Kızılay Fotoğrafını Doğru Okumak ve Ön Yargılardan Kurtulabilmek

Kızılay Fotoğrafını Doğru Okumak ve Ön Yargılardan Kurtulabilmek

Öğretmen Hilmi Kanık tarafından kaleme alınan “Kızılay Fotoğrafını Doğru Okuyabilmek ve Ön Yargılardan Kurtulabilmek” isimli yazısını sizlerle paylaşıyoruz.

Toplum olarak olaylara yüzeysel bakmayı ve olayların derinliklerine inerek gerçek kaynağına ulaşmayı sevmeyen bir toplumuz ne yazık ki?

Üzülerek ifade etmek isterim ki Sorunları çözüme kavuşturmak yerine sorunları halının altına atmayı ve çözümü geciktirmeyi seven bir toplum olmuşuz.

Bu hayatın her alanında bu şekilde.

Kızılay Ülkemizin en önemli Kurumlarından bir tanesi.

Bir bakıyoruz ki her alanda var Kızılay.

Deprem olur Kızılay orada.

Yangın olur Kızılay Hazır Kıta.

Sel olur ilk Kızılay koşar.

Ancak nedense bu güzellikleri göremeyiz de hep olumsuz tarafından bakmaya çalışırız Kızılay fotoğrafına.

Neymiş efendim.

Kızılay Kan Satıyor.

Kızılay Çadır satıyor.

Bunlar tabi ki konuşulması ve çözüme kavuşturulması gereken konular.

Ancak benim bu yazıda sizlere anlatmak istediğim şey şu.

Algı operasyonu ile duyduklarınıza değil de gözünüz ile tanıklık yaptığınız olaylara inanın.

Yaklaşık 5 seneden bu yana.Çaykara İlçesinde düzenli kan bağışı ı kampanyaları gerçekleştiriyoruz.

Çaykara Kaymakamımız Sayın Muhammet Güzel,Çaykara Belediye Başkanımız Sayın Hanefi Tok ve İlçe Milli Eğitim Müdürümüz Sayın Ahmet Çamurali Yönetiminde gerçekleştirdiğimiz bu kampanyalara Çaykara insanı her zaman olduğu gibi inanılmaz bir katkı sağlıyor.

Kan Bağışı aracımız her sene iki defa Karaçam Mahallesinde,Turizm Merkezi Uzungöl’de ve 15 Günde bir de Çaykara Merkez Camii önündeki yerini alıyor.

Çaykara insanının inanılmaz desteğinin yanı sıra kimi zaman eleştiri de almıyor değiliz.

Kızılay kanımızı satıyor diyor birileri.

Ben yaşadığımı anlatacağım.

Şimdiye kadar belki onlarca defa kan ihtiyacı olan kardeşlerimiz beni aradılar ve kan talebinde bulundular.

Anında Kızılay Trabzon yetkililerine ulaştık ve kanımız anında hastaya ulaştırıldı.

Kızılay Kan Bağışı Bölge Planlama Sorumlusu Sevgili Ömür Algül ile sahada büyük bir uyum içinde çalıştık.

Şimdi ise Sevgili Hüseyin Dursun kardeşimiz ile yine sahada çok büyük bir uyum içinde çalışıyoruz.

Geçtiğimiz hafta içinde Uzungöl’de talihsiz bir kaza meydana geldi.

Çamlık Mahallesinde 9 yaşındaki İsmet Araz Kalem isimli yavrumuza araba çarptı.

Yoğun bakıma kaldırıldı küçük delikanlımız.

Aile yaşlı gözlerle aradı beni.

Hocam dediler beyindeki kanamayı durdurabilirsek çocuğu ameliyata alacağız.Bize acil olarak 10 ünite kan lazım.

Anında döndüm Hüseyin Bey’e.

O sıcak ses tonu ile cevap verdi bana Hüseyin Bey.Hocam o iş bende sen hiç merak etme.

Allah bir kapıyı kapatıyor on tane kapı açıyor.

O gece delikanlımızın beynindeki kanama duruyor.Kızılay aynı gece 10 ünite kanı Tıp Fakültesine ulaştırıyor.Ve delikanlımız ertesi gün çok başarılı bir ameliyat geçiriyor.

Şimdi durumu çok iyi İsmet Yavrumuzun.Anne babası ile Konuşuyor.Yemek yemeğe başladı.Sanırım bu gün ya da yarın normal servise çıkacak.

Üç gün önce endişeli ses ile beni arayan delikanlımızın yakınları şimdi umut dolu.Hayata sanki yeniden başlıyorlar.

O insanların gözlerindeki sevinç ve umut ışığı hayatta her şeye bedel.

Delikanlımızın annesi Uzungöl Çamlık Mahallemizin sevilen isimlerinden Sevgili Yaşar Kır abimizin kızı.Dün aradı beni yine.

-Hocam dedi.Bir hastamız daha var.Ona da 4 ünite kan lazım bize diye.

Anında Hüseyin Bey’e ulaştım.Onlar da anında kanı temin ettiler.Ancak ne yazık ki o hastamızı kurtaramadık.

Yani işin özü…

Algı operasyonu ile değil.

Gerçekler ile konuşmak lazım.

Gözümüzün gördüğü şeye tanıklık ettiğimiz şeye inanmak lazım.Başkalarının ağzından duyduklarımıza değil.

Ben kendi adıma şunu ifade edeyim.

Doğru yoldayım.Ve bu doğru yolda Kızılay ile birlikte yürümeye devam edeceğim.

Başkaları ne derse desin umurumda değil.

Çünkü ben gözümün gördüğüne inanırım.



İlginizi Çekebilir