Mardin denince aklıma, doğduğum Çaykara ilçesinin evladı şehit Derik Kaymakamı Muhammet Fatih Safitürk´ün hikâyesi geliyor. Safitürk ismi idealist Kaymakam tipolojisinin kâmil noktasını temsil ediyor. O, terör belasından kurtulmanın anahtarının güvenlik politikalarıyla birlikte meselenin sosyal boyutuna da el atmaktan geçtiğine inanıyordu. Bu sebeple, yöneticisi olduğu beldenin eşkıyadan temizlenmesinin yanında sosyal sorunlarına da el attı. Sokaktaki vatandaşından Suriye´den gelen sığınmacısına kadar herkesin derdine derman oldu.
Mardin´de geçirdiğim iki kısa günde müşahade ettiğim şey, Safitürk ismi etrafında oluşan saygı halesinin sebebinin sadece genç yaşta toprağa düşmesinden mütevellit olmadığıydı. Görevde kaldığı kısa sürede gençler için yaptıkları ismini Derik ve Mardin insanının hafızasına kazımıştı.
Safitürk devletin müşfik yüzünü Derikli çocuklara göstermek için mücadele etti. Hain eller tarafından genç yaşında şehit edilmeseydi Derikli çocukları Trabzonspor maçına götürmeyi planlıyordu. Daha önce basına yansıyan konunun hikâyesini hepimiz biliyoruz. Bölge insanından dinleyince Safitürk´ün projesinin ne kadar iz bıraktığını görebiliyorsunuz.
Onun bu ve benzeri sosyal girişimlerini engellemeye çalışan terör örgütüne en güzel cevabı onun hayaline sahip çıkan Mardinliler ve Trabzonlular vermişti.
Safitürk´ün Kızıltepe´de faaliyet gösteren Trabzonspor taraftarlar derneğine verdiği sözün yere düşmemesi için Mardinlilerin ve Trabzonluların elbirliği içinde gayret göstermesi iki şehir arasında ?kardeşlik köprüsü?nün kurulmasına neden oldu. Mardin´de geçirdiğim iki günde bu köprünün sözde kalmadığını gördüm.
Terörün belini kırmaya yönelik çabaların sonuca gitmesi ancak böylesi projelerle mümkün olabilir. 150 çocuğun Trabzonspor ? Gençlerbirliği maçına götürülmesini salt bir maç hikayesi olarak görmemek lâzım. Onun yapmak istediği şey, Derik gençliğine ve vatandaşa devletin müşfik tarafını göstererek terörün açtığı yaraları tamir etmeye müteallik bir gayretti.
Muhammet Safitürk´ün bıraktığı iz bölgede görev yapan Kaymakam ve Valilere örnek olacak türden. İsmi etrafında oluşan sevgi çemberi halka dokunan hiçbir hareketin karşılıksız kalmayacağının göstergesi.
Benzer bir duruma Diyarbakır´da da şahit olmuştum. Diyarbakırspor´un durumunu sorduğum bir minibüs şoförünün ?Gaffar Okan´dan sonra futbolla ilgilenmiyoruz? sözü bölgede verdiğimiz şehit bürokratların ardından gelenlerin seleflerinin yapmak istediklerini yarım bırakmamaları gerektiğinin ihtarı idi. Umarız Safitürk´ün halefleri Trabzon ve Mardin arasında kurulmaya çalışılan kardeşlik köprüsünü geliştirirler.
Şehit Safitürk Bingöl´de görev yaparken öğretmen eşinin görev yaptığı okul için eşine verdiği röportajda ?Hayat felsefeniz? sorusuna ?Bu kubbede hoş bir seda bırakabilmek? cevabını vermişti.
Mardin´de o sedayı gördüm.
Ruhu şad olsun?