Çaykara İlçesinin yetiştirmiş olduğu en önemli şairlerden genç İş Adamı,Profesyonel fotoğraf Sanatçısı,Doğa Dostu Mehmet İnan bu defa Ah Yaylam isimli güzel bir şiiri ile çıkıyor karşımıza
Yayla Kültürü Çaykara İlçesinin en önemli temel yapı taşlarından bir tanesi.Ancak üzülerek ifade etmek isteriz ki günümüzde değişen yaşam koşulları Çaykara İlçesinde yayla kültürünü nerede ise yok olma noktasına getirdi.
Eskiden dağların taşların insan kaynadığı yaylalarımız günümüzde nerede ise bomboş.Sadece birkaç tatil yapan aile var yaylalarda.
Eskiden her yaylada yüzlerce,hatta binlerce hayvan beslenirken günümüzde o yüzler,binler onlu rakamlara düşmüş durumda.Eskiden dağlar ve yaylalarımız nahır(Hayvan Sürüsü) ve çoban sesi ile yankılanırken günümüzde ise çoban sesini zaten unuttuk nahır da yok olmaya yüz tutmuş durumda.
Eskiden buz gibi akan derelerinden kana kana su içtiğimiz yayladaki dere suları için günümüzde çocuklarımız bu derelerden su içilir mi diye soruyor.
Eskiden gençlerin tamamı yaylalardaydı.Her akşam sabahlara kadar kaval sesi hiç susmaz,genç kızlarımız ile delikanlılarımız sabahlara kadar kaval eşliğinde horon oynarlardı.Evliliklerin çok büyük bir bölümü de bu horonlar esnasındaki tanışmalar sayesinde olurdu.Yaylaların güzelliklerini süsleyen o gençler şimdilerde ise yaşam kavgası ve ekmek peşinde koşma endişesi ile şehir gürültülerinin arasında kaybolup gitmiş durumda.Arasanız yaylalarda bir tane genç bulmak mümkün değil
Ve yaşlı insanlar…Dedelerimiz,ninelerimiz…Bizler gibi taze dede ve nineler…Ömürleri yaylada geçerdi.Her sene 4 ay boyunca yaylada komşuları ile birlikte yaşarlardı.Bu komşuların bir çoğu başka mahallelerden idiler.Ama onlar belki 80 sene boyunca o insanlar ile bir arada yaşamış ve bir aile haline gelmişlerdi.
Sonbahar geldi mi hüzün çökerdi yaşlıların yüreğine…Bir dahaki seneye buluşmak nasip olacak mı acaba diye göz yaşı dökerdi yaşlı insanlarımız…
Şairimiz Mehmet İnan tüm bu değerleri bir araya getirerek mükemmel bir sentez oluşturmuş ve yayla kültürünü mükemmel bir şekilde işleyerek gelenek ve göreneklerimizi yaşatmamızın ne kadar önemli olduğunu bir kere daha genç kuşaklara anlatmış
O güzel şiiri paylaşıyoruz sizlerle
AH YAYLAM
Ah yaylam ne şenliktin dağ taş insan kaynardı
Yemyeşil çimenleri biçenin nerde senin
Ot yükünü bırakan kalkar horon oynardı
Patika yollarından geçenin nerde senin
Gözlerim iki çeşme biri senden sorunca
Aklıma o dostluklar muhabbetler vurunca
Güneş bütün gücüyle dağları kavurunca
Soğuk derelerinden içenin nerde senin
Nahırda ki heyecan etkilerdi herkesi
Çoban naralarını örterdi inek sesi
O zaman insanların bambaşkaydı neşesi
Etrafına mutluluk saçanın nerde senin
Seyirler kurulurdu gizli gizli her gece
Kaval susana kadar hiç bitmezdi eğlence
Karanlık vakitlerde gün ağarmadan önce
Evinin kapısını açanın nerde senin
Yolcular uyanırken bir hüzünlü sabaha
Masmavi bulutların boyanırdı siyaha
Tekrar görüşmek için yalvarırken Allah'a
Sonbaharda köylere göçenin nerde senin
İnani bugün seni akıllara getirdi
Hasret arşa çıkarken sözlerini bitirdi
Kimi sevdiklerini kimi yari yitirdi
Her saniye ölümden kaçanın nerde senin
İNANİ