Çaykara ve Dernekpazarı ilçelerini hatırlayan herkes Dayanışma, sosyalleşme, yardımlaşma ve Kültürün yaşatılması için Türkiye´nin her yerinde dernekleşmede en aktif iki ilçe insanı akla gelir değil mi?
Hangi ile giderseniz gidin her yerde dernek kurarak faaliyet yürütüldüğünü görüyoruz.
Hemşehri derneklerini sivil toplumun bir parçası olarak görmek lâzım.
Netice itibarıyla dernekler, gönüllülüğe dayanan, insanların ortak amaçları takip etmek üzere bir araya geldiği dernekler, insanları ayrıştırmaktan çok birleştirmesi beklenir.
Hemşeri dernekleri, dini, siyasi veya akrabalık düşünceleri kesinlikle ön plana çıkaramayacağı gibi insanların bu tür farklılıklarını bir yana atarak bir araya gelebilmesinin ortamını hazırlaması görevini yapar.
Hemşehri derneklerinin en büyük özelliklerinden biri de birleştirici olmalıdır. Her türlü ayrıştırmaların bazen radikal kutuplaşmalara, kavgalara ve bölünmelere neden olur.
Yıllardır basının içinde olan bir kişi olarak ülkemizin neredeyse birçok hemşeri derneklerimizi yakından takip ettim.
Dernek kurmayı bu kadar kolay gerçekleştiren Çaykara ve Dernekpazarlılar maalesef bu dernekleri yönetmekte çok büyük sıkıntılar içine girdiğini gözlemledim.
Bazı yönetim kadrolarının küçük olsun benim olsun mantığı, bu derneklerden birçok hemşerimizin uzaklaşmasına ve küskünlüklere varacak kadar bölünmelere neden oldu.
Bu yazımda Trabzon´da faaliyetini sürdüren Çaykara-Dernekpazarı Kültür ve Dayanışma Derneğinden bahsetmek istiyorum.
Yıllardır Trabzon´da yaşayan biri olarak, gerek basın, gerekse ferdi olarak elimizden ne geldiyse bu derneğe katkıda bulunmaya çalıştım.
Yeri geldiğinde görev almış her yönetimin yaptığı yanlışları söylemekten bir Çaykaralı olarak hiçbir zaman geri kalmadım.
Hakaret etmeden, hiç kimseyi korumadan tamamen Çaykaralılık ruhu içinde eksikleri gündeme taşıdık. İyi niyetle derneğe zarar getirecek davranışları söylediğimizde hoşgörü içinde karşılanmamız gerekirken, bazı yöneticiler tarafından bu tip eleştirileri yapanlara karşı kin ve nefret duyguları ön plana çıkartarak hemşerilerimizin derneğimize karşı güvenlerinin kaybolmasına neden oldu.
Derneği yönetenlerin sürekli biz maddi olarak çok güzel işler yaptık, taşınmazlara sahip olduk söylemleri birbirimizle dayanışmamıza etken değildir.
Elbetteki yatırımlar önemlidir. Ama siz üyeler arasında dayanışmayı, birlik ve beraberliği sağlayamazsanız hemşehri derneği olamazsınız.
Dernek için yapılacak tüm işler şeffaflık kapsamı içinde olmalı. Birkaç kişinin verdiği kararla yapılan işlerin sonrasında gelecek yönetimlere çok büyük külfet getirdiğini yaşananlarla ortaya çıktı.
Zaman zaman kamplaşmalar, birbirimizi beğenmeme, dedikodular, insanları hor görme, her şeyi ben bilirim havasına girme hat safhaya ulaştı.
Bütünlüğü sağlamamız gerekirken, birbirimizin aleyhinde konuşmalar yapıldı. Velhasıl, eften püften sebeplerden dolayı derneğin bölünmesine neden olacak davranışlar sergilendi.
Oluşturulan yönetimlerin içinde derneğe uğrayan yönetim kurulu üyeleri parmakla sayılacak kadar az olduğunu gördük.
Maalesef derneğe faydalı olacak sosyal alanda projeler üretecek, her alanda gönüllülük içinde zamanını ayıracak kişiler yönetimin dışına bırakılarak, seçim kazanma üstüne yönetimler oluşturuldu.
Hemşehri dernekleri yöre insanı ve bölgesi için olumsuz olan her hareketin düzeltilmesi için elbette siyasi partiler ile görüşecektir.
Dernek başkanları ve yöneticilerinin kendi siyası düşüncelerini sürekli ön plana çıkarılması derneğe ve insanımıza yapılan en büyük ihanettir.
Dini,mezhebi,siyasi düşüncesi ne olursa olsun tüm üyelerin eşit şekilde kuçaklanması gerekmez mi?
Özellikle rica ediyorum, bundan sonra oluşturulacak yönetim kurulu üyelerinden siyasi saplantılara girmeden siyasi partimizin Çaykara ve Dernekpazarı olduğunu unutmamalarını talep ediyorum.
Elbette ki dernekçilik dıştan göründüğü gibi kolay değil; ?İçi bizi, dışı eli yakar? cinsten. Çünkü üyeleri, yanı sıra, muhatap olunacak herkesi memnun etmek elbette zor.
Önemli olan zoru başararak birlik ve beraberlik içinde güçlü bir şekilde Solaklı vadisini temsil etmek birinci derecede görevimiz olmalı.
Derneğe uğrayan hemşerilerimizin, geliş amaçlarının sadece oyun oynamak olmamalı. Dernek çalışmaları ile ilgili kafa yormalı. Yönetimlere destek olunmalı.
Özellikle kadın komisyonları ile gençlik komisyonları kurulmalı aktif görev yapacak şekilde onlara imkanlar sunulmalı.
Dernek yönetim üyeleri de insanımızın katkılarını sağlamak için çalışma içinde bulunmalıdır. Hiç kimseyi küçümsememeli.
Trabzon´da kamu kuramlarda çalışan tüm hemşerilerimiz tespit edilmeli, onlarla en yakın zamanda diyalog kurulmalı.
26 Ocak 2020 Pazar günü Trabzon Çaykara-Dernekpazarı Kültür ve Dayanışma Derneği genel kurulu var.
Onun için diyorum ki; Bu kongrede kesinlikle tek aday üzerinden çalışmalar yapılmalıdır. Kongre aşamasına gelmeden yürütülecek faaliyetlerin olumlu sonuçlar vermesi için dernek başkanlığına getirilecek olan kişinin tespit edilmesi çok geniş istişareler sonucu belirlenmesi zaruri haline gelmiştir.
Özellikle sosyal özelliği olan, Çaykara ve Dernekpazarı ilçelerini temsil edecek, herkesi kucaklayacak yeni ayrışmalara neden olmayacak bir ismin üzerinde acilen uzlaşılması olmazsa olmazımızdır.
Özellikle yönetim kurulu listeleri yapılırken, ilçelerin nüfusları dikkate alınmalıdır.
Bir mahalleden prensip olarak 1 den fazla yönetici olmamalı. Eskiden Belediye olan Uzungöl, Taşkıran, Ataköy Karaçam´dan, Çaykara´nın diğer büyük mahallelerinden başlayarak kesinlikle derneğe faydalı olacak, zamanını ayırabilecek kişileri yönetime alınmalı.
Yönetim´de avukat, malı müşavir olmalı. Çaykara ve Dernekpazarı Belediye Başkanları yönetim içinde mutlaka olmalı.
Çaykara ve Dernekpazarı Muhtarlar Derneği Başkanları ve Esnaf odaları Başkanları olmalı.
2-3 bayan listeye konmalı. Trabzon Valiliğinde ve Trabzon Büyükşehir Belediyesi, Ortahisar Belediyesi´nde görev yapan müdür veya daha üstü görevde bulunan birer kişi yönetime alınmalı.
Maddi katkı yapabilecek toplumda güven sağlamış sosyal özelliği olan işadamları düşünülmeli.
Tecrübeli ve akil adam diye adlandırılan Çaykara ve Dernekpazarlılardan oluşan ve kucaklayıcı özverili bir yönetim kurulu üyelerinden oluşacak bir dernek yönetimi ya özlenen beklentileri karşılayacak, yada aynı sorunlarla devam ederek hemşerilerimizin dernek beklentileri bir kez daha hayal kırıklığına uğrayacak. Çaykara-Dernekpazarı Kültür ve Dayanaşma Derneği kimsenin babasının malı değildir. Tüm üyelerin derneğe eşit şekilde mesafesi vardır, aynı zamanda onlar sahibidir. Dernek, egoların tatmin edileceği yerler asla değildir. Umarım hemşerilerimin beklentileri gerçekleşir.
Tüm hemşehrilerime selam ve sevgilerimle...
