Turizm Adına Uzungöl`e Zarar Veriliyor!

Türkiye`nin önemli doğal güzellikleri arasında yer alan Uzungöl`ün, turizm adına tahrip edildiği belirtildi. 

OMÜ Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Gümüş: "Uzungöl artık doğal değil, insan eli değmiş ve cazibesini kaybetmiş yapay bir göl konumundadır"

Türkiye`nin en önemli doğal güzellikleri arasında yer alan Uzungöl`ün her geçen gün yok olduğu uyarısında bulunuldu. 

Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Fen Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölümü Hidrobiyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Aysun Gümüş tarafından "Sucul Ekosistemlerin Korunması" amacıyla yürütülen çalışma kapsamında Deniz Biyolojisi (Oseanoloji), Tatlı Su Biyolojisi (Limnoloji),  Akuakültür (Hayvansal ve bitkisel su canlılarının insan faktörü dahilinde kontrollü veya yarı kontrollü olarak gıda, stokların takviyesi, süs, hobi ve bilimsel araştırmalar için yetiştirilmesi) ile Balıkçılık Biyolojisi araştırıldı. 

Araştırma kapsamında Çaykara Uzungöl ile ilgili de çalışma yürüten Gümüş, yaptığı açıklamada, Uzungöl`de su içinde ve çevresinde yaptıkları araştırmada üzüntü verici sonuçlarla karşılaştıklarını söyledi. 

Uzungöl`ün adeta bir yapay bir süs havuzuna dönüştüğünü ifade eden Gümüş, bölgeye turist gelsin diye bilinçsizce ve kontrolsüz yapılan çalışmaların doğal güzellikleri tahrip ettiğini vurguladı. 

Gümüş, "Uzungöl, yaklaşık 20 yıl önce ülkemizin eşi az bulunur bir doğa parçası konumundaydı. Gölü, dar bir vadi ağzının alüvyon birikimi ile kapanması ve doğal bir set meydana getirmesi ile çukur havzada toplanan sular oluşturdu. Bizim bu doğal su ekosistemini tahrip etmemiz ise sadece 15-20 yılımızı aldı" dedi. 

 "Tahribat önce yolla başladı"
Tahribatın önce Uzungöl`e giden yol inşaatı ile başladığını ifade eden Gümüş, şunları kaydetti: 

"Buraya ulaşmak isteyen gezginler, turistler, yöre halkının göle daha konforlu ve daha kısa sürede gelmeleri sağlandı. Daha büyük araçlar, yani minibüsler yerine otobüsler için yol genişletildi. Uzungöl?ün kendisi kadar büyüleyici olan bu yol güzergâhı, döndüğünüz her virajda farklı farklı olmak üzere Karadeniz?in doyumsuz, bakir güzelliklerini defalarca sunmaktaydı. Yolu genişletmek adına yapılan istinat duvarları o yeşil örtü betonlandı, yolun kenarında bir akarsuyun olduğunu görmenizi bile imkansız hale getirdi. Uzungöl, tamamen asfaltlanmış, betonlanmış, göle giren su kaynağının bile kanallarla kontrol altına alındığı bir süs havuzuna dönüştürüldü." 

 "Kıyısal alan yok edildi"
Bir gölün en hayati bölgesinin kıyısal alanı olduğuna işaret eden Gümüş, "Kenardan başlayarak gittikçe derinleşen ama tüm göl çevresinde köklü bitkilerin (saz, kamış, çayır, nilüfer gibi)  tutunmasına imkan veren, güneş ışığının suyu ısıtabildiği, çok sayıda farklı canlının yaşayabildiği kıyısal alan yok edildi" diye konuştu. 

Gümüş, sözlerine şöyle devam etti:
"Balıkların bitkiler arasına yumurta bıraktığı, yumurtadan çıkan yavruların avcılarına yakalanmadan büyüyüp serpilebileceği, dip çamurunda gözle görülmeyecek kadar küçük kurtçuk ve canlıların bu doğal yaşamın bir parçası olduklarını bilircesine üreyip çoğaldıkları ve yavru balıklara yem olduğu bir alan yok edildi. Gölü besleyen ve canlı bir varlığa çeviren alan bu kıyı bölgesidir. İşte böyle bir alanı iş makineleri ile kazıyıp, derinleştirip, duvarla çevirip gezinti yolu inşa etmek gölün can damarını kesmiştir. Uzungöl artık doğal değil, insan eli değmiş ve cazibesini kaybetmiş yapay bir göl konumundadır." 

 "Uzungöl yakın zamanda ikaz verecek"
Su kaynağının kendi havzası dışında kullanılmasının o havza içerisindeki tüm fauna ve flora çeşitliliği ile o havzada yerleşen insan topluluklarını etkilediğini ifade eden Prof. Dr. Aysun Gümüş, bu durumun çevresel, hukuksal, sosyoekonomik açıdan ve alternatiflerin değerlendirilmemesi sonucu sayısız soruna yol açtığını kaydetti. 

Uzungöl`ün her geçen gün doğal dokusunun yok edildiğini vurgulayan Gümüş, sözlerini şöyle tamamladı:

"Göldeki doğal yaşam açısından da çok trajik değişiklikler oldu. Göle nefes aldıran, yaşam alanı olan bataklık, sazlıklar, göldeki doğal alanı oluşturan bir kısımdı. Özellikle gölün güney cephesindeki balık üretimi yapan tesisler gölü tehdit ediyor. Eskiden yemyeşil bir vadi içinde olan ve masmavi görünen göl, şimdi yeşil renge bürünmüş. Ekosistemin kendini tamir etmesi gerekir, bunun için de buna müsaade edilmelidir. Aksi takdirde Uzungöl yakın zamanda ikaz verecek."