Öğretmen Hilmi Kanık´ın Gurbette Folklor Ziyafeti İsimli Yazısını Sizlerle Paylaşıyoruz
Düğün,program ya da eğlence olduğu zaman bir çoğumuz halk oyunlarını izlemekten büyük bir keyif alırız Sevgili Çaykara Gündem Dostları.Hele de oynayanlar birbirleri ile uyum içerisinde oynuyorlarsa değmeyin keyfimize gitsin.Bu gösterinin hiç bitmesini istemeyiz.Hatta bir çoğumuz bu güzel anı cep telefonlarımıza kayıt yaparız ve de bu muhteşem anları etrafımızdaki insanlar ile paylaşmak isteriz.
İyi de bu muhteşem gösteriler sahne aşamasına gelene kadar hangi aşamalardan geçiyor.Sahnedde bu oyunu mükemmel bir şekilde oynayan ekip acaba bunu nasıl başarıyor.
Birkaç soru ile daha kafanızı iyice karıştıralım sonra da bu sorulara hep birlikte cevap bulmaya çalışalım Sevgili Çaykara Gündem Dostları.
Öğrendiğiniz en son halkoyununu ne zaman öğrendiniz?Kaç tane halk oyunu biliyorsunuz.Halkoyunları anlamında profesyonel bir eğitim aldınız mı yoksa dostlarınızdan arkadaşlarınızdan öğrendikleriniz ile mi devam ediyorsunuz?
Bu sorular uzadıkça uzar Sevgili Dostlar.Öncelikle her alanda olduğu gibi folklor anlamında da profesyonel bir eğitimin gerekli olduğunu ifade ederek başlayalım yazımıza.Üstelik bu öğrenmenin yaşı da yoktur.İsteyen herkes hayatın her aşamasında bunu kolaylıkla öğrenebilir.Yeter ki Eğitime ve de değişime açık olun.
Peki tüm bunları neden yazma gereği duydum.10 Temmuz 2016 Pazar Günü Van Özalp Dönerdere Köyümüzde Sevgili Sedat &Azize Genel çiftinin Düğün Törenlerindeydim.Ve de orada yaşadığım güzellikleri Sizinle paylaşmasam Hem Sevgili Ayhan Özbek Kardeşimin emeklerine hem de orada yaşayan hemşerilerimizin azimlerine büyük bir haksızlık etmiş olurdum.
Kaç tane Halk oyunu biliyorsunuz diye sordum.Herkesin bu soruya vereceği cevap farklıdır kuşkusuz.Düz ve atlama oyunlarını hepimiz biliriz.Etti iki.Peki ya üçüncüsü?Bazılarımız kolbastı bilir.Bazılarımız Ankara Misket.Sallama bilenlerimiz de var.Kimse kusura bakmasın. Bu sayının içerisinde ben de dahil olmak üzere en fazla 3 oyun biliriz.Dördüncü oyun ise hiçbirimizde yok.
Dönerdere´de düğün başladı.Sahnede Düz Horonu çalıyor.Herkes sahnede düz oynuyor.Sahnede Atlama çalıyor.Aynı ekip yine oynuyor.Can demir ağa çalmaya başladı.Ben her halde sayı azalacak diye düşünüyorum.Bir bakıyorum herkes yine sahnede.Damat halayı çalıyor ekipte değişiklik yok.Biraz Karadenizden uzaklaşıyoruz.Sahnede üç ayak çalıyor.Aman Allahım.Ekipte değişiklik yok.Ekip tam takım yerinde.Hepsi de kusursuz oynuyor.
Bu defa sahnede Karaçam Sallhaması çalıyor.Bu defa çok az kişi oynar diye geçiriyorum içimden.Çünkü Karaçam sallaması oldukça zor ve de figürlerri fazla olan bir oyun.Uzungöl´deki düğünlerde bile Karaçam sallamasını sadece Karaçamlı olanlar oynayabilir.Ama Dönerdere beni bir defa daha şaşırtıyor.Yine aynı ekip inanın bana bir tane bile fire vermeden sahnede.Ve de en kral Karaçamlıdan daha mükemmel oynuyorlar Karaçam Sallamasını.Peşinden bir sallama daha.Şakşaklı Sallama.Sahi aramızda kaç kişi biliyor Şakşaklı Sallama oynamasını?
Şimdi diyeceksiniz ki bana.Hoca abartma.Genç bunlar.Eğlenceye hevesleri var.Hayır hiç de değil.Oynayanların içerisinde 18 yaşındaki genç kızlarımız delikanlılarımız da var.50-60 yaşındaki abilerimiz ablalarımız da var.Hepsi birlikte ve de mükemmel bir uyum içerisinde oynuyorlar.
Beni bir meraktır sardı Sevgili Dostlar.Malum her şeye maydanoz olma özelliğimiz var ya?Nasıl oluyor da bu kadar insanın hepsi onlarca Halkoyununu büyük bir başarı ile oynuyor.Mutlaka bu insanların bir Öğretmeni olmalı bu konuda.
Ve de Sevgili Ayhan Özbek faktörü çıkıyor karşımıza.Hocam diyorlar bana Dönerdereli hemşerilerimiz.Uzungöl´ün Ayhan Özbek´i yok ama Döneredre´nin var.Gerçekten de Sevgili Ayhan Kardeşimiz kış boyunca ve de boş zamanlarında bütün hemşerilerimize halkoyunları öğretiyor.Ve de insanlarımız yaşlarına bakmadan Sevgili Ayhan Özbek kardeşimizin bu kursların a iştirak ediyorlar.
Durum böyle olunca da Dönerdere Köyümüzde o muhteşem fotoğraf çıkıyor karşımıza.Kimisi ondan çok büyük.Kimisi ise ondan çok küçük.Onun çocuğu yaşında.Ve de Sevgili Ayhan onları birbirine bağlayan bir köprü konumunda.
Teşekkürler Sevgili Ayhan Özbek.O dünyalar güzeli yüreğin ile bir insanın istedikten,arzu ettikten sonra neleri başarabileceğini bizlere kanıtladığın için.Ve de teşekkürler Sevgili Dönerdere Halkı.Öğrenmenin yaşının olmadığını istedikten ve de arzu ettikten sonra insanın her yaşta öğrenebileceğini bizlere bir kere daha anımsatttığınız için?
Haber: Hilmi Kanık/Çaykara Gündem Gzetesi
