19.Yüzyılda Trabzon’da Kız Çocuklarına Konan İsimler-II

.

KÜLTÜR 23.08.2020 14:11:00 0
19.Yüzyılda Trabzon’da Kız Çocuklarına Konan İsimler-II

Antalya Bilim Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Dekanı Hemşehrimiz Prof. Dr. Necati Ağıralioğlu´nun kaleme aldığı “19. YÜZYILDA TRABZON’DA KIZ ÇOCUKLARINA KONAN İSİMLER-II” adlı araştırma yazısını siz değerli okurlarımızla paylaşıyoruz.  

 

“19.Yüzyılda Trabzon'da Kız Çocuklarına Konan İsimler” adlı çalışma Çaykara Gündem Gazetesinde 31 Temmuz 2020 tarihinde yayımlandıktan sonra konu insanlarımızın dikkatini çekmiştir. Zaten yeni doğan çocuğa verilen isim etrafındaki insanların her zaman ilgisini çeker. Bölgede kız çocuklarına verilen isimler konusunda bu ikinci yazıyı hazırlamak lüzumunu hissettim.

Bu çalışmada genel çerçeve içinde kalmak şartıyla Çaykara’da mekân olarak diğer köylerin merkezi konumunda bulunan “ Eğridere Köyü İsim Defterleri” değerlendirilecektir.

Eğridere Köyü Çaykara ile ilgili ilk arşivlerde geçen 4 köyden biridir. Bunlar kuzeyden güneye doğru Ulucami, Yeşilalan, Eğridere ve Maraşlı’dır. Daha sonraki arşivlerde görülen pek çok köy bu dört köyden türemiştir. Eğridere köyü konum olarak bölgedeki köylerin merkezi konumundadır. Eğridere Köyü İsim Defterleri 1880-1921 yılları arasında tutulmuştur. Bu dönemde bölgenin en büyük alışveriş merkezi Çaykara değil, Hadi Pazarıdır. O dönmelerde, bazı köylerden bu pazara ulaşım Eğridere üzerinden yapılırdı. Bazı yüksek köyler Eğridere üzerinden Çaykara pazarına ulaşırdı. Öte yandan bazı köylerin yaylaları ortaktı. Bunlardan başka köyler arasında ve özellikle Eğridere Köyü ve diğer köyler arasında kız alıp vermeler oldukça yaygındı. Kısaca Eğridere ile diğer köyler arasında çocuklara isim verme ve diğer sosyal konularda karşılıklı etkileşimler yoğundu. Bu açıdan geçmişte bu köyde kız çocuklarına verilen isimler genel anlamda Çaykara ilçesini ve genelde bölgeyi temsil edebilir.

Bu çalışma Eğridere Köyü İsim Defteri olarak anılan ve ilki 1884 yılında tamamlanan üç deftere dayanır. Birinci defter 1884 yılında tamamlandı ve 163 haneyi kapsar. İkinci defter 1905 yılında tamamlanmıştır. Bu defterde 189 hanede yaşayanlar kaydedilmiştir. Üçüncü defter 1921 yılında Of Nüfus İdaresi tarafından mühürlenip imzalanarak tamamlanmıştır. Üçüncü defterde 198 hane kayıtlıdır. Merkezi hükümet tarafından tutulması istenen bu

Eski yazı ile yazılan nüfus defterlerini Cafer Can, İsmail Yıldız’dan temin etmiş ve bunları yeni yazıya çevirerek bir kitap haline getirmiş ve 2005 yılında yayımlamıştır (Can, 2005).

Şekil 1

Çocuğa isim konulması her aile için önemli bir görevdir. Verilen ismin çocuğun kişiliğine katkı sağlayacağı ve toplumda itibar göreceği bilinir. İsim koymada çeşitli kaynaklardan faydalanılır ve bir tercih yapılır. Bu kaynaklar şöyle sıralanabilir:

1. Peygamberimizin Muhammed, Mustafa ve Ahmet gibi bilinen isimlerinden birinin erkek çocuğa ad olarak verilmesi. Bu isimlerden ilki kendilerinin doğumunda dedesi tarafından verilmiştir. Bu kendilerinin doğumdaki esas ismi olduğundan Türkler bu ismi doğrudan çocuğa vermek yerine, edeben Mehmet şeklini tercih ederler.

2. Âdem gibi, diğer peygamber isimleri erkek çocuk için seçilebilir.,

3. Allah’ın dostları olarak bilinen velilerin (evliya) kadın veya erkek çocuk ismi olarak seçilmesi,

4. Peygamberimizin ailesinde bulunan Hatice kadın isimlerinin kız çocuklarına verilmesi,

5. Ömer, Osman, Ali gibi dört halifenin isimleri

6. Meşhur olmuş din âlimlerinin isimleri,

7. Hz. Peygamberin sohbetinde bulunan Selman, Bilal gibi ashab isimleri,

8. Recep, Kadir gibi çocuğun doğduğu aya veya güne göre isim verilmesi,

9. Atilla, Mete gibi Eski Türk Büyüklerinin isimleri,

10. Milli kahramanların isimlerinin çocuğa ad olarak seçilmesi,

11. Kur’an’ın indirilişini temsilen Kuran’da geçen Tenzile gibi isimlerin verilmesi.

12. Kuran’da geçen Sakine, Salih veya Saliha gibi bazı anlamlı kelimenin kız veya erkek çocuğa isim olarak verilmesi,

13. Allah’ın kılıcı anlamındaki Seyfullah, Allah’ın lütfu anlamında Lütfullah gibi isimlerin verilmesi,

14. Dinin güneşi anlamında Şemseddin, dinin olgunu manasına gelen Kemaleddin gibi isimlerin verilmesi.

15. Kelimelerin sonuna i eklenerek seçilen ve benim olan anlamındaki isimler. Benim yıldızım anlamında Necmi, benim nurum anlamına gelen Nuri gibi isimlerin verilmesi (Ya Rabbi, “Ey benim Rabbim” demek).

16. Hayvan ismi pek verilmez, ama Arslan, Esat (arslan) gibi gücü temsil eden ismin verilmesi,

17. Derya, Sema gibi tabiattaki bazı değerli varlıkların isimleri,

18.  Bazı çiçeklerin kız çocuklarına isim olarak konulması. Gül, Hz. Peygamberin sembolü olduğu için ismin başında gül olan Gülişan, Gülfem gibi veya sadece Gül isminin kız çocuklarına yaygın olarak verilmesi.

19. Kiraz, fındık gibi bazı meyvelerin Kiraz, Fındık (Fındıka) gibi kız isimleri olarak seçilmesi,

20. Altın, elmas, şişe gibi bazı değerli maddelerin Altın, Elmas veya Şişe veya Gülşişe şeklinde kız ismi seçilmesi.

21. Daha önce duyulan ve hoşlanılan bir ismin ailesi tarafından çocuğa verilmesi,

22. Kendi isminin neslinde devam etmesi için çok yaygın olan toruna aile büyüklerinden birinin isminin verilmesi,

23. Bu arada Vural, Savaş gibi çocuğun kişiliğini olumsuz etkileyebilecek bazı isimlerin bilmeden verilmesi.

24. Önceden doğan çocukların durumuna göre Allah’a bir yakarış olarak erkek çocuklarda Yaşar, Durmuş, Dursun, kız çocuklarda Hatime, Rabia, Vahide, Yeter gibi isimlerin verilmesi.

Bilindiği gibi, pek çok önemli isme ses uyumuna bağlı olarak “e” veya “a” ekleyerek isim aynı anlamlı kız ismi olur.

Evlendikten sonra kadınlar, bazen Tahirina gibi babasının adıyla, Kocakına gibi babasının sülalesinin adıyla veya Huşolu gibi geldiği köy adıyla anılırlar. Hatta bir süre sonra doğumdaki adları unutulur bile. Bazen de kendilerine mahallen verilen lakapla anılır, asıl isimleri ise ölünceye kadar pek bilinmez.

EĞRİDERE KÖYÜNDE KIZ ÇOCUKLARINAVERİLEN İSİMLER:1805-1922

Eğridere Köyü İsim Defterlerinde her hanedeki fertler tek tek akrabalık bağları ile birlikte yazılmıştır. Ailedeki bir kişi yazılırken onun anne ve babası da doğum tarihleri ile verilmiştir. Defterlere 1805 yılı doğumlu isimlere kadar inilmiş olduğu görülmektedir. En son kaydedilenler 1922 doğumludur.

DEFTERLERDE EN ÇOK OLAN İSİMLER

Ayşe, Emine, Fatma, Hanife, Hatice, Safiye isimleri köyün her mahallesinde en yaygın konulan isimlerdir. Kişilerin birbirinden ayrılması için bu isimler çoğu zaman kısaltılır ve aile arasında bu hali ile söylenir. Bazen sevimli seçilen lakaplar çocuğun kendi ismi yerine daha çok tercih edilir. Yazının birinci kısmında örnekleri açıklandığı gibi, bölgede bazı yaygın isimlerin yerine,  onların bozulmuş halleri olan veya daha sevimli bulunan ve çocuk ismi haline getirilen Havva yerine Havuli, Fatma yerine Fatuli, Hatice yerine Haçula gibi seslenişlerle çocuğa hitap edilir. Bunlar yaygın olan isimlerin bölgede başka bir söyleniş biçimlerdir.

DEFTERLERDE 40-18 DEFA GEÇEN İSİMLER

 Bazı isimler defterde 40 ila 15 defa arasında geçmiştir. Bunlar Tablo-1’de verilmiştir.

Tablo-1 Defterde en çok geçen isimler (40-18 defa)

İsim

Sakine

Hafize

Cemile

Güllü

Şuşu

Sayı

39

35

30

30

30

İsim

Meryem

Zeynep

Saliha

Paşuli

Hamide

Sayı

27

25

24

19

18

Tablo-1’deki isimler arasında Sakine ismi en çok tercih edilendir; Hafize listede ikinci durumdadır. Eski dönemlerde toplumumuzda Hafız olmak çok önemli olduğundan kızlara da Hafize ismi çokça verilmiştir. Türkiye’de Osmanlı döneminde kızların da hafızlık yapması çok arzu edilirdi. Nitekim Trabzon içinde yapılan çalışmalarda hafız olan hanımların olduğu görülmektedir (Kayra, 2013 ). Şuşu bir kısaltma veya lakap olabilir. Bununla birlikte bazı kız isimlerinin Şişe olduğu hatırlanırsa, Şuşu’nun Şişe isminin farklı bir söylenişi olduğu söylenebilir. Yörede eskiden Azerbaycan Türkçesi (Doğu Oğuzca) konuşulurdu. Azerbaycan Türkçesinde şişe veya şuşa, cam ve şişeler için kullanılan bir kelimedir. Paşuli isminin ne manaya geldiği tam anlaşılamamıştır. Yörede bazı erkelere Paşa ismi verildiği hatırlanırsa, Paşalı,  paşaya hizmet eden manasına gelebileceği tahmin edilmektedir. Bildiğiniz gibi Cemile güzel kadın, Güllü gülü olan kadın anlamındadır. Meryem Hz. İsa’nın annesinin adı olup ibadet eden anlamındadır. Bölgede eskiden Meyrem diye söylenirdi. Zeynep babasının süsü, Saliha iyi kadın, Hamide hamd eden kadın demektir.

DEFTERLERDE 15-7 DEFA GEÇEN İSİMLER

Sayısı 15-7 arasında olan isimler Tablo-2’de verilmiştir.

Tablo 2 Sayısı 15-7 arasında olan isismler

İsim

Funduka

Havuli

Altuna

Hecire

Fusku

Sayı

15

13

11

11

11

İsim

İskuli

Gülsüm

Balkız

Me’va

Şennur

Sayı

10

10

8

7

7

Tablo 23’deki isimlerden Funduka, fındık (kadın), Havuli Havva, Altuna (altın kadın), Hecire (Hacire) men edilmiş, kısıtlı kadın anlamındadır. Fusku ismi bir kısaltma veya lakap olabilir, şişman anlamına gelmektedir. İskuli lakap olarak verilmiş olabilir ve küpe anlamına kullanılmış olabilir. Gülsüm dolgun yüzlü, güzel, Balkız tatlı kız, Me’va makam, Şennur ışık saçan, şen anlamına gelmektedir.

DEFTERLERDE 6-5 DEFA GEÇEN İSİMLER

Sayısı 5-6 kişi olan isimler Tablo 3’te gösterilmiştir.

Tablo 3 Sayısı 6-5 olan isimler

İsim

Adile

Gülüşan

Müslime

Şahzene

Kamile

Sayı

6

6

6

6

5

İsim

Rahime

Akile

Rabia

Vahide

Şehriye

Sayı

5

5

5

5

5

Tablodaki Adile adil kadın, Gülüşan gül gibi ünlü, Müslime Müslüman kadın, Şahzene bir tanem, Kamile, olgun kadın, Rahime çok merhametli kadın, Akile akıllı kadın, Rabia dördüncü (kadın), Vahide tek (kadın), Şehriye şehirli, kibar hanım demek.

DEFTERLERDE 5-4 DEFA GEÇEN İSİMLER

Defterlerde 5-4 defa geçen isimler Tablo 4’te verilmiştir.

Tablo 4 Sayısı 5-4 olan isimler

İsim

Selma

Fatuli

Sırma

Gülizar

Fahriye

Sayı

5

5

4

4

4

İsim

İrve

Ulve

Mahbube

Miyase

Nafize

Sayı

4

4

4

4

4

Taablo 4’teki Selma barış içinde olan, Fatuli Fatma, Sırma sarı şerit, Gülizar ağlayan gül, Fahriye iftihar edilen kadın,  İrve (irva) suya kanan, Ulve (İlve) ulvi kadın, Mahbube sevilen kadın, Miyase süslü taç, Nazife zarif kadın anlamına gelir.

DEFTERLERDE 4-3 DEFA GEÇEN İSİMLER

Defterlerde 4-3 defa geçen isimler Tablo 5’te gösterilmiştir.

Tablo 5 Sayısı 4-3 olan isimler

İsim

Hacer

Mahiye

Müftina

Kumru

Elmas

Sayı

4

4

3

3

3

İsim

Necibe

Nazlı

Şule

Raziye

Zinet

Sayı

3

3

3

3

3

Tablada verilen Hacer Kabedeki Hacer-i Esved’e hürmeten verilen isim, taş anlamına gelir. Mahiye gökteki ayla ilgili, Müftina müftünün kızı, Kumru güvercine benzer sevimli kuş, Elmas değerli saydam bir taş, Necibe necip kadın, Nazlı nazlı kadın, Şule alev, Raziye razı olan kadın, Zinet süs anlamındadır.

DEFTERLERDE 3 DEFADAN AZ GEÇEN İSİMLER

Defterlerde 3 defadan az geçen isimler alfabetik sıra ile aşağıda yazılmıştır:

Alime, Arife,  Asiye, Bahire, Bakiye, Behiye, Beyza, Buse, Dudu, Elife, Erva, Faize, Fati, Feride, Gülfem, Gülfidan, Gülhatun, Gülşişe, Gülzade, Halime, Hatime, Hayriye, İlhame, İsminaz, Kadriye, Macide, Mekkiye, Mercan, Methiye, Mine, Nafiye, Nuriye, Rafiye, Rukiye, Sadiye, Saime, Salise, Sare, Seher, Sultan, Şefika, Şemse, Şenuka, Şişe, Şöhret, Şunu, Vesile, Zehra, Zekiye, Züleyha.

Bu isimlerin de hepsinin özel ve güzel anlamları vardır.

Bu çalışmada Çaykara, Eğridere Köyü İsim Defterlerinde kayıtlı olan 1805-1922 tarihleri arasında kız çocuklarına verilen isimler değerlendirilmiştir.

Büyüklerimiz her birimize, ince eleyip sık dokuyarak saygın, anlamlı birer isim seçmişlerdir. Bu isimler boşuna seçilmemiştir. Bunun için bana soru sormaya gelen gençlere önce ismini, sonra isminin ne manaya geldiğini sorarım. “Bu isim size özensiz verilmedi. İsminizin aslını bir araştırın bakalım” derim. İnsan kâinatta en kıymetli varlık. Onun ismi toplumdaki bir kültürü, bir medeniyeti, bir inanışı gösterir. İsimler bir değerler manzumesini içine alır. Atalarımızın ve bizim İsim ve cismimiz mukaddestir. Onların değerini bilelim. Adlarımızı, kültürümüzü, insanımızı itibarsızlaştırmak isteyenlere fırsat vermeyelim.

KAYNAKLAR

Can, Cafer, Çaykara Eğridere Köyü Tarihi ve Ailelerin Soy Ağaçları, Eğridere Köyü Kültür ve Yardımlaşma Derneği, Ağustos 2005, İstanbul.

Kayra, Mediha, Hoşça Kal Trabzon Merhaba İstanbul, Tarihçi Kitabevi, 2013, İstanbul