel coğrafyadan. Ben manevi bakımından çok şeyler istiyorum. Maddi bakımından değil. Bu röportajımızı okuyan herkese selamlar olsun. Özellikle yöremizde yapılan şenliklerde yöremizin Enstrümanı Kaval çalan birini çağırarak yöremiz kültürüne katkı sağlasınlar. Ayrıca Çaykaralı sanatçılara ayrım yapmadan sahip çıkılsın. Elhamdülillah ben Çaykaralı denince çok büyük gurur duyuyorum. Ben bir çaykaralıdan yanlış bir şey gördüğüm zaman ona dönerek ?biz Çaykaralıyız yanlış yapamayız? diyorum. Biz örnek olmamız lazım. Birbirimizi tutalım. İnşallah bu söyleşimizi büyüklerimiz de okur belki katkıda bulunurlar..


RÖPORTAJ: Kemal ÇUMAN/Çaykara Gündem Gazetesi