Çaykara İlçesinin önemli şairlerinden ve yazarlarından Mehmet İbrahimağaoğlu Şahinkaya mahallesinde yaşadığı güzel bir hikayeyi okurları için kaleme aldı
Topluma örnek davranışları ile herkes tarafından takdir toplayan ve Sosyal ve Toplumsal olaylardaki duyarlılığı ile bilinen Şair Yazar-Mehmet İbrahimağaoğlu Şahinkaya Mahallesinde herkes tarafından çok sevilen Şahinkaya’nın Fatime Hala’sı Fatma Uysal için kaleme aldığı yazıyı sizlerle paylaşıyoruz.
(namı diğer Kacavasun FATİME )
Bugün güzel bir bahar havası Çaykara'da gönlümüzü,yüreğimizi ısıttı.Epey zamandan beri çıkmadığımız mahallemize çıkalım dedik.Mahalle seçim nedeni ile kısmen şenlendi.Oyu burda olan komşular bugünden teşrif ettiler.Hoş geldiler sefalar getirdiler.
Biz mahalleye evin önüne gelince çeşmenin yanında oturan kadın misafirimiz Fatma abla ile karşılaştık .O ıssız mahallede duvara yaslanarak oturmuş güneşleniyordu.Gezerken güç kuvvet aldığı fındık değneğini yanıbaşına koymuş kim bilir neler dünüyordu tek başına. Selam verdim ve yanında oturdum.Bizi görünce sevindiği gözlerinden okunuyordu ve hemen sordu;
-Şenlediniz mi evi,yoksa dönecek misiniz? diye
-Döneriz,bayramdan sonra geliriz dedim .
Fatma ablayı çocukluğumdan beri tanırım bilirim.Onu sadece ben değil,bizim dört mahallede herkes tanır.bilir. O hep aynı, sabah evden çıkar,nerde güzel hizmet görürse orada konaklar,yemeğini yer,çayını içer ve olduğu yerde biraz uyur,kalkınca ağır ağır yola revan olur.Onun dört mevsim değişmeyen yaşam tarzı böyle geldi,böyle gidiyor.Kar,kış,soğuk,sıcak demeden dört mahalleyi dolaşır durur sessiz sedasız.
Bu gün sordum kendisine Fatma abla kaç yaşındasın diye;
-Yaşım 75,76 oldu dedi.Ne yapacağuk,yaşlanduk gideyuruk,ne cevap vereceğuk diye de ekledi.
Sonra da bana sordu;
-Kimi muhtar yapacağuk
-Fatma abla oy kullacakmisun?
-Tabi
-Kime
-Makacanun Muhammet'e .Komşumuzdur,öyle yakişur.
Fatma ablaya Allah tarafından verilen çok güzel özellikler var.çok zekidir,hiç unutmaz,karşısındaki insan hangi şive ile konuşursa aynı lisanla cevap verir.Zaman zaman atma türkülerle atıştığımız olmuştur.Ancak üç beş yıl önce geçirdiği beyin kanamasından ötürü konuşması net anlaşılmıyor.İyice dikkat edilirse ne söylediğini anlayabbilirsin.Onunla sürekli konuşanlar dilinden daya iyi anlar .
Her geçen gün yaşlandığını fiziğinden,gezmesinden açık ve net hissettim.Beş on adım atınca durmak,bir nefeslenmek isteğini gördüm .Onun çok farklı sevdiği insanlar vardır gezdiği mahallelerde.Onlardan biri de yengemdir.Biz Fatma ablayla sohbet ederken Trabzon'dan yengem geldi,onu arabadan inerken görünce bir anda yüzünün şekli değişti.Yengeme her şeyi sordu.Sağlığını,çocukları ve daha neler neler.
Onun Allah inancı güçlüdür.Bugün oruçlu olduğunu müşahade ettim.Havanın sıcaklığından dudakları kurumuştu,konuşmakta güçlük çekiyordu.O her kapıya uğramaz,kendisini sevmeyen insanlardan uzak kalmasını bilir.Yolda izde rastladığı insanlardan hiç bir talebi olmaz .Veren olursa dua ederek alır,geri çevirmez.O kendisine maddi yardımda bulunacak insanları tanır ve bilir .Komşulardan öyle özel yemek istemez.En çok sevdiği yemek köy peyniri,çay,ekmek.Varsa lahana çorbası,yoğurttur.Zaman zamanda gelir hiç yemek yemeden oturur,mahalle çartağın da biraz uyur ve ayrılır .Onun eve dönüşü geç saatleri bulur.Akşam olmadan önce eve gitmez.O hep kapalı (erkek) kara lastik giyinir,zaman zaman çoraplarının üzerine ayaklarına poşet bağlar ve lastiklerini öyle giyer.Kimseden kolay kolay giysi almaz.Komşuların tüm ısrarlarına rağ men o kimsede temizlik yapmaz,teklifleri geri çevirir.Edepli ve onurlu duruşu onun güzel huylarından biriydi .
Dört mahallede tanımadığı yaşlı,gelin,genç ve çocuk yoktur.Hepsini isimleri ile beraber anar.Mahalleden otuz,kırk yıl önce bir şekilde ayrılan bir kişinin nereye gittiğini,niçin gittiğini,evli ise kiminle evlendiğini,kaç çocuğunun olduğunu isimleri ile bilir.Bilmesi gerekenleri sorar öğrenir.Bilgisayar gibi kendisini ve bilgilerini günceller.
Onun hasta olduğunu pek duymuş değilim.Onun gibi beslenen,onun gibi giyinen ve dört mevsimi dışarda geçirenin hasta olmaması mümkün değildir.Hep söylenir onu Allah koruyor diye .Evet doğrusu bu değil mi dostlar.?
Evet...Ramazan olması nedeni ile erken dönmek gerekiyor.
Fatma ablaya dedim ki;
-Fatma abla bir resmini çekeyim adayım internete ne dersin?
Dedi ki;
-Çek ama bakayım nasıl çıktı.
Çektim,kendisine gösterdim.Baktı,baktı ve çok güldü,arkasından da verdi türküyü;
Çayirumdan aşağa gel Elmas'um Elmas'um.
Gider o güzellukler,senda öyle kalmasun.
Ayrılık vakti,
Eyvallah Gülveren'in gülü,mahallemin şenliği,Allah'ın sevgili kulu, bayramda görüşürüz.
Hakkını helal eyle Fatma abla
