Koronavirüs dünyayı kasıp kavuruyor.
Düşünsenize dünyanın en süper güçlerini bile dize getirdi.
Biz ne kadar yeni icatlar yaparsak yapalım, biz ne kadar uzay yolculuğuna çıkarsak çıkalım, biz ne kadar dünyanın en güçlü ekonomisini oluştursak, en güçlü ordusunu kurarsak kuralım küçücük bir canlı karşısında yeniliyoruz.
Görme bile göremediğimiz küçücük bir canlı ne yazık ki tüm dünyayı yerle bir ediyor.
Sahi düşünsenize gözle görülmeyen, atom çekirdeğinden bile daha küçük, mikroskopta bile görülmeyen minnacık bir canlı bu.
Belki dünyayı yerinden silkeleyerek
Belki bizi kendimize getirecek, unuttuğumuz insanlığımızı hatırlatırcasına.
Evet, aslında coronavirüs tüm dünyaya unutulan insanlığı hatırlattı.
Dünyadaki bozulmuş düzeni, kokuşmuşluğu, savaşları, kötülükleri hatırlattı.
Dünyanın varoluşundan bugüne ilk kez Kabe’yi bile ziyaret edemeyeceğimiz kadar.
Camilerde namaz kalamayacak kadar
Adeta tüm Dünyaya bağırarak
Durun ne yapıyorsunuz dercesine.
Coronavirüs sanki tüm dünyayı, insanlığı uyarmaya gelmiş gibi.
Yazının bundan sonraki bölümünü daha dikkatlice okumanızı istiyorum.
Merhaba
Benim adım covit-19
Ama siz beni coronavirüs olarak tanıyorsunuz.
Uyarmadan geldiğim için affedin ama ne zaman,
Hangi şekilde
Ne güçle geleceğim hakkında sizi bilgilendirmek benim elimde olan bir şey değildi.
Neden mi buradayım?
Buradayım, çünkü bıkmıştım.
Size sunulan iyi şeyleri yapmak yerine, gelişiminizi nasılda gerilettiğinizi izlemekten bıkmıştım.
Kendinizi,
Kendi ellerinizle durmaksızın mahvedişinizi izlemekten bıkmıştım.
Bu gezegene yani dünyaya yaptığınız muameleyi izlemekten bıkmıştım.
Birbirinize nasıl davrandığınızı görmekten,
Şiddetiniz,
Savaşlarınız,
Kişiler arası çatışmalarınız,
Ön yargılarınız
İkiyüzlülüklerinizden yorulmuştum.
Sosyal kıskançlıklarınızdan,
Egoistliğinizden,
Kendinize ve ailenize ne kadar az zaman ayırdığınızı görmekten bıkmıştım.
Çocuklarınıza ne kadar az zaman armağan ettiğinizi görmekten, yüzeysel şeylere ne kadar çok değer verdiğinizi görmekten bıkmıştım.
Ve önemli şeylere ne kadar az ilgi gösterdiğinizi, kendinizi daha iyi hissetmek için sürekli en güzel elbise, en yeni telefon en hızlı araba arayışınızdan bıkmıştım.
Birbirimize ettiğiniz ihanetleri ve birbirinize karşı ne kadar umursamaz olduğunuzu görmekten bıkmıştım.
Birbirinizle iletişim kurmak için ne kadar az zaman ayırdığınızı görmekten,
Devamlı yakınmalarınızdan,
Memnuniyetsizliklerinizden ve bunları değiştirmek için hiçbir şey yapmayışınızdan bıkmıştım.
Biliyorum;
Size karşı acımasızım
Belki de çok acımasız
Ama kimsenin gözünün yaşına bakmıyorum.
Zenginin, fakirin, güçlünün, zayıfın, hepiniz insan olduğunuz için benim gözümde hep aynısınız.
Çünkü ben bir virüsüm.
Size göstermek istediğim şey aslında çok basit,
Size yaşadığınız sosyal sınırlarınızı göstermek istedim.
Onları ilelebet ortadan kaldırabilmeniz için her şeyi bilerek durma noktasına getirdim.
Çünkü artık tüm enerjinizi tek önemli olana harcamanızı istiyorum.
Çok basit….
Yaşam…
Sizin yaşamanız
Ve çocuklarınızınki.
Paylaşmak
Okşamak
Ve korumak.
Sizi bilerek kilitli evlerinizde izole edilmiş ebeveynlerinizden, dedelerinizden ninelerinizden çocuklarınızdan, torunlarınızdan ayrı istedim.
Bir sarılmanın, bir insan temasının, diyaloğun, tokalaşmanın, kucaklaşmanın ne kadar değerli olduğunu nihayet anlayın diye.
Birbirinize 2 metreye kadar bile yaklaşamıyorsunuz
Arkadaşlarla geçirilen bir akşamın ya da parkta, temiz havada bir yürüyüşün, yeni başlangıcınızın bunun olması gerek.
Hepiniz eşitsiniz…
Hepiniz eşitsiniz.
Lütfen aranızda ayırım yapmayın.
Ben sadece geçiyorum.
Ama birliktelik ve sevginin hissi, iş birliği, ben bunlara kısacık sürede ulaştım.
Bu sonsuza dek sürsün.
Hayatlarınızı mümkün olduğunca basit yaşayın.
Nefes alın….
İyi şeyler yapın.
Doğanın tadını çıkarın.
Hoşunuza giden ve sizi dolduran şeyleri yapın.
Siz tekrar yaşamaya ve kutlamaya başladığınızda ben gitmiş olacağım.
Ama hiçbir zaman daha iyi insanlar olmayı unutmayın.
Sağlıklı bir yaşam diliyorum.