Çaykara İlçesinin yetiştirmiş olduğu önemli değerlerden ,Trabzon Büyükşehir Belediyesi İç Deneticisi Osman Abanoz ,kısa bir süre önce kaybettiğimiz Çaykara’lı İlim ve Gönül insanı dayısı Niyazi Albayrak ile ilgili güzel bir yazı ile İlim insanı Albayrak’ı bizlere çok güzel tarif ediyor.
Merhum Niyazi Albayrak Hocamız, İlim Adamı olmasının ve etkinlik ve organizasyonlarda güzel vaazları ile insanlarımıza rehberlik yapmasının yanı sıra yanı sıra yazmış olduğu güzel şiirleri ile de tanınıyor.Albayrak’ın 2022 yılı içinde yazmış olduğu ve de her biri insanlarımıza öğüt nasihat olma niteliği taşıyan güzel şiirlerini de Çaykara Gündem Dostlarımız ile paylaşıyoruz.
Çaykara’lı Bürokratımız Osman Abanoz’un dayısı Niyazi Albayrak için yazmış olduğu yazı ve Merhum Niyazi Albayrak tarafından 2022 yılında yazmış olduğu her biri ayrı bir nasihat niteliği taşıyan ve herkes tarafından mutlaka okunması gereken o güzel şiirlerini sizlerle paylaşıyoruz.
"1945 yılında doğduğu zaman babası merhum H.Tahir hocanın çok farklı duygusu olduğunu ,Tahir dedemin vefatı 1980 yılının başında yazdığı "TEK UMUDUM NİYAZİ diye başlayan şiirinden anlıyoruz. Çünkü Büyük dede Molla Ahmet'in 4 erkek oğlu vardı. Hamdi, Tahir, Seyit, Şakir dedelerin her birinin 10'ar tane olmak üzere toplamda 40 çocukları olmuştu.Tahir Hocanın da 3 kızdan sonra Niyazi adını verdiği sarışın çocuk onun için adete bir prens olarak dünyaya gelmişti. O tarihlerde erkek çocuklar ve sayılarının çokluğu adeta bir güç gösterisi algısı yaratıyordu.Yıllar sonra büyüyen Niyazi annesinin yaptığı Mısır ekmeği-süzme yoğurt ağırlıklı azığı ile yaya gittiği Çaykara'da, küçük bir odada Hobşerali Hasan Efendi (Yavuz) den ( Soğanlı-Akdoğan köyünde ) Emsile,Bina,Maksud,Avamil,,İzhar,Akaid,,Tefsir,Hadis,Fıkıh vb dersleri okuyarak medrese eğitimini bitirerek başarılı ve icazetili bir hoca olmuştur.Dönemin meşhur alimlerinden Çalek'li Dursun(Güven) Efendi, Çuvarıksa'lı Mehmet Rüştü Aşıkutlu Efendi,Zavendik'li Mustafa Efendi gibi hocalarla tanışma ve zaman zaman birlikte olma şansı ona dini konularda daha çok bilgi sahibi olmasında çok önemli katkıları olmuştur. Dedem H.Tahir Albayrak hoca da Rize-Kalkandere-Dağdibi(Kapnes) köyünde imam iken Niyazi Hoca da Rize-merkeze bağlı Beştepe(Kofin)köyünde genç yaşta baba mesleği İmamlık görevine başlamıştır.. Bir taraftan da Trabzon İmam-Hatip Lisesini dışardan bitirirek.girdiği Vaizlik sınavını kazanarak Rize-İkizdere vaizliğine atanmıştır..Bu süre içinde çok uyumlu,mütedeyyin,ve cennet hatunu diye tanımlayabileceğimiz merhum Hanife yengemizle evlendirilmiş, yengemizden Enver Sinan ve Ali Kemal adlı 2 oğlu olmuştur. Bu çocukların isimleri babanın itirazı olmaksızın dedeleri Tahir hoca tarafından konulmuştur.Ancak 1981 yılında Hanife yengemin bir doğum sonrası ani ölümü dayım Niyazi hoca için adeta bir yıkım olmuştur.Bir tesellisi ise annesinin adı verilen bebek , Havva ninemin FUFULA" diye çağırıp büyüttüğü Hanife'nin doğumu onun için bir teselli kaynağı olmuşur.Fufulası kızı Hanife'yi annesi Havva nineme ,halası Solmaz ve amcası Ahmet Cevat'a teslim ederek,1978-1982 yılları arası Vaizlik yaptığı Rize -İkizdere ilçesinden dertlerini adete Kalopotam deresine(İkizdere içinden geçen büyük dere( bırakarak görevli olarak Almanya 'ya gitmeyi tercih etmişti.Başta Havva ninem olmak üzere ,Solmaz teyzemin ve Ahmet Cevat dayımın annesiz kalan 3 çocuk üzerinde çok emekleri olmuştur.İkinci evliliğini Mecit dayımın kızı Emine hanımla yapmış bir süre sonra Muammer adlı bir erkek oğlu doğmuştu. 1985-1990 yılları arası Of Vaizliği görevine atanmış, bazen de Müftü Vekili olarak görev yapmıştı.1890-1996 yılları arasında eşi ve küçük oğlu ile Almanya'da din görevlisi olarak gitmişti.Şairlik yönü de olan Niyazi Hoca Vaizlerinde Kuran,Sünnet,İcmai- Ümmet,Kıyası Fukaha silsilesine dikkat eder, özellikle merhum Ömer Nasuhi Bilmen Hoca, merhum Elmalı' lı Hamdi Yazır Hocanın ilmihallerinde yazılı olan dini konuları ve fetvaları cemaatine anlatırdı.Birçok cenaze namazı öncesi ,Necip Fazıl Kısa Kürek'in yazdığı şiirlerden biri olan;
“Ölüm güzel şey,budur perde ardından haber,Hiç güzel Olmasaydı ölür müydü peygamber?
Cahit Sıtkı Tarancı nın ölümle ilgili yazdığı;
'”Neylersin ölüm herkesin başında.
Uyudun,uyanamadın olacak.
Kimbilir nerde,nasıl kaç yaşında.
Bir namazlık saltanatın olacak.
Taht misali o musalla taşında”
Yine bir çok cenaze namazı öncesi teskiyelerinde Şair Yahya Kemal Bayatlı' nın şu beytini gür bir sesle cemaate hatırlatırdı.
"Demir almak günü gelmişse zamandan,meçhule kalkan gemi kalkar bu limandan.
Yine zaman zaman Aşık Veysel'in şu beytinide söylerdi.
"Var mıdır Dünyada gelip de kalan,gülüp baştan başa Muradın alan.
İlim İnsanı Albayrak,bazen vaazlarında sözlü kültürümüzde var olan ve den nesilden nesile aktarılan,Of’lu,Rize’li,Bayburt’lu fıkraları,Nasreddin Hoca fıkraları anlatarak günlük hayat ile ilişkilendirir,konuşmalarına renk katar ve de insanların onu daha isteyerek dinlemelerini sağlardı.
İlim Adamı Albayrak el becerisi gelişmiş olduğu için kalın kitaplarını kendi elleri ile ciltlerdi.Avcılık yeteneği de vardı.Aynı zamanda ev yemek konusunda son derece becerikli bir insandı.
İlim ve Gönül insanı Albayrak’ın hayatta en fazla üzüldüğü şeylerden bir tanesi ise evinde bir kütüphaneyi doldurabilecek kadar kitapları olmasına rağmen,her biri tarihi eser olma niteliği taşıyan bu değerli kitapları bu dünyadan göçüp gittikten sonra emanet edebileceği,onun İlim Adamı Kültürünü gelecek nesillere taşıyabilecek bir İlim insanını arkasında bırakamamış olmasıydı.Topluma çok sayıda İlim insanı yetiştirmişti ama Kütüphanesini ve kitaplarını emanet edebileceği bir değer yetiştirememişti.
Bu konuda ise bir başka gurur kaynağı olmuştu Albayrak Hoca’nın.İlim insanı yetiştirememişti ama bir İlim Adamı olarak topluma çok önemli bir Bilim İnsanı yetiştirmişti.Oğlu Enver Sinan Albayrak önce Düzce Üniversitesinde,sonrasında ise Tekirdağ’da çok iyi ve işinde çok başarılı örnek bir doktor olarak topluma hizmet vermeye devam ediyor.Bir baba olarak bundan daha büyük bir mutluluk tabi ki olamaz.
İlim ve Gönül İnsanı Niyazi Albayrak,Trabzon’da büyük camilerde 20 seneden fazla süreyle vaazlar verdi.Bazı yerel kanallarda da Cuma Akşamları gerçekleştirmiş olduğu çeşitli dini sohbetler ile insanlarımızı aydınlatmaya,insanlarımıza yol göstermeye çalıştı.1997-2005 Yılları arasında Trabzon Müftülüğü görevini yürüten Mehmet Nuri Güneş,Müftü Yardımcıları Mehmet Atar ve Merhum Abdurrahman Küçük uzun seneler boyunca dini konularda gelen soruların fetva yönü kon ularında kendisini çok iyi yetiştirmiş olan örnek İlim İnsanı Niyazi Albayrak’a yönlendirmişler ve Niyazi Hoca’dan görüş almışlardır.
Merhum Niyazi Albayrak Hocamız,engin bilgi dağarcığı ve keskin zekası ile bilgisayarın olmadığı dönemlerde dahi hangi konunun hangi kitabın hangi sayfasında yer aldığını kütüphanesinde yer alan belki binlerce kitabın arasından çok kolaylıkla bulabilirdi.
Merhum Niyazi Albayrak Hocamız Taşkıran Mahallesinde bulunan evini onararak yaz mevsimlerinde Taşkıran Mahallesinde,kış mevsiminde ise Trabzon Merkezde ikamet etmekteydi.İnanılmaz bir çalışma isteği bulunan Merhum Niyazi Albayrak Hocamız çok okuyan araştıran aynı zamanda çok çalışkan bir insan olarak çevresinde bulunan insanlara örnek olan yani Kur’an-ı Kerimde ifade edildiği gibi;
“Hiç ölmeyecekmiş gibi Dünya için,Yarın ölecekmiş gibi ahıret için” ömrünü harcayan iyi bir insan ve örnek bir Müslüman olarak yaşamını tamamladı.
OSMAN ABANOZ’UN HAYATINDA NİYAZİ ALBAYRAK
Niyazi Albayrak Hocamız bir çok insanın hayatında çok derin izler bırakmıştır.Bu insanlardan bir tanesi de Trabzon Büyükşehir Belediyesi İç Deneticisi Osman Abanoz.
Şimdi gelin Osman Abanoz’un kaleminden hayatındaki Niyazi Albayrak’ı hep birlikte okuyalım:
1971-1974 Yılları arasında Rize Derepazarı İlçesine yakın olan Beştepe(Kofin) İmamı iken yanında kalarak Kendirli(Goloz) Ortaokulundan okuyarak mezun olmuştum.Merhum Niyazi Albayrak Dayım,Benim okumama öncü olan ,hayata adımımı attığım ilk senelerimde bu adımlarımda engin yaşam tecrübesi ile yol gösteren,rehberlik yapan,yeri geldiğinde bir baba,yeri geldiğinde yol gösteren bir abi,yeri geldiğin de ise yaşamımı paylaşan bir can yoldaşı olarak hayatın her aşamasında bana rehberlik yapan,dünyaya ve hayata bakış tarzımın ve karakterimin oluşmasında çok büyük emekleri olan,günümüzde toplum menfaati için çalışan bir insan olarak bu yapımın oluşmasını sağlayan insan Niyazi Albayrak Dayımdır.Hayatım boyunca kendime her zaman rehber aldığım Niyazi Dayıma vefa borcum bir ömür boyunca hiçbir zaman asla bitmeyecektir.
Merhum Dayım Niyazi Albayrak,Rize İlinde İmam olarak görev yaptığı 1966-1977 yılları arasında halkın ve çevresindeki mahallelerin yaşantılarında çok derin izler bırakmıştır.Görev Yaptığı yerin yakınlarında bulunan Kendirli(Ğoloz),Maltepe(Hos),Selimiye(Ğliçoz),Kirazdağı(şimadiyoz) gibi mahalleler,dayıma ve onun ezan sesine o kadar çok alışmışlardı ki dayım oraların sembol ismi haline gelmişti.
Merhum Dayım Rize ve Kendirli’de kendisinden çok farklı izler bırakarak buradaki görevini tamamlamıştır.Öylesine derin izler bırakmıştır ki oradan ayrıldıktan yaklaşık 50 sene sonra cenaze namazına Rize ve Kendirli’den onlarca araç ile insanlar katılmış ve rahmetli dayıma son görevlerini yerine getirmişlerdir.Bu durum bir ilim insanının toplumun hayatında ne kadar büyük bir öneme sahip olduğunun en önemli göstergesi olarak kabul edilir.
Merhum Niyazi Albayrak Hoca ömrü boyunca çok selalar okudu ve dinledi.Kendicenaze namazında ise başta Demirkapı(Haldızen),Rize,Beştepe Mahallesi,Kendirli İlçesi,Of Merkez ile Trabzon ve çevre il ve İlçelerden binlerce gönül dostu,binlerce seveni Trabzon İskenderpaşa ve Taşkıran Merkez Camiinde akın ederek Merhum Albayrak Hocamıza son görevlerini yerine getirdiler.
8 Ekim 2022 tarihinde Trabzon’da adeta bir Yıldız kaydı.Alimin Ölümü Alemin ölümü gibidir der büyüklerimiz.Rahmetli Dayım 7 Ekim 2022 Cuma günü Trabzon İskenderpaşa Camiinde cemaat ile son Cuma Namazını kıolmış ve senelerdir bu camide Cuma Namazını birlikte kıldığı arkadaş ve dostları ile görüşüp helalleşmişti.
8 Ekim 2022 Cumartesi günü ise eşi Emine Albayrak ile birlikte özel aracı ile Trabzon’dan Taşkıran’a giderken Of-Dernekpazarı arası Dumlusu Mevkiinde bilinmeyen bir sebep ile beton duvara çarparak çok ağır bir trafik kazası geçirmiş,kaza sonucunda Dayım Merhum Niyazi Albayrak hayatını kaybetmiş,yengem Emine Albayrak ise ağır yaralanarak KTÜ Tıp Fakültesi Farabi Eğitim ve Araştırma Hastanesi yoğun bakım servisinde tedavi altına alınmıştı.
Merhum Niyazi Albayrak Dayım 10 Ekim 2022 Pazartesi Günü öğle namazına müteakip Trabzon Merkez İskenderpaşa Camiinde ve ikindi namazına müteakip ise Taşkıran Merkez Camii önünde binlerce gönül dostunun katılmış olduğu cenaze törenleri ile ve her cenaze namazında söylediği şu beyitler ile;
“Bitti yolculuğun,işte son durak,
Getirdiler seni Başlar Üstünde,
Ne idin ne oldun kalk haline bak,
Bir kefenden başka ne var üstünde?
Taşkıran Serander Mahallesinde bulunan aile kabristanlığında hayatı boyunca çok sevdiği ve örnek aldığı annesi Hava Nine’nin yanında son yolculuğuna uğurlandı.
Ömrünü İlime adayan hayatı boyunca insanlara hep iyi,güzekl ve doğru olanı,İslamın insanları yönlendirmiş olduğu örnek ve güzel yaşam biçimini anlatarak ömrünü tamamlayan bir İlim Deryası ve Engin Bir Gönül insanı Niyazıi Albayrak Dayım toprak oldu artık.
Merhum Niyazi Albayrak Dayım bu dünyanın ne kadar yalancı,adlanılan ve aslında hiç de itibar edilmemesi gereken bir yer olduğunu,gerçek ve ebedi yaşamın diğer dünyada yer aldığını ifade eden ve ölümünden sonra elimize geçen,tamamını 2022 yılı İçerisinde yazmış olduğu birbirinden güzel ibretlik şiirleri ile herkese yaşam dersi niteliği taşıyan birbirinden güzel nasihatler yapmaktadır.Fazla söze gerek yok Dayımın şiirleri bu sözleri en güzel şekilde ifade ediyor.Sizleri o şiirler ile baş başa bırakalım.
TENEŞİRDEN SESLENİŞ
Dostlar ayrılıyoruz,ısmarladık Allah’a.
Artık öbür dünyada görüşmemiz bir daha.
Bu bir mubrem kaderdir,gerek yoktur eyvaha.
Geride kalanlara bizlerden selam olsun.
Kırk sene kürsülerde konuşan ağız oldum.
İslamı anlatmakta çok defa aciz oldum.
Sonunda teneşirde gerçek bir VAAZ oldum.
İbreti alanlara bizlerden selam olsun.
Vaktimiz tamam oldu,hareket var limandan.
Mevlam mahrum etmesin Kur’an ile İmandan.
Benim de tek umdum o rahmetli izhmandan.
Duacı olanlara bizlerden selam olsun.
Beden dilimin hali herkese vaaz yeter.
Düşünüp anlayana elbet kifayet eder.
İbret almayan kişi,olur beterden beter.
İbretle bakanlara bizlerden selam olsun.
Her gelen elbet gider,budur dünyanın hali.
Musallaya gelenler,nerede mülkü,malı?
Tek kalan sermayesi bembeyaz peştemali.
Bunu anlayanlara bizlerden selam olsun.
Namazım kılınırken imam sizden soracak.
Bu Niyazi’nin hali o an nasıl olacak.
İçten helal demeniz tek sermayem olacak.
Samimi olanlara bizlerden selam olsun.
Elbiseme bir bakın,ne cep var ne de cüzdan.
70 Yıl çalıştığım mal ve servetim hani?
Bakın benim halime unutmayın bu anı.
Bu hali görenlere bizlerden selam olsun.
Tek umudum Allah’a bağışlasın Zülcelal.
Fayda vermez bu günde ne mülk ne de malümelal.
Bütün dindaşlarıma hak hukuk olsun helal.
Bize de helalığı verene selam olsun.
Dilim söylemez oldu,kapanmıştır dişlerim.
Yolcuyum,gidiyorum,burada bitti işlerim.
Duanızı beklerim benim din kardeşlerim.
Allah Rahmet eylesin diyene selam olsun.
Konuşmam noktalandı,artık çıkmıyor sesim.
Nihayete ermiştir o sevgili nefesim.
Ulaşmak isteyenler mezarlıktır adresim.
Fatiha okuyana bizlerden selam olsun.
Değişik kürsülerde etmişim nice hitap.
Bugün elde kalmadı ne program ne de kitap.
Değişmeyen bir gerçek,dünyanın sonu harap.
Düşünüp ders alana gönülden selam olsun.
Ey Niyazi kalmadı,bu dünyaya hevesin.
Teneşir kürsüsünde çıkmıyor artık sesin.
Umarım cemaattan candan helallik versin.
Halimden ders alana,sevgi ve selam olsun.
HELALLEŞMENİN ÖNEMİ
İki hak vardır dünyada,önemli bir Mümin için.
Biri Hukukullahtır,birisi de kul için.
İyi bir tövbe ile Hukukullah af olur.
Kul hakkı,ödemekle ancak bertaraf olur.
Günahlar bağışlanır,Yüce Hakkın affı ile.
Kullarda gerçekleşmez sade kuru laf ile.
Yaptığın haksızlığı itiraf et çekinme.
Aman kul hakkı varken ,tabut atına binme.
Samimi tövbe ile Hak’ka eğdir başını.
Helallik mendiliyle,sil ahret yaşını.
Rezil olurum diye kalma bu işten geri.
Bir ahıret günü var,asıl rezalet yeri.
Dünyanın rezilliği sadece 3 gün tutar.
Ahıret rezaleti gider sonsuza kadar.
Helalleşen kişiye saadet bahşolacak.
Gizleyip söylemeyen ahrette fahşolacak.
Kul Hakkı ödenmeden yok kurtuluş çaresi.
Şüphesiz sorulacak her bir hakkın zerresi.
BİR NASİHAT BİR TEDBİR
Bu zaman bir zaman ki olma safların safı.
İnsanlar kurt oldular,yok merhamet insafı.
İsrafın en kötüsü akılların israfı.
Daim aklını kullan,bağlanma hiç kimseye.
Adımını atarken dikkat et basma yaşa.
Sözlerini söylerken baltayı vurma taşa.
Kesin bilgin olmadan kimseye olma maşa.
Daim aklını kullan,ram olma hiç kimseye.
İşini yürütürken sakın etme acele.
Düşün,tefekkür eyle her yönünü incele.
Acele yapan kişi yakın olur ecele.
Kendi işin kendin gör,dayanma hiç kimseye.
Sıkıştığın her yerde danış Alim olana.
Hayat tecrübesiyle bilip çözüm bulana.
Çok yaşayan çok bilir,bunda var ince mana.
Bu mananın dışında saplanma hiç kimseye.
Niyetin doğru olsun,daim Allah’a güven.
Tevekkül et mevlaya,odur tevekkül seven.
Dosttur diye aldanma,her yaptığını öven.
Denemeden,bilmeden güvenme hiç kimseye.
ÖLÜME DOĞRU
Ey Niyazi yakında okunursun selaya.
Hem de sessiz sedasız yatarsın musallaya.
Cüzdansız ve harçlıksız korlar seni tabuta.
İlk günde birkaç saat ağlanırsın kapıda.
Nerde konuşan dilin?Bu ne hale süründün?
Acınacak manzara,sessizliğe büründün.
Cemaatin önünde kalmadı itibarın.
Unutulursun artık,ya bu gün ya da yarın.
Bir anlık olsa dahi ne olur aç gözünü.
Güzel Cemaatine arz eyle son sözünü.
Söyle haykırıp söyle.Ey Cemaat uyanın.
Aldanmayın Dünyaya.Vefası yok dünyanın.
Allah için dünyaya,sevmek,saymak,sevilmek.
Hak,hukuk karşısında teslim olup eğilmek.
Menfaat çıkar için asla gönül kırmamak.
Makam,rütbeye bakıp,kimseyi ayırmamak.
Samimi ol her zaman,riyakar,dindar olma.
Sabret Hak’ka teslim ol,tez kızıp kindar olma.
Kendine şiar eden gurur,kin,intikamı.
O güzelim cennette bulunmaz bir makamı.
Haset,gurur,intikam yer bitirir insanı.
Bu hastalığın varsa mahvedersin dünyanı.
Diken olma,bir gül ol,halk içinde makbul ol.
Şu dünya bahçesinde güzel sesli bülbül ol.
Bağışla beni hem de anne babamı.
Cennetinde buluştur tüm akrabamı.
Neslime sevdir daim,namazı postu.
Ayırma rızandan tüm ahbabı dostu.
Refıki ala diyerek çıksın sesim.
Kelime-i şahadet ile bitsin son nefesim.
Niyazi’yim ben sanadır niyazım.
Rızanla diyelim SEDEKELLAHUL AZİM.
HELALLEŞME
Samimi tevbe ile af ettir günahını.
Aldanıp sakın alma hiç kimsenin ahını.
Dünya zevk yeri değil,meşakkatli alandır.
Yaşanan tüm zevkleri rüya gibi yalandır.
Bu dünya baki değil,muvakkat bir cihandır.
Sefası ve cefası insanı imtihandır.
Problemleri çözmede daim azimli çalış.
Sabır,metanet ile zorluklarına alış.
Hem dünya hem ahıret istemez isen telaş.
Elinde fırsat varken,can vermeden helalaş.
Kuru bir tevbe ile kul hakkı bağışlanmaz.
Cenazede helalık veren bile inanmaz.
Helal sözünü söyle samimi insaf ile.
Helallik gerçekleşmez sade kuru laf ile.
Ödenecek şey varsa saygıyla kabul eyle.
Bu hususta denecek en güzel sözü söyle.
Eğilen baş basılmaz,deyip eğdir başını.
Böylece halledersin Ahiretin işini.