Öğretmenimiz çocuğumuza kendisine göre zor bir ödev vermiştir. Ve de çocuğumuz akşam göz yaşları işle girmiştir kapıdan içeriye. Biz ebeveyn olarak hemen atılırız. Aman Çocuğum?Sen sakın üzülme. Sen sakın ağlama. Ben senin ödevlerine yardım ederim. Sonra da o yardım etme ödevi anne babanın yapmasına döner. Alırız elimize kalemi defteri.Çocuğumuzun ödevini bir güzel yapıveririz. Anne baba olarak da çocuğumuzu ağlatmamış oluruz.
Çocuğumuz sokakta arkadaşları ile oyun oynamaya çıkmıştır Sevgili Çaykara Gündem Dostları?Oyundan dolayı bir arkadaşı ile küçük bir tatsızlık yaşamış ve yine göz yaşları ile evin yolunu tutmuştur. Biz ebeveyn olarak çocuğumuzun ağlamasına müsaade eder miyiz yine devreye gireriz. Aman ha.Sen sakın üzülme. Ben sana yeni arkadaşlar bulurum. Zaten o arkadaşın sana göre değildi. Sen daha iyi arkadaşlara layıksın. Anne baba olarak çocuğumuzun sorununu yine çözdük. Onun ağlayıp üzülmesine engel olmuş olduk.
Peki ama acaba bu davranışımız ne kadar doğru.Ya da bu davranışlarımızın çocuğumuzsun üzerinde bırakmış olduğu etki nedir? Bizler Ebeveyn olarak bu davranışımız ile Çocuğumuza faydalı mı oluyoruz yoksa zarar mı veriyoruz.
Bizler Anna baba olarak her zaman çocuğumuzun mutlu olmasını ve de gülmesini isteriz Sevgili Çaykara Gündem Dostları.Bu yüzden de onlar mutlu olduklarında bizler de mutlu olur onlar mutsuz olduklarında ise onları mutsuz eden bu olumsuzlukları ortadan kaldırmaya çalışırız.
Oysa gülmek de ağlamak da birbirinden ayrılmayan bir bütün gibidir Sevgili Çaykara Gündem Dostları?Bizler ebeveyn olarak asla ve asla çocuklarımızın duygularına engel olmamalıyız. Nasıl ki güldüğü zaman mutlu oluyorsak ağladığı zaman da bunun o an yaşaması gereken bir duygu olduğunu kabul etmemiz gerekir.
Yani olumlu duygular ne kadar normal karşılanıyorsa olumsuz duygular da aynı şekilde karşılanmalı ve de çocuğumuzun önüne duyguları yaşaması anlamında asla ve asla engel konulmamalıdır.
Özellikle ergenlik döneminde çocuğumuzun kendisine zarar vermemesi için belki bir takım sınırlar konmalı ama konulan bu sınırlar da çocuğumuza asla hissettirmemelidir.
Bunun dışında ağlayacaksa çocuğumuz bırakın gönlünce ağlasın. Bu ağlama çocuğumuzun duygusal olarak rahatlamasına ve de kendisini daha iyi hissetmesine sebep olacaktır. Diğer durumda ise bizler her ağladığında çocuğumuza müdahale etmeye kalkarsak çocuğumuzun duygularını yaşamasına engel olmuş olacağız. Bu durumda ise çocuğumuzsun içine kapanık, sosyal olmayan duygularını yaşayamayan bir birey olarak toplumun karşısına çıkmasına sebep olmuş olacağız.
Çocukların duygusal halini ortaya koymalarını. ?Ağlama çocuğum?, Ona kızmamalıydın?, ?Telaşlanma daha iyisini yapacaksın? gibi yaklaşımlar çocuğa hiçbir şey hissetme hakkının olmadığı veya duygularının hiçbir önem arz etmediği mesajını verebilir. Çocuklarımız duygularını ifade etmede ne kadar rahat olurlarsa ilerideki ilişkilerinde de o kadar samimi ve açık olacaklardır.
Çocuklarımızın duygularını yaşamalarına fırsat tanımamız lazım Sevgili Çaykara Gündem Dostları. Bırakın Çocuklarımız duygularını bizimle içinden geldiği şekilde gönül rahatlığı ile paylaşsınlar. Onların duygularını yaşamalarından asla endişe etmeyin.Tam aksine çocuklarınızın duygularını sizinle paylaşamaması durumunda bu durumdan endişe etmeniz gerekir.
Ağlama çocuğum.Hayır bırakın ağlasın.Hem de içinden geldiği gibi ağlasın.İçini boşaltsın rahatlasın ve de ruh sağlığı yerinde olan bir insan olarak hayata hazırlansın çocuğumuz.Çocuğumuz birine mi kızmış.Onu sakinleştirmeye ya da rahatlatmaya çalışmayın ne olur.Bırakın her duyguyu yaşasın ve de hayatın her aşamasını öğrensin çocuğumuz.
Bizler çocuğumuzun her sorununu çözmek zorunda değiliz Sevgili Çaykara Gündem Dostları. Çocuğunuzu özgür bırakın.Her duyguyu yaşamasına müsaade edin.Güleceklse gülsün,ağlayacaksa ağlasın. Üzülecekse de üzülsün.Ve de şunu aklınızdan asla ve de asla çıkarmayın. Olumsuz duygular asla ve asla kötü değildir. Çocuğumuzun sağlıklı bir insan olarak toplumun karşısına çıkabilmesi için bu duyguları kesinlikle yaşaması gerektiğini asla ve asla aklımızdan çıkarmamamız gerekir.
Unutmayalım ne olur. Asıl tehlikeli olan Çocuğumuzun olumsuz duygular yaşaması değildir. Asıl tehlikeli olan bizlerin anne babas olarak çocuğumuzun duygularını yaşamasına engel olmamız ve de onun önüne setler koymamızdır. Çocuğumuzun önüne koyacağımız bu setler kocaman bir engel haline gelecek ve de çocuğumuz duygularını yaşamasına engel konulduğu için toplumun karşısına korkak, pısırık, duygularını yaşayamayan ve de ifade edemeyen bir insan olarak çıkmasına sebep olacaktır.