O ÇİRİM(Babam)
O ÇİRİS(Baban)
O ÇİRSAT(Babası)
Türk toplumu ataerkil bir yapıya sahiptir. Yani baba ve erkek otoritesi geleneksel yapının temel taşlarından biridir. Ataya ve babaya karşı gelmek, onların sözünden çıkmak şu ya da bu ceza gerektiren bir suçtur. Türk toplumunda doğan çocuklar babanın soyuna aittir ve soy erkek çocukla devam eder. Bu nedenle doğan çocukların babasının kim olduğu bilinmelidir. Dede Korkut Kitabı´nda geçen ?Oğul kimden olduğun anası bilir? atasözü konuyla ilgili okunabilir[1].
Bu nedenle Çaykara´da ?baba? ve onun anlamdaşı olarak kullandığımız ?cır? ya da ?cir? sözcüğü ile ilgili olarak yaptığım araştırmada elde ettiğim bilgileri sizlerle paylaşma gereğini duydum. ?Cır? ya da ?cir? sözcüğünün Çaykara´da, Rumcadaki karşılığı ve bazı Türk topluluklarındaki karşılığı aynı olmadığını gördüm. Çaykara insanının ?baba? karşılığı kullandığı ?cır? ya da ?cir? sözcüğünü, aşağıda adları yazılı Türk toplulukları bugünkü anlamıyla ?destan? olarak anlamlandırmaktadır.
İlçemizde ?baba? sözcüğünün anlamdaşı olarak kullandığımız ?cır?, ?cir? ya da ?çır?, ?çir? sözcüğünü kahramanlık destanı olarak Başkurt Türkleri ?yır?, Karaçay-Malkar Türkleri ise ?cır? demektedir. Anadolu sahasında Oğuz Kağan, Köroğlu, Manas gibi kahramanlık konulu uzun anlatılara destan adı verilir. Aynı anlatmalara Kazak Türkleri; ?jır? , destanların konularına göre de; ?batırlar jırı?(Bahadır-yiğitlikler destan) , ?tarihi jır?(Tarihi destan), ?ğaşıktık jır?(aşk destanı), ?epostık jır?(manzum destan), ?lire-epostık jırlar? (lir eşliğinde manzum destanlar), ?liro epikalık jırlar?(lir eşliğinde koşuk destanlar) gibi adlar vermişlerdir[2].
Destan, Tarihöncesinin tanrıları, tanrıçaları, yarı tanrıları ve yiğitleriyle ilgili olağanüstü olayları öyküleyici bir yöntemle ve koşuk olarak anlatan en eski bir yazınsal türdür. Eş anlamlısı: epope. İkinci anlamı: çağdaş Türk yazınında, içerik ve biçim yönünden geleneksel destanlardan ayrılıkları bulunan, genellikle uzunlu kısalı birçok şiirden oluşan ve ulusal konuları işleyen, öyküleyici özelliği ağır basan yapıt, demektir.
Çaykara´da ?baba? sözcüğüyle anlamdaş kullandığımız ?çır?, ?çir? sözcüğünü yüz yıllarca Rumca baba sözcüğünün anlamdaşı olarak kullandık durduk. Oysa yaptığımız incelemede Rumlar ve Yunanlılar babaya ?çır?, ?çir? değil de ?bateras?(???????-pateras) derken, bizler, ?bateras?(???????-pateras) sözcüğünü ?baba? anlamında değil, gelinin ya da damadın kayınpederine benzeyen bir ifadeyle ?bedero?, kayın annesine de yine benzeyen bir ifadeyle ?bedera?(???????-pateras) deriz. İnceleme yaptığımızda çağdaş Yunanca söz varlığında ?çır?, ?çir? ya da ?cır?, ?cir? sözcüğünün hiçbir anlam taşımadığını da gördük. Bizler ?o çirim? derken ?babam? sözcüğünü ve anlamını, ?o çiriş? derken ?baban? sözcüğünü ve anlamını, ?o çirisat? derken de ?babası? sözcüğünü ve anlamını demek istediğimizi söylemek durumundayım. ?Çır?, ?çir? ya da ?cır?, ?cir? sözcüğünü yukardaki anlamıyla da olsa Çaykara´nın büyük bir bölümündeve büyük bir çoğunlukla hala kullanıyor olmamız Başkurt, Karaçay-Malkar ve Kazak Türklerinin ekin kalıtçıları olduğumuzu açıkça göstermektedir.
Yöre insanı, kendisinin doğal oluşumunda etken olan erkeğe, ya da çocuğu olmuş erkeğe yani babaya ?çır? derken, tarih öncesi tanrıları, tanrıçaları, yarı tanrıları ve yiğitleri ?cır?ları yani ?destan?ları bugün kullandığımız ?baba? sözcüğü ile eş görmektedir. Çaykaralının babasını, ekin kalıtçısı olduğu Başkurt, Karaçay-Malkar ve Kazak Türklerinin tarihöncesi destanlarının genel adı olan ?çır?, ?yır? ya da ?jır? adlarıyla eşleştirmesini, sıfatlandırmasını babanın Çaykara toplumundaki yerini daha bir yüceltmektedir bence. ?O çirim? derken genel anlamda ?destanım?, bu genel anlamın içerisinde olan ?Tanrım?, ?yarı tanrım?, ?yiğidim? sıfatları da söylenmek istenmektedir?
Yoksa ?cır?, ?cir? ya da ?çır?, ?çir? ifadesi yukarıda sözü edilen Türk topluluklarından kalıt kalan bir ?epitet? midir? Yani, bir şeyi o şey yapan ve benzerleriyle karıştırılmamasını sağlayan; bir kimsenin görev, ödev bakımından, toplumsal ya da hukuksal yönden yeri ve özelliği olan; bir kimseye ya da bir aileye, bir özelliğinden dolayı, adından ayrı olarak sonradan takılan bir ifade midir? K. Botoyarov´un Manas Entsiklopediya´da ?Epitet? sözcüğünü şöyle tanımlıyor: (vasıf, sıfat, lakap), bir şeyin ek olarak izah edilen niteliğini, kendine has özelliğini vurgulayarak gösteren, tarif eden, ona edebi şekil, şiirsel güzellik katan edebi araçlardan biri[3].
Bu söz varlığının yöremizde kullanıldığı şekilde başka Türk toplumlarında ya da Türk olmayan toplumlarda kullanılıp kullanılmadığını henüz bilmiyoruz. Bu benzetmeleri, eşleştirmeleri ve de yüceltmeleri çok ama çok anlamlı buluyorum. Sosyologlar, köken bilimciler, Türkologlar, halkbilimciler ve dilbilimciler bu sözcüğün yöremizde kullanılan anlamıyla ilgili olarak daha bir ayrıntılı araştırma yapmaları gerektiğine inanıyorum.
Ben ?halkbilim? gönüllüsü olarak ?cır? ya da ?cir? sözcüğünün ilçemizdeki ?baba? anlamı ile diğer bazı Türk topluluklarındaki ?destan? anlamı arasındaki ortaklığı vurgulamaya çalıştım. Diğer etkin ve yetkin kişiler, siz de bu konuya bir bakar mısınız?
[1] Mehmet MANDALOĞLU, Dr. Tarih Öğretmeni, Keçiören Anadolu Lisesi, İslamiyet´ten Önce Türklerde Aile Hukuku, TÜRKİYAT ARAŞTIRMALARI DERGİSİ ? 133, Ulaşılan Adres: http://acikerisim.selcuk.edu.tr:8080/xmlui/bitstream/handle/123456789/13840/Mehmet%20MANDALO%20LU.pdf?sequence=1
[2]Dr. Hatice Emel ŞİRİN, KAZAKLARDA DESTAN KADINLARI, Türk Dünyası Dil ve Edebiyat Dergisi 30. Sayı, s.40, Ulaşılan Adres: http://tdk.gov.tr/images/2010-30-%C5%9Firin.pdf
[3] Doç. Dr. Salahaddin BEKKİ, Ahi Evran Ünv. Fen Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü, TÜRKİYE´DE EPİTETLER ÜZERİNE YAPILAN
ÇALIŞMALAR VE KÖROĞLU´NUN BİR ŞİİRİNİN TAHLİLİ, ulaşılan adres: http://www.millifolklor.com/PdfViewer.aspx?Sayi=95&Sayfa=199
[1] Mehmet MANDALOĞLU, Dr. Tarih Öğretmeni, Keçiören Anadolu Lisesi, İslamiyet´ten Önce Türklerde Aile Hukuku, TÜRKİYAT ARAŞTIRMALARI DERGİSİ ? 133, Ulaşılan Adres: