Çaykara Gündem Gazetesinin Kurucusu,Çaykara Basın Dünyasının Gurur Kaynağı,Çaykara’nı Gazeteci Yazar Kemal Cuman’ın Turizm Bölgesi Uzungöl mü?Yoksa HES mi? isimli yazısını sizlerle paylaşıyoruz.
TURİZM BÖLGESİ UZUNGÖL MÜ? YOKSA HES’Mİ?
Bir taraftan Solaklı vadisi turizm alanları ilan ediliyor, diğer taraftan, adım başı olacak şekilde 36 HES projesi yapılması için onay veriliyor. Şimdiye kadar izin verilen HES’lerin bir kısmı tamamlandığını görünce Solaklı vadisinin gelecekte karşımıza nasıl duracağını göstermektedir. Vadi boyunca gördüğümüz beton yığınları ile en önemlisi tünellere sokulan sularımızın şimdiden, derelerimizi kurutup eko sistem ve ekolojik dengemizi bozacağı anlaşılmasına rağmen maalesef müdahale edilmemesine inanamıyorum. Bunu görmek için Of ilçemizi geçtikten sonra faaliyete geçen HES projelerinin Solaklı deresini nasıl kuruttuğunu herkes şahit oldu. Ülke ve dünya turizminde çok önemli bir konuma sahip olan ilçemizde, Uzungöl ve çevresi,1989 Yılında Milli Park,1990 Yılında Turizm Merkezi,1998 Yılında ise Özel Çevre Koruma Alanı(ÖÇK) ilan edilmiştir. Turizm bölgesi ilan edilmesine rağmen, SİT alanlarında koruma amaçlı imar planlarının yıllardır hala çıkmaması insanımızı hayatından bezdirdi. Solaklı Vadisi birkaç yüz kilometre kare bir vadi. Burada 36 tane HES projesi olur mu? Mantar biter gibi kontrolsüz bir şekilde HES uygulamaları yapılıyor. HES’lerin inşaat aşamasında, doğa katliamları, yol tahribatları, orman katliamları gibi hayatı önem taşıyan can suyu problemi yaratarak tüm canlıları yok ederek eko sistemi yok ediyor. Burada Devlet kurumlarıyla birlikte, üniversiteler ve maalesef yöre halkı sınıfta kaldı. Devlet kontrolsüz bir şekilde verdiği izinlerle HES’ler yapılırken yöre insanımız yapılan bu yanlışlarda maalesef sesini çıkarmamıştır. Şimdi de Uzungöl'ün hemen girişinde bir HES yapılacak. Acaba bu bölgenin turizmi mi Kamu yararına daha çok yararlı, yoksa HES'ler mi? Uzungöl Allah’ın bize verdiği bir lütuftur. Bunu HES'lerle feda etmek ne akılcı, nede ekonomiktir. Hiçbir bilimsel çalışma yapmadan 36 tane HES'e kim karar verdi. O yörenin taşıyabileceği potansiyel ne kadardır? Nerelerde yapılmadır? Bunları hiç düşünmeden izin vermek aklın kabul edeceği bir şey değildir. 2003'de çıkan HES kanunuyla birlikte doğaya karşı kontrolsüz bir şekilde hoyratça davrandık. Özellikle dünyanın hiç bir yerinde uygulanmayan Turizm merkezi ilan edilen yerlerde HES’lerin yapılması o yöreye yapılan en büyük ihanettir. Elbette HES’ler yapılacak ama bunların yapılacağı alanlar Turizm bölgesinde olmamalı.
Ama ne yazık ki HES uygulamalarında inanılmaz yanlışlar yapılıyor. Bunlara bir şekilde dur dememiz gerekiyor. Artık birbirimizle uğraşmayı bırakıp, turizm bölgesi yöremizin korunması için herkese düşen görev ne ise onu yerine getirmek zorundayız. Yoksa gelecek nesil bizim arkamızdan lanetler okutacaktır.
