Bilindiği gibi Tokat,Aydın,Erzinca,Denizli illerinde Vali olarak görev yapan ve insanlar ile kurmuş olduğu gönül bağı ile herkesin yüreğinde taht kurmayı başaran Merhum Vali Recep Yazıcıoğlu 2 Eylül 2003’te Eskişehir-Ankara Yolu üzerindeki Temelli Mahallesi yakınlarında geçirdiği trafik kazası sonucunda olaydan 2 gün sonra bitkisel hayata girerek 8 Eylül 2003 tarihinde hayatını kaybetti.
Merhum Valimiz Recep Yazıcıoğlu beye tekrar Allah'tan rahmet diliyorum.Onunla ilgili dinlediklerimi sizlerle paylaşmak istedim.
1-Rahmetli Valimiz Ankara 'da önemli bir kurumu ziyarete gider. İçeri girince bir üst kattaki üst yönetici Başkanın odasına doğru yürümeye başlar. Kapı girişindeki görevli " Hop Hemşehrim nereye gidiyorsun? Bana niye sormadan gidiyorsun deyince.Val bey; Biraz yüksek tonda,daudi bir sesle Ben Tokat Valisi Recep Yazıcıoğlu.Sayın Başkanı ziyarete gidiyorum demiş.Görevli de ona; "NE BAĞIRIYORSUN.BİZDE DEVLET MEMURUYUZ YANİ!!!
2-Merhum Sayın Vali Recep Yazıcıoğlu bey Tokat Valiliği sırasında bir ilkokulda sabah istiklal marşı okunurken bazı öğretmenlerin arka bahçede sigara içtiği duyumunu alır. Bir sabah yine tebdili kıyafetle okulun arka bahçesine girer. Orada sigara içen öğretmenlerin yanına gider.Duyumu doğru çıkmıştır. Onlarla sigara içiyormuş gibi bir süre kalır. Öğretmenler kendi aralarında şöyle konuşur."Sigaraya zıt,aksi bir vali gelmiş.Bari bizi görmese.O da bir şey olmaz deyip muhabbetlerine katılır.Bu öğretmenlerin İstiklal marşı okunurken sigara içtiğini ve törene katılmadığını yerinde tespit etmiş olur. Biraz sonra Milli Eğitim Müdürü okul müdürünü arar. Orada sigara içen öğretmenler ile ilgili isim isim gerekli işlem başlatılır.Daha sonra anlaşılır ki az önce onların yanında olanın Vali Recep Yazıcıoğlu’dur.
3-Erzincan da Vali iken,eksozu bozuk bir motosiklete tebdili kıyafetle biner. Yüzünü ,gözünü kapatır. Büyük Bulvarda(caddede) kavşakta görevli trafik polisleri de vardır. Onların yanından bir oyana bir buyana eksozu bozuk,aşırı ses yapan motosikletle defalarca inadına geçer. Ancak polisler hiç ilgilenmez. En sonunda dayanamaz.Yanlarında durur. Yüzünü açar. Niye görevinizi yapmıyorsunuz deyince polisler çok mahçup olur.Emniyet müdürünü arar.O polisleri görevlerini yapmadıkları için o kavşaktan aldırır. Emniyet camiası bu olayı öğrenince daha dikkatli görev yapmaya başlar.
4-Tokat Valiliği zamanında orada bir sağlık ocağında görevlilerin ilk gelen hastaya sobayı yaktırdığı duyumunu alır. Yine tebdili kıyafetle o sağlık ocağına erkenden gider. Görevli tabi onu tanımaz. Sobayı niye yakmadınız diye sorar. Görevli derki; Bizim burda ilk gelen hasta sobayı yakar der.Vali bey tamam der.Odunları getir yakayım der. Odunlar gelince Vali bey elleri ile sonbayı yakar ve doktoru beklemeye başlar. Biraz geç de olsa görevli doktor gelince doktorun yanına ilk hasta olarak girer.Doktor da onu tanımamıştır tabiki.Doktor bey bir şey sorabilir miyim der.Gelince sobayı bana yaktırdılar.Bu uygulamadan sizin bilginiz var mı acaba diye sorar. Doktorda evet.Burda usul böyledir. İlk gelen hasta sobayı yakar .Öylemi?Ben Vali Recep Yazıcıoğlu deyince doktor tabi ki koltuğunda dona kalır.Ne yapacağını şaşırır.Doktor haliyle bir sonraki gün o koltukta değildir artık.