Güney Kore’de Bir Şehir İçi Derenin Hikâyesi

Gazetemizin yazarlarımdan Antalya Bilim Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölüm Başkanı Çaykaralı hemşehrimiz Prof.Dr. Necati Ağıralioğlu’nun kaleme aldığı “GÜNEY KORE’DE BİR ŞEHİR İÇİ DERESİNİN HİKÂYESİ” adlı yazısını yayınlıyoruz

KÜLTÜR 22.11.2022 18:53:00 1
Güney Kore’de Bir Şehir İçi Derenin Hikâyesi

2009 tarihinde Güney Kore’nin başkenti Seul’da “Dünya Şehir Su Forumu, 2009” (World City Water Forum 2009) adlı bir toplantı düzenlenmişti. Bu toplantıya bir bildiri ile katılmış ve Seul’de bir şehir içi deresi için gerçekleştirilen ıslah çalışmalarını yerinde görmüştüm. Bu tür çok güzel projelerin Türkiye’de de gerçekleştirilmesi temennisi ile bu yazıyı yazmış bulunuyorum. Önce Güney Kore hakkında kısa bilgi aktaralım.

GÜNEY KORE HAKKINDA KISA BİLGİ

Başkenti Seul olan Güney Kore’nin resmi adı Kore Cumhuriyetidir.15 Ağustos 1945’te kurulmuştur. Nüfusu 51,74 milyon (2021) ile dünyada 24. Ülkedir. Yüzölçümü 100.032 kilometrekaredir. Şekil-1’de Güney Kore haritası görülmektedir. Güney Kore ile Japonya arsında Kore Boğazı bulunmaktadır.

Şekil-1 Güney Kore’nin dünyadaki yeri

Ülkelerin 2021 yılı ihracat sıralamaları, ihracat miktarları ve 2020 yılına göre artış yüzdeleri Tablo-1’de gösterilmiştir. Güney Kore yaklaşık 644 milyar dolar ile dünyada 7. İhracatçı ülkedir. Türkiye bu sıralamada 225 milyar dolar ile 29. Sıradadır. G. Kore’nin kişi başına düşen Gayri Safi Yurt İçi Hasılası (GSYİH) 31.638 dolar ile bu ülke dünyada 29. Sıradadır.

Tablo-1 Ülkelerin 2021 yılı ihracat sıralaması ve ihracat miktarları

Sıra

ÜLKE

2021 İhracatı (dolar)  

2020’ye göre

YÜZDE artış

1.

Çin

$3,026,233,691,000

+16.8%

2.

ABD

$1,753,941,406,000

+23.1%

3.

Almanya

$1,626,387,793,000

+17.9%

4.

Japonya

$757,460,945,000

+18.2%

5.

Hollanda

$691,826,642,000

+25.5%

6.

Hong Kong

$672,153,980,000

+21.9%

7.

Güney Kore

$644,438,622,000

+25.7%

8.

İtalya

$611,009,552,000

+22.6%

9.

Fransa

$569,479,663,000

+19.6%

10.

Belçika

$547,537,372,000

+30.5%

Bu ülkenin eğitim seviyesi oldukça yüksektir. 2021 Temmuz’una göre  üniversiteler açısından ülkelerin sıralaması Tablo-2’de gösterilmiştir. Bu listede ülkelerin ilk 100’e ve diğer gruplara giren üniversite sayıları gösterilmiştir. G. Kore üniversite kalitesi bakımından dünyada 20. Sıadadır ve ilk 200 arasında  1 tane üniversitesi bulunmaktdır. Türkiye bu listede 39. Sıradadır ve ilk 500 arasında 1 üniversitesi vardır. G. Kore’nin Sanayisi elektronik, otomobil, petrokimya, çelik, makine ve gemi imalatına dayanmaktadır.

Tablo-2 Ülkelerin üniversite sıralaması ve kaliteli üniversite sayıları-2021

Sıralama

Ülke

İlk 100

101-200

201-500

501-1000

1

ABD

56

36

50

121

5

Çin

4

7

29

36

20

Güney Kore

0

1

5

13

21

İsrail

0

1

4

2

39

Türkiye

0

0

1

9

Kore tarihi MÖ 3000 yılına kadar uzanır. Ülke Çin'in eline geçtikten sonra, Budizm ve Çinlilerin etkisinde kaldı. Daha sonraları 7. yüzyıldan 20. yüzyıla kadar değişik hanedanların idaresi altında bağımsız olarak yaşadı. 1910 yılında Japonlar Kore'yi işgal ederek koloni haline getirdiler. Bu durum, 1945 yılına kadar sürdü. Eski Kore Krallığı topraklarının II. Dünya Savaşı’ndan sonra ikiye ayrılmasıyla 15 Ağustos 1948 tarihinde Güney Kore kuruldu. 

Koreliler, kökleri Doğu Sibirya’daki Tunguzlara dayanan, Moğolların akrabası bir Ural-Altay halkıdır. Kore tarihinin ilk belgeleri milâttan önce XII. yüzyıla uzanır. Korece dilinde yaşayan Moğolcadan bazı kelimeler vardır.

Kore Savaşında Türkiye birleşmiş Milletlerle birlikte Güney Kore yanında yer aldığından Güney Korelilerin Türk milletine bakışı dostçadır. Sadece Kore savaşından dolayı değil, Türkiye’deki halkın Orta Asya kökenli olmasının da bu dostlukta etkili olduğu tahmin edilmektedir. Tarihi bilgilere göre Orta Asya’dan Türkler batıya, Koreliler doğuya gitmişler. Bunun için Koreliler, uzak olmasına rağmen ticaret ve turistik maksatlarla Türkiye’ye seyahat etmektedirler.

GÜNEY KORE’DE DÜNYA ŞEHİR SU FORUMU

18-21 Ağustos 2009 tarihlerinde Güney Kore’nin başkenti Seul’da “Dünya Şehir Su Forumu, 2009” (World City Water Forum 2009) adlı bir toplantı düzenlenmişti. Bu toplantıya katılmamız için İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi tarafından 3 kişi ayrı ayrı 3 bildiri sunmak üzere görevlendirilmiştik.

Ağıralioğlu, N., “5. Dünya Su Formu Raporu ve Değerlendirmesi”, Uluğtekin, A., “İstanbul Su Mutabakatı”, Hacı, M. “Türkiye- Etopya İşbirliği Çerçevesinde Etopya’da Yapılan Su İle İlgili Çalışmalar”  başlıkları ile bildirilerimizi hazırladık ve toplantıdan önce İstanbul’dan hareket ettik.

Seul’a giden THY uçağında Türklerden daha ziyade Koreliler bulunuyordu. Yolculuk yaklaşık 11 saat sürüyor. Bizim biletlerimiz ikinci sınıf (ekonomi sınıfı) olmasına rağmen, birinci sınıfta (bussines sınıfında) boş yerler olduğundan uçak personeli bizi birinci sınıfa yerleştirdi. Uçakta, akşam yemeğini yedikten sonra çoğu Korelinin ellerinde diş macunları ve fırçalarla lavabolara koştuklarını fark ettik. Çoğunun iyi eğitilmiş ve düzenli insanlar oldukları ilk bakışta hallerinden anlaşılıyordu.

Otelde odlarımıza yerleştikten sonra İstanbul’dan götürdüğümüz azıklarla akşam yemeğini yedik. Oradaki yemeklerin deniz yosunları gibi bizim alışkanlıklarımız dışında gıdalar olduklarını ve ağır baharat ve deniz koktuklarını öğrenmiştik. Gerçekten, Seul’da deniz ürünleri satılan bir çarşıya gidince buranın çok ağır kokular içinde olduğunu duyarak yaşadık. O ülkenin yemek kültürü Türkiye’ninkinden çok farklı olduğundan bizim arkadaşlarımız reçel, bal, kavurma, peynir gibi çeşitli gıdalar satın alıp getirmişlerdi. Bazı öğünlerde bu yemeklerden yedik. Ben de onların yemek sofralarına katıldım.

Konferansın yapıldığı bina nispeten yakın olduğu için ertesi gün kahvaltıdan sonra konferans salonuna gittik. Açılış konuşmalarını takiben bildiriler sunulmaya başlandı. Gündüzler uzun olduğundan toplantıdan sonra Busan’daki Kore Savaşı şehitlerini ziyareti düşündük. Busan ülkenin güneydoğusunda büyük bir liman şehri. Seul-Busan arasındaki 126 kilometrelik mesafeyi trenle kat ederek şehitliğe vardık (Şekil-2). Orada Türk şehitliğini ziyaret edip dualarımız yaptık. Busan’daki Birleşmiş Milletler mezarlığında Türkiye’den 462 şehit asker yatıyor.

Şekil-2 Busan’daki Türk şehitliği

Bir sonraki gün biz de bildirimizi sunduk. Toplantıya yardım eden gençlerle çekilmiş bir resim Şekil-3’de görülmektedir. Konuşmacılar çoğunlukla kendi ülkelerini ve gerçekleştirdikleri su projelerini anlatmıştı.

Şekil-3 Seul’deki Forum’dan bir görüntü

Bir gün sonra Seul Su İdaresini ziyaret ettik. Orada bize Cheong Gye Cheon’un (Açık Vadi Deresi) restorasyon projesini tanıttılar (Şekil-4). İngilize’de “river restoration” terimindeki restorasyon yerine Türkçede ıslah, yenileme, yeniden canlandırma veya düzenleme kullanılmaktadır. Bu projenin konusu, Başşehir Seul’da yaklaşık 6 kilometre uzunluğunda bir şehir içi deresinin düzenlenmesiydi. Daha sonra bu vadiyi gezdirdiler. Bu geziden sonra, bu projeyi tanıtmak için derenin yakınında kurulan Cheang Gye Cheon Müzesini gezdik. Aynı gün Türkiye Seul Büyükelçiliğimizi ziyaret ettik (Şekil-4).

Şekil-4 Seul Su İdaresi ziyareti ve Türkiye Seul Büyükelçilik ziyareti

ŞEHİR İÇİ DERESİNİN ÖNCEKİ DURUMU

Kore Savaşı sıralarında, 1950’lerde, derenin etrafındaki gecekondular, suda çamaşır yıkayan insanlar ve kirli suya giren çocuklar Şekil-5’teki resimde görülmektedir. Aynı şekilde dere kenarında bir köprü ayağı kenarındaki gecekondular, çamaşır yıkayan insanlar ve kirli suda oynayan çocuklar görülüyor. Şekil-6’da ise dere kenarında basit ağaç direkler üzerine oturtulmuş gecekonduların 1958 yılı görüntüsü verilmiştir.

Şekil-5 1950’lerde gecekondular, halkın çamaşır yıkama yeri, kirli suda oynayan çocuklar

Şekil-6 1958’de derenin kenarında yapılan ve basit kazıklar üzerinde oturan evlerin görüntüsü

1958’de pis kokan ve mikrop saçan derenin bu sıkıntılarından kurtulmak için derenin üstü kapatılıyor. 1958-1977 arasında derenin üstü kapatılmış ve yol haline getirilmiştir (Şekil -7).

Şekil-7 1958-1977arasında Derenin üstü kapatıldıktan sonra üstü yol haline getirilmiş.

1977-2002 arasında derenin üstü kapatıldıktan sonra üstünde katlı yollar yapılmış. Dere etrafında düzensiz yapılar, dükkânlar yükselmiş (Şekil-8). Fabrikalar ve iş yerleri ile bu alan şehrin merkezi olmuş. Bu dönemde yollardaki beton direklerde ve beton üst yollarda paslanma ve çürümeler meydana gelmiş. Belediye, bu bozulmaları tamir ve bakım için her yıl giderek artan masraflar ödemek zorunda kalmış.

Şekil-8 1977-2002 derenin üstünde katlı beton yollar ve etrafta iş yerleri

2004’ten önceki durum Şekil-9’ da gösterilmiştir. Derenin etrafında binalar ve fabrikalar yapılmış üzerinde köprüler ve yollar yerleştirilmişti.

Şekil- 9 2004’ten önceki durum

DERE VE ETRAFI İÇİN YENİ BİR PROJE

Her yıl artan tamir ve bakım masraflarını karşılamak yerine şehir içi deresi ve etrafı için yeni bir proje hazırlanmasına karar verilmiş. 2003 yılında Seul belediye başkanı Lee Myung-bak, otobanı kaldıracağını ve derenin ıslah edileceğini açıklıyor.

1960’lere kadar dünyada dereler çoğunlukla taşkından korunmak için düzenlenirdi. 1970’li yıllarda ise taşkın kontrolü yanında nehirden faydalanmalar da esas alınarak dereler ıslah ediliyordu. 1990’dan sonra özellikle şehir içi derelerde,  taşkın kontrolü ve sudan faydalanma yanında ekoloji ve çevre de işin içine katıldı ve sadece dere yatağı değil, dere etrafındaki araziler de planlamaya dahil edildi.

Seul’daki bu planlamada pek çok farklı disiplinden insan çalışmış. Bunlar: İnşaat mühendisleri, hidrolik ve hidroloji mühendisleri, harita mühendisleri, çevre mühendisleri, jeologlar, mimarlar, peyzaj mimarları, şehir plancıları, botanik uzmanları, balık ve kuş hayatı uzmanları, tarih ve kültür uzmanları, sosyal bilimciler ve diğerleri.

Yeni projede pek çok plan hazırlanmış. Bunlar aşağıda kısaca açıklanmıştır:

1. Peyzaj Planı: Seul’da düzenlenen derenin uzunluğu 6 kilometre. Proje üç ana kısma ayrılmış. 2 kilometrelik yukarı kısımda tarih, 2 kilometrelik orta kısımda kültür, 2 kilometrelik aşağı kısımda ekoloji ana konu seçilmiş (Şekil-10). Aynı şekil üzerinde, projenin su mekânları ve etraflarındaki arazinin peyzaj planlaması da gösterilmiştir.      

Şekil- 10 Projenin üç ana konusu ve bölgeleri: Tarih, Kültür ve Ekoloji

2. İnşaat Molozunun kaldırılması ve uzaklaştırılması: Eski yapıların moloz ve enkazının kaldırılası ve uzaklaştırılması belli bir plan çerçevesinde yürütülmüştür. Dere üstünde yapılmış olan yol ve diğer yapıların enkazının kaldırılması çalışmasından bir örnek Şekil-11’de gösterilmiştir. Betonların önemli bir kısmı yerinde öğütülerek kum çakıl haline getirilmiştir

Şekil-11 İnşaat Molozlarının kaldırılması ve uzaklaştırılması

3. Dere Planı: Drenin yeni en kesiti Şekil-12’de verilmiştir. Tabanda su genişliği 6 metre ile 72 metre arasında değişmektedir. Üst seviyede genişlik 20-121 metre arasındadır. Dere kenarında teraslar ve yeşil alanlar görülmektedir. Bu teraslarda insanlar yürüyüş yapabilmekte veya oturabilmektedir. Her iki tarafta altta atık su kanalları ve diğer altyapı tesisleri yerleştirilmiştir. Derenin 50 yıllık ve 200 yıllık taşkın seviyelerini gösteren kesiti Şekil-12’ de verilmiştir

Şekil-12 Derenin 50 yıllık ve 200 yıllık taşkın seviyelerini gösteren kesiti

4. Atık Su Planı Geliştirilmesi: Projede atık suların toplanacağı kanalları gösteren bir maket Şekil-13’de verilmiştir.

Şekil-13 Dere yatağında atık su kanalları maketi

5. Su Sağlama Planı: Han Irmağından günde 120.00 metreküp suyun bu dereye pompalanması. Bu sular derenin sağ ve sol tarafından 5 noktadan şehre verilmiştir. Yeni derede su derinliği 40 santimetre, suyun ortalama hızı saniyede 0.25 metre olarak belirlenmiştir. Şekil- 14’ de düzenlenen şehir içi deresi (mavi çizgi) ve onun birleştiği Han Irmağı görülmektedir.

Şekil-14 Düzenlenen şehir içi deresi ve onun birleştiği Han Irmağı

6. Köprü Planlaması: Her biri ayrı tasarımlı ve ayrı güzellikte şehir içi deresi üzerinde 22 tane köprü düzenlenmiştir. (Şekil-15).

Şekil-15 Dere üstünde planlanan ve gerçekleştirilen 22 köprünün yerleri

7. Yakın Yollar Planı: Şehrin trafiğini yeniden planlamışlar. Derenin bir tarafında iki şeritli yol ve yaya kaldırımı düzenlenmiştir. Şekil-16’da verilen kesitte boyutlar milimetre cinsindendir.

Şekil-16 Derenin bir tarafında düzenlen iki şeritli yol ve yaya kaldırımı

8. Tarihi Mirasın Yeniden Canlandırılması: Şekil-17’de eski evleri hatırlatan tarihi bir kesim canlandırılmıştır.

Şekil-17 Düzenlemede tarihi canlandıran evler

Derede eski köprüleri canlandıran kısımlar yapılmış. Ayrıca Bazı yerlere Eski çamaşır yıkamayı andıran çamaşır yıkama taşları yerleştirilmiştir (Şekil-18 ).  

Şekil-18 (a) Derede eski köprüleri canlandırma, (b) Eski çamaşır yıkama taşları

Bazı yerlerde söğüt bataklığı oluşturulmuş ve bazı kısımlarda dinlenme yerleri planlanmıştır (Şekil-19). 

Şekil-19 (a) Derede söğüt bataklıkları, (b) Dinlenme yerleri

9. İnşaat safhası: İnşaat Sırasında çekilmiş bir resim ve düzenlemeden sonra çekilmiş bir resim Şekil-20’de verilmiştir.

Şekil-20 İnşaat sırasında ve inşaat sonrasında çekilmiş resimler

PROJE GERÇEKLEŞTİRİLDİKTEN SONRAKİ DURUM

Seul’daki cheong Gye Cheon deresi Han Irmağına kavuşur, Han Irmağı ise Sarı Denize dökülür (Şekil-21).

Şekil-21 Seul’deki Han Irmağı

Yenilenen proje alanı alan 2005 Eylül ayında 3 milyon kişinin katılması ile açılmıştır. İlk başlarda şüpheyle yaklaşan halk Cheong Gye Cheon’un yeni halini çok beğenmiş. Projeyi gerçekleştiren ve açılışı yapan Seul Belediye Başkanı, daha sonra Cumhurbaşkanı seçilmiştir. Gerçekleşen projenin işletme sırasında çekilen bazı resimleri Şekil-22 ila Şekil-30 arasında verilmiştir.

Şekil-22

Şekil-23

Şekil-24

Şekil-25

Şekil-26

Şekil-27

Şekil-28

Şekil-29

Şekil-30

Şekil-31’de şehirdeki ve dere etrafındaki sıcaklık ortalamaları gösterilmiştir. Bu dere etrafındaki bölgenin sıcaklığının ortalama 4.1 derece düşmesini sağlamıştır. Başka bir ifade ile bu yörede iklim ılımanlaşmıştır. Bir yılda rüzgârın hızı yüzde 50 artmıştır. Seul merkezine giren araç sayısı %2.3 düşmüş, toplu taşıma kullanan insan sayısı yaklaşık %5 çoğalmıştır. Bütün bunların sonucunda bölgenin havası da daha temiz bir hale gelmiştir.

Şekil-31 (a)Yakın sokaklarda sıcaklık 36,3 derece, (b) Dere etrafında sıcaklık 32.2 derece

Proje yapılmadan önceki ve yapıldıktan sonraki proje alanındaki canlı türlerinin sayıları Tablo-3’de gösterilmiştir. 2005’te tamamlanan projenin yapımından sonra 2006, 2007, 2008, 2009 ve 2010 yıllarında başta balıklar, bitkiler, kuşlar olmak üzere bütün canlı türlerinde nasıl artışlar yaşandığı tablodan anlaşılmaktadır.

Tablo-3 Derede projeden sonra canlı türlerindeki artış

Yıl

Türler

Projeden Önce

2006

2007

2008

2009

2010

Toplam tür sayısı

98

421

573

626

788

864

Bitkiler

62

268

312

308

314

300

Balıklar

4

23

19

25

27

25

Kuşlar

6

33

29

36

34

37

Su Böcekleri

5

39

26

53

39

29

Kara böcekleri

15

46

174

192

206

248

Memeli hayvanlar

2

4

4

4

4

6

Hem kara hem su canlıları

4

8

9

8

7

9

Dere sadece bulunduğu semtin değil bütün şehrin değerini arttırmıştır. Şehrin kalbi durumuna gelen dere kenarlarını haftada 30.000 kişi ziyaret ediyormuş.

SONUÇ

Güney Kore’nin başkenti Seul’da adamlar bir şehir içi deresini düzenleyerek “altından ırmaklar akan cennet” misali bir mekân meydana getirmişler. Uygun bir dere düzenlemesi çeşitli bilim dallarının uygulamalarını içeren karmaşık bir konudur. Bunun için pek çok ülke dere ve havzalarının ıslahı için çok emek, para ve zaman harcamaktadır.

2006 yılında Çin, Kore ve Japonya ülkeleri arasında Asya Nehir Restorasyon Ağı kuruldu (Asian River Restoration Network, ARRN).  Bu ağ, politik olmayan, Asya’daki nehir ve havzaların restorasyonu hususunda bilgi ve teknolojilerinin değişimini esas alan bir ağdır.  Bu kuruluş nehirleri düzenlemek üzere çeşitli canlıların hayatı ve malzemeleri için araştırma ve geliştirmeler yapmaktadır. Şekil-32’de Itachi nehrinde (Japonya) 1981’ deki düzenlemesinden sonra, 1993’te gerçekleştirilen proje gösterilmiştir.

Şekil-32 Japonya’da Itachi nehrinin son düzenlemeden önceki ve sonraki hali (sağda)

Dere ıslahında artık sadece taşkını ve felaketleri önlemek değil, suyun nimetlerinden faydalanmak, canlı hayatını korumak, insanların suya erişimini sağlamak, mahalle ve şehirleri güzelleştirmek, dinlenme ve gezinti yeri temin etmek gibi pek çok hedefe göre planlamalar yapılmaktadır.

Türkiye’de de pek çok yerleşimin içinden veya kenarından dereler geçmektedir. Artık mahallemizden dere geçmesinin bir külfet değil, bir nimet olduğunun farkına varmamız lazım. Mahalle veya şehirlerimizin hayat kalitesini yükseltmek ve onları güzelleştirmek için özellikle şehir içi derelerimizi çok güzel restore etmemiz gerekiyor. Ayrıca bu çalışmalardan sonra düzgün işletme ve bakım çalışmaları gerekli olacaktır. Başka bir ifade ile yapılan projeler sürdürülebilir olmalıdır. Dere ıslahında işletme açısından önemli bir husus derenin su ile birlikte taşıdığı kum ve çakılların iyi planlanması ve yönetilmesidir.

Güney Kore seyahatinden önce ve özellikle sonra, Türkiye’de doğru dere ıslahları yapılabilmesine katkı için Seul’daki dere ıslahını örnek alıp sunarak pek çok kurum ve kuruluşta konuşmalar yaptım, gazetelere yazılar yazdım. Fakat bu konuya yöneticiler ilgi duymadıkları için pek etkili olamadım. Türkiye’de doğru dere ıslah projelerinin gündeme gelmesi ve doğru uygulamaların yaygınlaşması için dere ıslah konusunu bir kere daha bu yazıda gündeme getirmeye çalıştım.

KAYNAKLAR

Noh, Soo Hong, Cheong Gye Cheon Restoration: A process of paradi gm shift in urban environment of Seoul,  GDCI Webinar, Aprıl, 26,2016.

World City Water Forum 2009, 18-21 August 2009, Songdo Convensia, Incheon, Korea.


Tarık Akçal
22.11.2022 23:25:42
Çok yönlü faydaları olan , hayatı kolaylaştıran ve güzelleştiren projeler. Bizim ülkemizde de benzerlerine ne kadar ihtiyaç var Necati kardeşim, ancak özellikle belediyelerin altyapı yatırımlarına sıcak bakmamaları, kısa sürede netice alacak teşebbüsleri tercih etmeleri, bu projeler sırasında bazı vatandaşların memnuniyet duymayacakları, kayıplar yaşayacakları, 4-5 yılda yani tekrar seçimler yapılana kadar şekillenmeyecek olmaları gibi basit sebepler, memleketimizde zorluk oluşturuyor diye düşünüyorum. İnşallah bunları da kısa zamanda aşarız.. selam ve muhabbetler