Tarih: 13.05.2021 11:05

Nerede O Eski Bayramlar?

Facebook Twitter Linked-in

NEREDE O ESKİ BAYRAMLAR

Öncelikle Hepinize İyi Bayramlar Sevgili Çaykara Gündem Dostları?

Hem Ülkemizde hem de Tüm İslam Coğrafyasında Mübarek Ramazan  Bayramını hep birlikte kutluyoruz.Coşku ve mutluluk içerisinde kutlamıyoruz elbette.Çünkü hem Ülkemizde hem de İslam Coğrafyasında akan kanın bir türlü durmaması ve insanların bayramları göz yaşı ile karşılaması elbette ki bu bayramda da hepimizin boynunu bükük bıraktı.Ayrıca tüm Dünyayı olduğu gibi Ülkemizi de etkisi altına alan Covit 19 Salgın Hastalığı ve Pandemi süreci sebebi ile tıpkı geçen yıl olduğu gibi bu yıl da sevdiklerimiz ile kucaklaşamadan bayram sevincini yaşıyoruz

Ben ise bu yazımda eski bayramlar ile günümüzdeki bayramları biraz olsun karşılaştırmak ve de bir zamanlar çok büyük bir coşku ile kutladığımız Dini Bayramlarımız ile günümüzde kutladığımız Dini Bayramlar arasındaki farkları sebepleri ile birlikte incelemeye ve de değerlendirmeye çalışacağız.

Önce sizleri bundan 60-70 sene öncesinin Uzungölüne taşımak isteriz.1940´lı,1950´li yıllar.Uzungöl´de şu anki Migron Restaurant´ın bulunduğu eski ismi ile Yanagodrip Bölgesinde her bayram Mahalleler arası çok önemli Güreş Müsabakaları düzenlenmekte idi.Uzungöl ve Uzungöl´e bağlı Alçakköprü,Elmalı Mahalleleri ile Köseli,Demirli,Taşkıran,Taşlıgedik,Çambaşı gibi Mahallelerimizin önemli güreşçikleri her Bayramda buradaki meydanda güreş yapmakta idiler.

Bu güreşler ayrıntı idi elbette.Hedef ise insanlar arasındaki kaynaşma ve dayanışmayı sağlamaktı.Çünkü Bayram günlerinde yukarıda sözü edilen mahallelerimizden yüzlerce vatandaş yürüme olarak Uzungöl´e gitmekte hem güreş müsabakalarını seyretmekte hem de Bayram dolayısı ile hazırlanan et ziyafeti ile bir güzel karınlarını doyurmakta idiler.İnsanlarımızın ekonomik güçleri bu günkü kadar iyi değildi tabi o yıllarda.Ve de üzülerek ifade etmek isteriz ki insanların önemli bir bölümü bir yıl boyunca eti sadece orada görebilmekte bunun dışında  bir çoğunun evine et girmemekte idi.

Sonra seneler yavaş yavaş ilerledi.1970´li,1980´li yıllara geldik bu defa.Benim içerisinde bulunduğum kuşağın çocukluk yıllarına.Bayram sabahını iple çekerdik.Büyükköy´de Bayram Namazını kılmak bizim için çok büyük bir mutluluk kaynağı olurdu.Bayram Namazı çıkışında büyüklerimizin ceplerinden çıkararak bizlere ikram ettikleri birer şeker bizlere o yıllarda sanki dünyanın en büyük hediyesi gibi gelirdi.

Cami çıkışında insanların camiye katılan cemaati yemek için sağa sola çekiştirmesi ise Bayramın farklı bir güzelliği olarak hafızalarımıza kazınmıştı.Merhum Şavol Dedem ve ondan sonra Merhum Yaşar Dayımın evinde verilen Bayram yemeği yemek verilen evlerden sadece bir tanesiydi.İnsanlar büyük bir itina ile hazırlanan yemeklerini yerken yapılan o bayram sohbetlerinin tadına ise asla doyulmazdı.

Şekersu Yaylasında da Bayram bir başka güzel olurdu.Şekersu Köyünde Merhum Haci Salih Aygün´ün  yaylası her bayramda insanlara Bayram yemeğinin ikram edildiği en önemli mekanlardan bir tanesi konumunda idi.

Şimdi birileri beni eleştirecek.Hoca abartıyorsun diyecekler.Altı üstü bir yemek.Bu kadar abartmanın ne anlamı var diyecekler.Hatta farklı bir yorumda bulunacaklar da olacak.O zamanlar fakirlik vardı.Şimdi ise herkes  zengin.Ve de kimsenin kimsenin yemeğine ihtiyacı yoktur diyecekler.

Yemek bahane Sevgili Dostlar…Benim burada anlatmak istediğim eski insanlarımızın birlik,beraberlik ve de dayanışmaya ne kadar önem verdikleri.Şimdi kendimizi sınava çekme zamanı.Bu gün Hep birlikte Ramazan Bayramını kutluyoruz

Peki neler yapıyoruz Ramazan Bayramında?Haydi bir sıralayın bakalım.

Liste hazır.

-Bayram Namazı.

-Evde kahvaltı.

-Aile Yakınlarını arama

-Zaman kalırsa Mezarlık Ziyareti.

Bayramlar Toplumların birlikte hareket ettikleri,Ortak hareket etmekten mutluluk duydukları günlerdir.Oysa Bizim hazırladığımız liste bir toplum listesi değil de birazcık bizim kendi kişisel listemiz haline geldi.

Sormak isterim?Hangimiz Ramazan Bayramında bir hasta ziyareti gerçekleştirip ona geçmiş olsun dileklerinde bulunduk?Ya da arama zahmetinde bulunduk?

Bu Dönemde hiç kimsenin ihtiyacı yok ama hangimiz kendi kendimize etrafımızdaki hiç kimsenin her hangi bir sıkıntısı var diye düşündük ya da onun derdi ile dertlenme ihtiyacı duyduk.

Ya da devam edelim.Hepimizin cebinde rakamı bol sıfırlı cep telefonlarımız var öyle değil mi?Hangimiz o telefon ile 40-50 senedir görmediği bir arkadaşını aradı ve onunla çocukluk yılları hakkında özlem giderdi

Nasılsa hepimizin evinde son model 176 Ekran LCD TV´lerimiz var öyle değil mi?

Nasılsa Hepimizin evinde Leptoplar var,bilgisayarlar var.Anında Dünyanın dört köşesine ulaşabiliyoruz.Öyle değil mi?

Bir de iyi para kazanıyorsak değmeyin keyfimize gitsin.

Ne gerek var dosta?Ne gerek var arkadaşa?Ne gerek var Hasta ziyaretine öyle değil mi?

Sizi bilmem ama ben kendi fikrimi söyleyeyim.

Ben Çocukluk yıllarımda Kaplanoz Mahallesindeki Akşam Sohbetlerinde Rahmetli Babam,Mustafa Göz Amcamız(Gobleç),Gablonoz Halkının Buluşma Odası Rahmetli İsmail Kalyon Amcamız(Gandal),Nazım Kaya Amcamız ve Allah Onlara uzun ömürler nasip etsin Dursun İnci,İsmail İnci(Davut) ve Yakup Erdoğan´ın sohbetinden aldığım keyfi ve lezzeti Ben Dünyanın hiçbir televizyon kanalından,gün boyu bilgisayardan gözüm ayrılmaz ama dünyanın hiçbir bilgisayarından almadım.

Hele Rahmetli Mustafa Göz Amcamızın o muhteşem Katırcılık seneleri anıları…5 Saat 6 saat bıkmadan usanmadan büyük bir heyecan ile dinlerdik o tatlı anıları.

Çünkü o anıların içinde yaşanmışlık vardı.Çünkü o anıların içinde yorucu bir hayat hikayesi vardı.Ve de Çünkü o anıların içerisinde hayatın ta kendisi vardı.

Teknoloji ilerledikçe acaba Bayramlar da Toplumsal olmaktan çıkıp da bireysel hale mi geldi diye düşünmeden edemiyor insan…Hepinizin Bayramını en içten dileklerim ile kutluyorum  Efendim...

 




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —